Van Ekoloji Meclisi, kuruluş bildirgesinde eko-kırım politikalarına karşı mücadele vurgusu yaptı ve “Barışın ekolojisini kuracağız” mesajı verdi.
HABER MERKEZİ – Van Ekoloji Meclisi, kuruluşunu İpekyolu Belediyesi Berivan Kültür Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla ilan etti.
Toplantıya Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal, Demokratik Kurumlar Koordinasyonu üyeleri, sivil toplum örgütlerinden temsilciler ile çok sayıda kişi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Van Ekoloji Derneği Eşsözcüsü Muhyettin Aksin, amaçlarının barışın ekolojisini oluşturmak olduğunu söyledi.
Daha sonra ise Ekoloji Meclisi’nin kuruluş bildirisi okundu.
Bildiriden öne çıkan başlıklar şöyle:
×*Barışın, sadece kentlerimizde değil, tüm dünyada yaşamı kucaklayan bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de yeşerttiği barış tohumu, dünya barışına, doğayla barışa uzanan bir umuttur; bu umudu sevgiyle büyüten her yoldaşa, her köşede bin selam olsun!
*Ekoloji Kent Meclisleri, sevgiyle filizlenen umut bahçeleridir. Her kentte çoğalarak, doğa sevgisini ve ekolojik bilinci büyütecek; tüketim toplumuna karşı yerel, sürdürülebilir ve komünal bir yaşamı savunacaktır. Demokratik moderniteye inanan her devrimci yoldaş, bu meclislere katılarak bu sevgiyi çoğaltma sorumluluğunu taşımalıdır. Post-modern kapitalizmin yıkımına karşı, sevgiyle birleşelim; kadınlar, erkekler, gençler, doğayı ve yaşamı savunmak için bir arada duralım. Dünya barışı, doğayla barışla çiçek açar.
*Kürdistan coğrafyası bir eko-kırım alanına çevrildi. Ekoloji mücadelesi yıllardır devam ediyor. O günden bu yana iktidar zihniyeti, bir avuç sermaye kesimi için doğa alanlarını yok etmek ve bu alanları bu kesime peşkeş çekmek üzerinden kendi politikalarını yürüttü. Aslında toplumsal alan ve doğanın yeniden bu tahakküm ilişkilerden arınması, yeniden ekolojik dengenin tesis edilmesi gerekiyor. Bizler de modernitenin hayata geçirmek istediği bu tahakküm zihniyete karşı her alanda mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz. En temelde toplumsal değişim dönüşümünün sağlanmasının en temel koşul olduğunu bilmemiz gerekiyor.
*Bizler de yerel üretimler alanında yeniden demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yerel yönetimler modeliyle, bu sistemi oluşturmaya, ahlaki toplumun inşasını sağlamaya çalışıyoruz. 10 yıllık döneme denk geldiğimizde halkın iradesinin gasp edilmesiyle birlikte özel savaş elemanı olan kayyımlar, bu sefer de eko-kırım politikalarını kendi politikalarıyla derinleştirmeye çalıştılar. Biz bu politikaların ortadan kaldırılması için mücadele etmeye devam edeceğiz