Suriye geçici hükümeti Dışişleri Bakanı Şeybani, dün Özerk Yönetim temsilcileri ile yapılan toplantıda sadece Suriyeli tarafların bulunduğuna dikkat çekti. Hakan Fidan ise “DSG denklem dışına çıkmalıdır” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye geçici hükümeti Dışişleri Bakanı Esad el Şeybani ile Ankara’da bir araya geldi.
Görüşme, bir gün önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyetinin, Şam’da Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara başkanlığındaki heyetle gerçekleştirdiği toplantının ardından geldi.
Görüşmenin ardından Fidan ve Şeybani ortak bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında gazeteciler, Şam’da aralarında Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin de yer aldığı Özerk Yönetim heyetiyle yapılan görüşmeye ve “DSG’nin orduya entegrasyonu” tartışmalarına ilişkin sorular yöneltti.
SADECE SURİYE’DEN TARAFLAR VARDI
Şeybani, dün Özerk Yönetim temsilcileriyle gerçekleştirilen toplantının, ABD tarafı olmasına rağmen yalnızca Suriye’den tarafların katıldığı bir görüşme olduğuna dikkat çekerek bunun önemli bir adım olduğunu söyledi.
Şeybani, “Cumhurbaşkanımız Ahmed El Şara ve Demokratik Suriye Güçleri temsilcisi Mazlum Abdi de toplantıdaydı. Görüşmenin temel amacı 10 Mart Anlaşması’ydı. Bilindiği üzere 10 Mart Anlaşması, Suriye devletinin bir girişimiydi ve diyalog ile diplomasinin önceliğini vurguluyordu” dedi.
10 Mart mutabakatı konusunda adımların yıl sonuna kadar atılması gerektiğini belirten Şeybani devamla şunları belirtti:
דSağduyu içerisinde sorunların çözülmesine yönelikti. Suriye halkının sosyal dokusunun da korunacağı ve savaş olmaksızın bunun sağlanması için bir süreçti. Ancak buna rağmen somut adım atılmadı. Kağıt üstünde kaldı. Bundan dolayı biz Demokratik Suriye Güçleri’ni bu anlaşmayı uygulamaya davet ediyoruz. Anlaşmada da ifade edildiği üzere adımlar yıl sonunda önce atılmalıdır. Suriye halkına da net mesajlar vermek gerekiyor. Biz diyaloğa hep açıktık fakat DSG hep adım atmakta yavaş davranıyordu. Bu anlaşmanın uygulanmasının aksaması Suriye halkının da daha fazla zarara uğramasına ve kayıp vermesine ve terörle mücadele meselesini de engellemektedir. Bütün bir Suriye görmek istiyoruz. Kürtlerin hakkını en çok biz savunuruz. Suriye devleti bütün vatandaşlarına eşit olarak haklarını savunur. Geçmiş dönemdeki bazı yanlışlar kapsayıcı bir çözüm olmayışı bu bölünme durumuna gerekçe olabilirdi fakat bugün bunun için herhangi bir gerekçe kalmış değil. Bugün tek bir halk olarak bir devletin farklı kurumları olarak devam etmeliyiz.”
Aynı soruya yanıt veren Hakan Fidan ise şu ifadeleri kullandı:
“Hakan Fidan esas itibariyle Suriye’deki tarafların kendi sorunlarını kendi özgür iradeleriyle barışçıl bir şekilde çözmeleri ve bu çözümün Suriye’nin birliğine, bütünlüğüne güvenliğine ve halkın özgürlüğüne hizmet etmesini yürekten diliyoruz.
Bütün taraflar yeni dönemde üzerine düşeni yapmalı iyi niyetli hareket etmeli ve barışçıl yöntemleri kullanmalı. Ama bir başkası için tehdit olmadığını da ispatlamalı.”
Fidan ayrıca Demokratik Suriye Güçleri’nin denklem dışına çıkması gerektiğini savundu ve “Nasıl ki Suriye uluslararası toplumların kendisinden talep ettiği ödevleri yerine getiriyor, uluslararası toplumlar da Suriye’ye karşı ödevlerini yerine getirmeli, tüm yaptırımlar kaldırılmalıdır” dedi.
