DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu sürecinde en çok merak edilen soru, YPJ’nin bu tabloda nerede duracağıydı. Rohilat Efrîn, bu sorunun yanıtını açık ve net biçimde veriyor. Kadınların müzakere masasında kırmızı çizgilerinin bulunduğunu vurgulayan Efrîn, kadınların entegrasyon kavramına yeni bir anlam katacağını belirterek, “DSG içinde de özerk bir yapıya sahibiz, bu özerkliği koruyacağız” diyor.
Diyar CİWAN
Uzun süredir tartışılan Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda geçtiğimiz hafta diplomasi trafiği hızlandı.
Başından bu yana entegrasyonun ancak demokratik bir şekilde gerçekleşebileceğini belirten DSG, 13 Ekim’de üst düzey komuta kademesi düzeyinde Şam yönetiminin askeri temsilcileri ile görüştü.
Toplantının ardından yapılan açıklamalarda görüşmenin olumlu geçtiği fakat teknik ve askeri detaylar konusunda toplantıların devam edeceği açıklandı. DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi de son açıklamasında Şam ile prensipte anlaştıklarını, DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu için “uygun mekanizmaların” kurulacağını ve ademi merkeziyetçi bir yönetim biçimini savunduklarını söyledi.
Görüşmelerde durum buyken kamuoyunun en çok merak ettiği konulardan birisi ise YPJ’nin (Yekîneyên Parastinê yên Jin – Kadın Savunma Birlikleri) entegrasyonun neresinde olacağı.
Malum mevcut geçici yönetim HTŞ adlı cihadcı bir gücün devamı. YPJ ise Rojava’da IŞİD’e karşı verdiği mücadele ile dünyanın gündemine oturmuş seküler bir kadın ordusu.
İşte bu kritik sorunun ve merak edilen tüm ayrıntıların yanıtını, Şam’da yürütülen müzakerelerde kadınları temsilen yer alan YPJ Genel Komutanı Rohilat Efrîn, Nûmedya24 için verdi.
Rohilat Efrîn, entegrasyon konusunda yaptığı çarpıcı değerlendirmelerinde YPJ’nin Suriye’de tüm kadınların gücü olarak özerk yapısını koruyacağını vurguladı. YPJ’nin bölgede özerkliğini her zaman koruyacağını vurgulayan Efrîn, müzakere masasında kadınların kırmızı çizgisinin eşitlik demokrasi ve özgürlük olduğunun altını çizdi ve şunu söyledi: “DSG içinde de bağımsız bir gücüz ve varlığımızı bugüne kadar DSG çatısı altında sürdürdük.Yani YPJ, özerkliği ve uzmanlığıyla her yerde kadın haklarını savunma hakkına sahip olacaktır.”
Efrîn kadınların mücadelesinin entegrasyona yeni bir anlam kazandırabileceğini de söylüyor. İşte sorularımız ve Efrîn’in yanıtları.
YPJ TÜM DÜNYA KADINLARI İÇİN BİR İLHAM KAYNAĞI
*YPJ’yi kuran ve yaklaşık 12 yıldır gerici bir erkek rejimine (IŞİD) karşı savaşan kadınlar, şimdi Şam’da masada yerlerini alıyorlar. Bu sizin için ne anlama geliyor?
YPJ, 12 yıldır gücünü ve kimliğini kazanmıştır. YPJ’nin artık laik, demokratik ve özgürlükçü kimliğiyle dünya sahnesinde kabul gördüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. YPJ, ilk günden itibaren kadın haklarının ve genel olarak insanlığın korunmasını temel hedefi olarak ilan etmiş ve mücadelesini bu temelde sürdürmektedir.
12 yıllık savaşın sonucunda ise birçok çevre YPJ’nin bu kimliğini benimsemiştir. YPJ, öncü bir savunma gücü olmakla birlikte, daha çok kadınları örgütleyen felsefi ve ideolojik bir güçtür. Bu özelliğinden dolayı YPJ bugün kendini yeni bir yaşam inşa etme göreviyle sorumlu görmektedir. Elbette bu özelliklerine rağmen YPJ, savunma gücüyle dünya kadınları için bir ilham kaynağı olabilmiştir. Bunun temel nedeni, YPJ’nin meşru müdafaa hakkını temel kriteri olarak ilan etmiş olmasıdır. YPJ’nin son 12 yıldır yürüttüğü büyük savaş yeni bir yaşam yaratmak içindi. Ve rahatlıkla söyleyebiliriz ki, YPJ özgürlük ve eşitlik uğruna büyük bedeller ödedi ve ödemeye devam ediyor.
