Eski ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Colani ile dolaylı olarak çalıştıklarını ve onu Beşar Esad’a karşı koruduklarını açıkladı. Jeffrey, ABD’nin Colani’ye talepler listesi sunduğunu da belirtti.
HABER MERKEZİ – ABD’nin eski Suriye özel temsilcisi ve Ankara büyükelçisi James Jeffrey, şimdiki geçici Devlet Başkanı Ahmed El-Şara (cihatçı Heyet Tahrir el Şam HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani) ile geçmişte dolaylı iş birliği yaptıklarını açıkladı. Jeffrey, Colani’yi Beşar Esad rejiminden korumak için adımlar attıklarını ve bunda başarılı olduklarını belirtt.
El-Meşhed kanalına konuşan Jeffrey, “Suriye konusunu devraldığımdan beri dolaylı olarak Colani ile çalışıyorduk. İdlib’de yaşayan 3 milyon kişiye yardım ulaştırılmasını ve Esad’dan korunmalarını sağladık,” dedi.
Jeffrey ayrıca, ABD’nin iki ay önce Colani’ye bir talep listesi sunduğunu ve Colani’nin bu talepler doğrultusunda Kürtler ve Dürzilerle çalışmaya istekli göründüğünü ifade etti. Colani’nin azınlıklara yönelik baskıları önlemeye çalıştığını da öne sürdü.
YAPTIRIMLAR KALDIRILSIN TALEBİ
James Jeffrey, Sezar Yasası dahil olmak üzere ABD’nin Suriye’ye yönelik ekonomik yaptırımlarının kaldırılması gerektiğini savundu. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, ABD Başkanı Donald Trump’tan bu yaptırımların kaldırılmasını talep ettiğini söyledi.
“Sezar Yasası Kongre tarafından dayatıldı ama Trump yönetimi geçici bir kaldırma için adım atabilir,” diyen Jeffrey, Washington’da bu konunun tartışıldığını vurguladı.
TRUMP-EL-ŞARA GÖRÜŞMESİ
Söz konusu açıklamalar, Trump ile geçici Devlet Başkanı Ahmed El-Şara’nın Riyad’da yüz yüze görüşmesinden hemen sonra geldi. Suudi Arabistan’daki görüşmeye, Trump ve El-Şara’nın yanı sıra Veliaht Prens Selman da katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise çevrimiçi bağlandı.
Gayriresmi ittifak artık açıkta mı?
ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin açıklamaları, HTŞ ile Washington’un yıllardır süren dolaylı ilişkisinin üstünü artık örtemeyeceğini gösteriyor. Trump’ın El-Şara ile el sıkışması ise, ABD’nin Suriye stratejisinde yeni bir dönemin başladığını işaret ediyor.
ABD’nin Suriye politikası uzun süredir “çelişkili” ve “ikili” yapısıyla yürüyordu. Bir yandan Suriye’de radikal gruplara karşı mücadele yürüttüğünü söyleyen Washington, diğer yandan sahada çeşitli aktörlerle taktiksel ittifaklar geliştiriyordu. Bu gerilimin son örneği ise James Jeffrey’nin açıklamaları ve Donald Trump’ın El-Şara ile yaptığı görüşmeyle görünür hale geldi.
Bu durum, Şam’ın ABD’nin Ortadoğu güvenlik mimarisine entegrasyonu anlamına geliyor. Özellikle İsrail’in güvenliğine doğrudan referans yapılması, ABD’nin bölgeyi yeniden şekillendirme niyetinin bir parçası.
Bu durum, Trump yönetiminin rejim değişikliğinden “yeni denge kurmaya” doğru kaydığını gösteriyor. ABD’nin Suriye politikasında sadece taktik değil, stratejik düzeyde bir yön değişikliği olduğuna işaret ediyor.
