Walt Disney’in ilham kaynağı, çılgın bir kralın masalsı hayaliydi. Neuschwanstein Şatosu, artık resmi olarak insanlığın ortak mirası kabul edildi.
HABER MERKEZİ – Hıristiyanlık dünyasının en ihtişamlı şatolarından biri olarak gösterilen Neuschwanstein, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Walt Disney’in “Uyuyan Güzel” kalesine ilham veren yapı, Bavyera Alpleri’nin ortasında göğe uzanan kuleleriyle dünyanın en çok ziyaret edilen yapılarından biri haline gelmişti.
Kral II. Ludwig tarafından “cennetin havasını soluyabileceği kutsal bir iç kale” hayaliyle inşa ettirilen şato, barok mimarlar yerine tiyatro dekor tasarımcılarının elinden çıktı. Ludwig’in Wagner hayranlığı, şatonun her köşesinde kendini gösteriyor. Özellikle “Parsifal” operasındaki Kutsal Kase ve kayıp ruhlarla dolu kutsal ormanın sahne tasarımı, Şarkıcılar Salonu’nda duvarlara işlendi.
‘ÇALIŞMA ALANI MAĞARADAN GEÇİYOR’
Kralın çalışma alanı ile yaşam alanı, detaylı bir mağarayla birbirine bağlandı. Bizans şapeli benzeri kraliyet yatak odası ise çocuk melek figürleri ve yıldız ışığı ile süslendi. Ludwig’in vizyonu yalnızca bu yapıyla sınırlı değildi; Herrenchiemsee, Linderhof ve Schachen Kraliyet Evi de kralın hayalleri arasındaydı.
Ancak bu görkemli hayaller Bavyera hazinesine pahalıya patladı. Neuschwanstein’ın inşası sürerken maliyetler Bavyera devletini iflasın eşiğine sürükledi. Siyasi liderler kralı akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle tahttan indirdi. Ludwig, kalede sadece 6 ay yaşamıştı.
TURİSTİK AÇILIŞ 7 HAFTA SONRA
Ludwig, doktoruyla birlikte şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Ölümünden sadece 7 hafta sonra Neuschwanstein, kralın tüm isteğine aykırı şekilde halka açıldı. Bugün şato, yılda milyonlarca turistin ziyaret ettiği Bavyera turizminin simgesi konumunda.
Ve sonunda UNESCO, bu “görkemli çılgınlığı” resmen tanıdı: Neuschwanstein, dünya kültürel mirası olarak kabul edildi.