IŞİD’İ KADINLARIN BİRLEŞİK DÜŞÜNCE GÜCÜ YENDİ
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde, YPJ’nin stratejik misyonu ortaya çıkıyor ve bu nedenle bugün binlerce kadın, farklı kökenlerden ve milletlerden YPJ saflarında yer alıyor. Bugün IŞİD’in yenilgisinden bahsediyorsak, bu kadın gücünün birleşik düşünce ve fikirleri sayesinde oldu. Bu büyük zaferin sonucu, kadınlar etrafında çizilen dar sınırların yıkılmasını sağladı ve artık kimliği ve özgür iradesi olan kadınlar ortaya çıktı.
Mevcut durumda hiç kimseye bir kadının hayatına müdahale etme ya da onun hakkında karar verme hakkı tanınmadı. YPJ’nin binlerce kahraman şehidinin emeği, kadınların bu özgür kimliğini yaratmada belirleyici olmuştur; bunu vurgulamak ahlaki bir görevdir.
Gücümüz dünyada mücadelemizle bilinse de YPJ’nin gerçek gücünü özgürlük fikir ve düşüncelerinden aldığı bilinmelidir. Nitekim bugün kutsal amaçlar için silah kullanmamızı sağlayan şey, entelektüel gücümüzdür. Başka bir deyişle, mücadelemiz kadınların ve toplumun özgürlüğünün önünü açmıyorsa, silah kullanmanın bir anlamı olmadığını çok iyi biliyoruz. Kadınların özgür iradesi ve karar alma gücü olmasaydı, IŞİD’e karşı mücadelede başarılı olunmazdı diyebiliriz. Kobanê, Afrin, Serêkaniyê, Halep ve en son Tişrin Barajı örnekleri kadın gücünün ne kadar etkili olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu inançla, YPJ öncülüğündeki kadınlar, yüzlerce yıldır dayatılan katil ve tecavüzcü zihniyeti yerle bir etmiştir. Ve eğer bugün Şam’da masada yerimizi alıyorsak, bu mücadele sayesindedir.
KADIN MASADA DEĞİLSE ÇÖZÜM SAĞLANAMAZ
Şunun da bilinmesi gerekir ki, Kadın diyalog masasında değilse çözüm sağlanamaz. Yani, kadınların katılımı olmadan müzakereler yapılamaz. Burada masadan bahsettiğimizde amacımızın sadece YPJ’nin orada olması olduğu anlaşılmasın. Kadınların genel iradesinin o masada temsil edilmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, Rojava ve Kuzeydoğu Suriye’de son 13 yılda halkın kazanımlarını koruyan temel güç kadınlar olmuştur. Bu nedenle kadınlar bugün tüm savunma ve toplumsal kurumlarda öncü olarak yer almaktadır. Dolayısıyla, diyalog sürecinin başlamasıyla birlikte kadınlar tüm komitelerde temel güç olarak yerlerini almışlardır.
KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZLE MASADAYIZ: ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK VE DEMOKRASİ
Elbette, bu çabaların bir parçası olduğumuzda kırmızı ve temel çizgilerimizi unutmamalıyız. Sonuç olarak, YPJ kimliği laik ve demokratik çizgiye dayanmaktadır. Bu hem kadın ordu güçleri içinde hem de YPJ’nin örgütsel çalışmalarında böyledir. Halkın çıkarları gözetildiği sürece, herkes YPJ’nin demokratik sisteminde yerini alabilir. Sonuç olarak, YPJ’nin dayandığı kırmızı çizgilerin özgürlük, eşitlik ve demokrasi olduğunu söyleyebiliriz. Ve biz bu kırmızı çizgilerle diyalog masasındayız.
YPJ DAĞILMAYACAK SİSTEM İÇİNDE ÖNEMLİ BİR GÜÇ OLACAK
*Bilindiği gibi YPJ bir kadın gücü ve seküler bir yapı. Böyle bir güç, dini referanslara dayanan Ahmed El Şera yönetimiyle nasıl uyum sağlayabilir?
