Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamların ardından kurulan araştırma komitesi güven vermiyor. Suriye ve Diaspora Alevileri, komitenin sessizliğini eleştiriyor.
HABER MERKEZİ – Suriye’de Mart ayında Alevi sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırıların ardından Şam yönetimi tarafından kurulan inceleme komitesine yönelik tepkiler büyüyor. Suriye ve Diaspora Aleviler Yüksek Konseyi yetkilileri, komitenin tarafsızlığına ve etkinliğine dair ciddi endişeler taşıdıklarını dile getirdi.
ANHA’nın mercek altına aldığı ilgili haberinde, Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde Mart’ın başında yapılan saldırılarda, yerel kaynaklara göre aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce Alevi sivil öldürüldü. Saldırılar sonrasında mülk yağmaları, kayıplar ve cinsel şiddet vakaları da bildirildi.
KOMİTEYE ERİŞİM YOK, AÇIKLAMA DA YAPILMADI
Uluslararası baskılar üzerine 9 Mart’ta Şam yönetimi tarafından oluşturulan araştırma komitesinin bugüne dek herhangi bir açıklama yapmaması ve tanıklara ulaşamaması, özellikle Aleviler arasında tepkiyle karşılandı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Suriye ve Diaspora Aleviler Yüksek Konseyi Halkla İlişkiler ve Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Muna Xanim, komiteye yönelik güvensizliğin sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
×Bu komite tarafsız değil, şeffaf değil, güvenilir değil. Kurulmasından bu yana işlenen suçlar hakkında kamuoyuna tek bir açıklama yapılmadı.
‘KATİLLER DE BELLİ, MAKTULLER DE’
Komitenin gerçek amacının adalet arayışı değil, oyalamak ve saldırıların üzerini örtmek olduğunu belirten Muna Xanim, Şam iktidarının güvenliği sağlamak adına Alevi bölgelerindeki mevcut grupları geri çekerek, yerel halktan oluşan kolluk kuvvetlerini görevlendirmesi gerektiğini belirtti.
×Katiller belli, maktuller belli. Bu kadar zaman harcamaya, soruşturmaya ne gerek var?
‘ULUSLARARASI HUKUK SİYASİ ARACA DÖNÜŞTÜ’
Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Xanim ayrıca, uluslararası toplumun saldırılara yaklaşımına da eleştiriler yöneltti.
×Suriye genelinde yaşanan katliamlarla ilgili açılan dosyaların çoğu ne yazık ki hukuki değil, siyasi araçlar olarak işlev görüyor. Bu katliam da, çıkar çatışmaları kapsamında sadece iktidara baskı kurma aracı olarak kullanıldı.
Marttaki saldırılar ve sonrasında yaşanan gelişmeler, ülkedeki mezhebi fay hatlarının derinleştiğini bir kez daha gözler önüne sererken, Şam yönetiminin bu süreci nasıl yöneteceği ulusal ve uluslararası düzeyde yakından takip ediliyor.
×
NE OLMUŞTU?
Şam yönetimi ve ona bağlı güçler, Mart 2025’te Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus kentlerinde Alevi sivillere yönelik kapsamlı saldırılar gerçekleştirdi. Saldırılar sırasında birçok köyde ev baskınları, yargısız infazlar ve yağmalama olayları yaşandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), sadece 6-12 Mart tarihleri arasında bin 383 kişinin öldürüldüğünü, bu ölümlerin büyük çoğunluğunun Alevi siviller olduğunu bildirdi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği, 6-10 Mart arasındaki infaz ve katliam iddialarıyla ilgili raporunda, belgelenen birçok olayda yargısız infazların tespit edildiğini duyurdu. Uluslararası Af Örgütü ve Dünya Tabipleri Birliği gibi kuruluşlar da saldırıları kınayarak sivillerin öldürülmesinin insan hakları ve uluslararası hukukun ağır bir ihlali olduğunu belirtti.
Şam yönetimi, uluslararası baskılar üzerine 9 Mart’ta olayları araştırmak üzere bir komite kurduğunu duyurmuştu. Komite, yaşananlara ilişkin şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadı.