Küresel iklim krizi, kötü su yönetimi ve sanayi baskısı: Van Gölü’nde sular her yıl metrelerce çekiliyor. Uzmanlar, “geri dönüşsüz ekolojik yıkım” uyarısında bulunuyor.
HABER MERKEZİ- Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise en büyük sodalı gölü olan Van Gölü her geçen yıl daha fazla alan kaybediyor. Kuraklık, buharlaşma, HES’ler ve çevresel kirlilik birleşince göl, artık insanların yürüyerek geçebileceği kadar küçülmüş durumda.
Erciş ilçesindeki Gölağzı ve Kasımbağı mahalleleri, bir zamanlar teknelerle geçilen mesafeyi artık yürüyerek aşabiliyor. Suyun yaklaşık bir kilometre çekildiği bölgede halk değişimi doğrudan hissediyor.
“30 yıl önce balık tuttuğum alan artık toprak,” diyor Gölağzı Mahallesi Muhtarı Yücel Çalışır, DHA’ya yaptığı açıklamada.
דFlamingoların konakladığı yerler artık yok. Göl gözümüzün önünde küçülüyor.”
İNSANİ FAALİYETLER GÖLÜ KURUTUYOR
Zilan, Sortkin, Muradiye gibi çayların üzerine kurulan hidroelektrik santraller, suyun göle ulaşmasını engelliyor. Gölü besleyen akarsuların azalmasının bir diğer önemli nedeni de tarımda ve fabrikalarında kullanılması. Tüm bunların üstüne küresel ısınma, kuraklık da eklenince göldeki buharlaşma hızlanıyor.
2023 yılında göl seviyesi 4 metreye yakın düştü. 2024–2025 kışında da yağışlar ortalamanın çok altındaydı.
SANAYİ KİRLİLİĞİ ENGELLENMİYOR
Fabrika atıkları ve evsel kanalizasyon, Van Gölü’ndeki yaşamı tehdit ediyor.
Göl çevresindeki Erciş Şeker, Van Çimento, yem ve un işleme tesisleri ile Van OSB’de bulunan onlarca fabrikanın arınmamış atıkları doğrudan Moralı Deresi üzerinden göle boşaltılıyor. Moralı Deresi, kirliliği yaklaşık 1 kilometrelik mesafede göle taşıyor.
Şehir kaynaklı evsel kanalizasyonun büyük bölümü hâlâ tam biyolojik arıtmadan geçmeden göle akıtılıyor. Bu da bölgedeki 1 milyon nüfusun yılda ortalama 56 bin metreküp kanalizasyonunun göle akıtıldığı anlamına geliyor.
Arıtılmadan doğrudan göle boşaltılan atıklar sudaki oksijen seviyesini azaltırken, bağlı olarak yoğun yosunlaşma, bataklıklaşma ve su canlıları ile sudan beslenen canlı varlığı yok ediyor.
İNCİ KEFALİ TEHLİKEDE
Van Gölü yalnızca bir su kütlesi değil, aynı zamanda dünyada yalnızca burada yaşayan inci kefali gibi endemik türlere ev sahipliği yapıyor. Flamingolar ve su kuşları da gölün sodalı kıyılarını konaklama alanı olarak kullanıyordu. Göl küçüldükçe bu canlıların yaşam alanları da daralıyor.
Ekolojistler ve bilim insanları bu hızlı tükenişi durdurmanın mümkün olduğu görüşünde. Göl çevresindeki yapılaşmanın ve baskının durdurulması, HES ve baraj rejimlerinin yeniden değerlendirilmesi, tarımsal sulama faaliyetlerinin durdurulması ve gölü besleyen tüm kaynakların koruma altına alınmasını öneriyor.