DEM Parti heyeti, 22–28 Haziran tarihleri arasında ABD’de bir dizi diplomatik temas gerçekleştirdi. Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça, “Sürece dair uluslararası kamuoyunun ilgisi yüksek” dedi.
HABER MERKEZİ – DEM Parti, Almanya, İngiltere ve ABD’deki diplomatik faaliyetlerine hız verdi. 22–28 Haziran tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri’ne bir ziyaret gerçekleştiren heyette, Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ebru Günay, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki ve Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça yer aldı.
ANF’den Muhammet Kaya’ya değerlendirmelerde bulunan Akça, ziyaretin uzun bir aradan sonra Washington DC’de yapılan en kapsamlı temaslardan biri olduğunu belirtti.
×Yaklaşık on yıl önce Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş başkanlığındaki heyet ABD’ye gitmişti. O tarihten bu yana sınırlı bir diplomasi yürütülüyordu.
“ÜÇÜNCÜ YOL” VURGUSU
Ziyaretteki görüşmelerin içeriğine değinen Akça, “Sayın Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısı sonrası gelişen süreci uluslararası kamuoyuna anlatmak bizim için önemliydi. Almanya ve İngiltere temasları devam ederken, biz de ABD’de farklı siyasi eğilimlerden kurumlarla görüştük” ifadelerini kullandı.
New York’ta yükselen demokratik sosyalist hareketle de temas kurduklarını belirten Akça, “Alexandria Ocasio-Cortez ve Bernie Sanders gibi isimlerin temsil ettiği bu çevreyle ideolojik olarak ortaklaştığımız noktalar vardı. ABD’deki ‘üçüncü yol’ siyaseti ile bizim çizgimiz arasında anlamlı bağlar kuruldu” dedi.
DÜŞÜNCE KURULUŞLARI VE RESMİ TEMASLAR
Akça, Washington merkezli Middle East Institute (MEI) ev sahipliğinde gerçekleşen yuvarlak masa toplantısına yoğun ilgi olduğunu belirterek eski ve mevcut büyükelçilerin, dışişleri yetkilileri ve akademisyenlerin katıldığı toplantılarda Türkiye’nin neden somut adım atmadığı sorusunun öne çıktığını söyledi.
Foreign Policy Research Institute (FPRI) ile yapılan görüşmelerde de, partinin politik çizgisi, yerel yönetim yaklaşımları ve kadın özgürlükçü duruşunun dikkat çektiğini belirten Akça, “Bu tür bir demokratik yaklaşımın Orta Doğu için örnek oluşturabileceği ifade edildi” diye konuştu.
SENATO VE DIŞİŞLERİYLE TEMAS
Akça, ABD Senatosu ve Dışişleri Bakanlığı’na bağlı bazı birimlerle de görüşmeler yapıldığını ifade ederek, “Ziyaretin ilk günü ABD’nin İran’a yönelik saldırısı nedeniyle bölgesel tansiyon yüksekti. Ayrıca Trump yönetiminin gündeme taşıdığı yasa paketi de kamuoyunu meşgul ediyordu. Tüm bu gelişmelere rağmen sürece dair ilgi gösterildi” dedi.
Bazı seçilmiş isimlerin süreçle ilgili destek beyanında bulunmak istediklerini söylediğini vurgulayan Akça, “Ziyaretin bir diğer amacı da ABD temsilciliğimizi güçlendirmekti. Bu yönde somut adımlar için girişimler başladı” ifadelerini kullandı.
“GARANTÖR HALKIN KENDİSİ”
Görüşmelerde üçüncü taraf ya da gözlemci rolü konusunun doğrudan gündeme gelmediğini belirten Akça, “Muhataplarımız, süreci desteklediklerini ve barışın sağlanması gerektiğini vurguladı. Ancak biz, sürecin asıl garantörünün halk olduğunu düşünüyoruz” dedi.
HALKIN TAVRI VE KAMUOYU DESTEĞİ
Akça, bölgedeki halkın sürece dair temkinli bir iyimserlik içinde olduğunun altını çizerek, “Geçmiş hayal kırıklıkları nedeniyle insanlar dikkatli. Devletten adım gelmemesi bu iyimserliği hızla kötümserliğe çevirebilir. Devrim Ayık gibi ağır hasta mahpusların tahliyesi gibi insani jestler, güveni artırabilir” dedi.
Akça, sürecin partileri açısından bir seçim yatırımı değil, kalıcı barış ve insan onuruna yakışır bir yaşam için yürütüldüğünü vurguladı:
×Kürt halkının desteği oldukça yüksek. Türkiye genelinde de objektif anketlerde bu desteğin yansıdığını görüyoruz.