YPJ’nin bölgede ve Suriye genelinde kadın savunma gücü olduğu herkes tarafından bilinmelidir. Kadın savunma gücü olduğumuz için Suriye ordusuna katılmamız için temel bir koşul yoktur. Yani temel kriterimiz her yerde kadın haklarını korumaktır. Yani Suriye ordusu olsun ya da olmasın, YPJ temel hedefleri doğrultusunda hareket edecek ve bu konuda ısrarcı ve kararlı olacaktır. Şu anda Kuzey ve Doğu Suriye’de özerk bir güç olmamıza rağmen, YPJ sistem içinde önemli bir güç olacak ve kamu çıkarlarını koruma konusunda uyumlu bir şekilde çalışacaktır. YPJ’ye teslimiyet ve dağılma dayatacak hiçbir zihniyete izin vermeyeceğimizi teyit ediyoruz. Bu bağlamda, YPJ’nin her türlü saldırı ve tehdide karşı gücüyle Suriye halkının ve ülkenin tüm topraklarının çıkarlarını korumada önemli bir unsur haline geleceğini söyleyebiliriz. Ancak tekrar ediyorum, bu YPJ’nin dağılacağı veya teslim olacağı anlamına gelmemelidir.
YPJ ENTEGRASYONUN BİR PARÇASI DEĞİL ÖZERKLİĞİNİ KORUYORUZ
*Bununla bağlantılı olarak entegrasyon meselesi yeniden karşımıza çıkıyor. Entegrasyon, bir bakıma kaynaşma anlamına geliyor. Böyle bir durumda, seküler bir kadın gücünün Suriye’nin bir bölgesinde radikal/cihadist savaşçıların yanında yer alması sizce de zor değil mi?
Halkımızın anlaması gereken bir diğer önemli konu ise, YPJ olarak entegrasyon meselesinin bir parçası değiliz. Elbette savaşa ve genel çabalara katılma görevi ayrı bir konu, ancak YPJ bölgede özerkliğini her zaman koruyacaktır. Amacımız sadece Suriye ordusu ve yönetimine karşı değil. Aynı zamanda DSG içinde de bağımsız bir gücüz ve varlığımızı bugüne kadar DSG çatısı altında sürdürdük. Yani dış saldırılara ve tehditlere karşı birlikte hareket ediyoruz, ancak içeride özerk bir kimliğe sahibiz.
ŞAM KADIN KİMLİĞİNİ KABUL EDERSE UYUM SORUNU OLMAZ
Bu bağlamda, hiç kimse YPJ’nin diğer taraflar gibi olmasını beklememelidir. Yani YPJ, özerkliği ve uzmanlığıyla her yerde kadın haklarını savunma hakkına sahip olacaktır. Kısacası, biz Suriyeli kadınları ve halkları koruyan bir gücüz. Aynı zamanda, devrimin topraklarını ve kazanımlarını koruyan özerk bir gücüz. Dolayısıyla, talep edildiğinde YPJ’nin her yerde Suriyeli kadınları ve halkları savunacağı bilinmelidir. Bu bizim için temel bir kriterdir.
Şam’daki iktidar gerçekten değişmeye kararlıysa, öncelikle kadınların ve toplumun tüm kesimlerinin özgürlük hakkını eşit olarak kabul etmek zorunda kalacaktır.
Tekrar belirtmek gerekir ki, yeni Suriye ordusu mevcut zihniyetinde ısrar ederse, onlarla birlikte hareket etmemiz imkânsızdır. Ve bunu istemedikleri için değil, gerçek şu ki, biz bu zihniyette yer almak istemiyoruz. Şunu iyi bilmeliyiz ki, kadınların iradesi hiçbir yerde tanınmaz ve ganimet olarak görülürse, YPJ hiçbir şekilde onların yanında yer almayacaktır. Böyle bir durumda, hiç kimse bizi bu zihniyete katılmaya zorlama hakkına sahip olmayacaktır.
ENTEGRASYONA YENİ BİR ANLAM KAZANDIRABİLİRİZ
*Bugün bölgenizde kadın liderliğine dayanan seküler bir toplumsal model mevcut. Öte yandan Şam yönetimi kendisini Şeriat referanslarına göre örgütlüyor. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, YPJ’nin entegrasyonu ile kadın devrimi konusunda bazı tavizler verildiği anlamına geldiği söylenebilir mi? Yoksa, bu sizin devriminiz için yeni bir aşama mı olacak?
Mevcut zihniyetin değiştirilebileceğine dair bir inanç var. Buna karşılık, Şam’daki geçiş yönetiminin mevcut durumdaki tutumu topluma hiçbir şekilde hizmet etmiyor ve kadın haklarının korunması konusunda herhangi bir güvence sağlamıyor. Başka bir deyişle, mevcut yönetim geçmişini iyi analiz edip değişim ve dönüşüm normlarına göre kendini yeniden yapılandırırsa, kadınların ve tüm Suriye halkının haklarının korunacağını söyleyebiliriz. Ancak böyle bir durumda demokratik bir sistem inşasında onların ortağı olabiliriz.
Bu bağlamda, YPJ ve kadınlar olarak eşit ve demokratik bir sistem kurabileceğimize inanıyoruz. Bu temelde entegrasyon meselesine yeni bir anlam kazandırabiliriz. Başka bir deyişle, entegrasyon onlar gibi olacağımız anlamına gelmez, aksine bize göre entegrasyon onları değiştirerek sağlanacaktır. Amacımız onları kendimizle geliştirmek, özgür ve demokratik düşünceyle birleştirmektir. Bize göre bu entegrasyonun ta kendisidir. Gördüğümüz gibi, mevcut yönetim artık Suriye toplumunun kendilerini olduğu gibi kabul etmediğinin ve bu nedenle bir değişime ihtiyaç duyduğunun farkında. Bu olumlu bir durum. Aksine, mevcut zihniyet değişmezse, onlarla birleşmemizin imkânsız olduğu bilinmelidir.
*El Şara yönetiminin YPJ’nin özerkliğini kolay kolay kabul etmeyeceği açık. Böyle bir durumda nasıl bir tavır alırsınız? Yani çözüm olmazsa YPJ’nin varlığına son vereceğini söyleyebilir miyiz?
Dünyadaki genel duruma baktığımızda, değişim çabalarının olduğu görülüyor. Ülkemizde de demokrasinin ve ademi merkeziyetçi bir sistemin kurulmasının kadınların gücüyle gerçekleşeceği aşikâr. Elbette, liderliği YPJ’nin görev ve sorumluluğundadır. YPJ’nin entegrasyon meselesinin bir parçası olmadığını tekrar vurguluyoruz. O, komuta yetkisine sahip özerk bir güçtür. Ancak, kamusal değerleri ve çıkarları koruma konusunda genel mekanizma içinde aktif olarak yerini alacaktır. Son 12 yılda ortaya çıkan tüm değerler, mücadelenin sonucudur. Dolayısıyla, hiç kimse kadınlara bu hakları vermediği için, kadın haklarını onlardan almaya hakları yoktur. Bir başka deyişle, hiçbir güç kadın haklarını kolayca kısıtlayamaz. Bu konuda hiçbir endişemiz yok ve kendimize çok güveniyoruz.
ŞAM YÖNETİMİ ÇIKMAZA GİRMEK İSTEMİYORSA KADINLARI TANIYACAK
Şunu açıkça belirtelim, entegrasyon taviz vermek anlamına gelmez. Biz entegrasyonu dayanışma, ortaklık ve demokratik birlik olarak anlıyoruz. Umuyoruz ki karşı taraf da aynı tutumu sergiler. Biz ve Şam yönetimi bu konuda anlaşmazsak hiçbir sorun çözülemez. Elbette rejimin devrilmesinden sonra başlayan aşama çok yeni. Önemli olan tüm tarafların özgür bir bakış açısına sahip olması ve kadın kimliğine saygı duymasıdır. Kadın iradesi anayasal olarak tanınmazsa, Suriye’de bir değişim niyetinin olmadığı ortaya çıkar.
Şam’daki mevcut yönetim, kadın haklarını tanımaktan uzak olduğu kadar merkezî bir konumdadır. YPJ’nin iradesini kabul etmek, Şam yönetimini onaylamaktan daha fazlasıdır. YPJ, varlığını dünya sahnesinde kanıtlamıştır. Son olarak, Şam yönetimi çözüm konusunda herhangi bir çıkmaza girmek istemiyorsa, kadınların özgür iradesini kabul etmesinin şart olduğunu söylüyoruz. Suriye’de kadın haklarının korunmasının garantör gücü YPJ’dir ve bu nedenle YPJ’nin varlığına son verme düşüncesi veya çabası gündemde değildir. Elbette gelişmelere bağlı olarak YPJ’nin örgütsel sisteminde değişiklikler yapılabilir ama her koşulda kadın koruma gücü olarak varlığını sürdürecektir.