Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Tekstilde kadın emeği alarm veriyor I

 Düşük ücret, taciz ve zorunlu fazla mesai

Tekstilde kadın emeği alarm veriyor I

BİRTEK-SEN’in yeni araştırması tekstil sektöründeki sömürü düzenini gözler önüne serdi. Her iki kadından biri tacize uğruyor, fazla mesai zorunlu tutuluyor, kreş hakkı ise neredeyse hiç uygulanmıyor.

HABER MERKEZİ- Kürt kentlerindeki tekstil fabrikalarında kadın işçilerin yaşadığı sömürü, Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN)’in yeni araştırmasıyla ortaya çıktı.

“Kadın Emeği ve Sendikal Algı Raporu” başlıklı çalışma, düşük ücret, uzun mesai, taciz, mobbing ve kreş yoksunluğunun sektör genelinde yaygın hale geldiğini belgeliyor.

Urfa, Antep ve Malatya başta olmak üzere bölgede çalışan 125 kadın işçiyle yapılan ankete göre, her iki kadından biri sendikasız, yarısından fazlası ise maaş kesintilerine maruz kalıyor.

ASGARİ ÜCRETİN BİLE ALTINDA ÇALIŞMA

Raporda kadın işçilerin büyük bölümünün 22 bin 104 liralık asgari ücrete dahi erişemediği, “geç kalma” ya da “performans düşüklüğü” gibi keyfi gerekçelerle maaşlarının kesildiği vurgulandı.

BİRTEK-SEN’e göre bu uygulamalar, “itaati sağlamak ve üretim hızını artırmak için baskı aracı” olarak kullanılıyor. Sendikanın değerlendirmesine göre, ücret kesintileri nedeniyle net maaşlar sık sık yasal asgari ücretin altına düşüyor.

Araştırmaya göre kadın işçilerin yüzde 62’si, fazla mesaiye zorla bırakıldığını belirtiyor. Katılımcıların ifadeleri, kimi fabrikalarda 18 saate kadar, hatta bazı dönemlerde 36 saatlik kesintisiz çalışma uygulandığını ortaya koydu.

TACİZ VE MOBBİNG YAYGIN

Kadın işçilerin yüzde 42’si işyerinde tacize veya rahatsız edici davranışa maruz kaldığını, ancak yarısından fazlasının bu durumu hiçbir yere bildiremediğini söyledi.

Şikâyet etmeme nedenleri arasında “cezalandırılma korkusu”, “şikâyet edecek merci olmaması” ve “boşuna olacağı inancı” öne çıktı.

Birçok kadın, tacizi bildirdiklerinde usta başlarından “Sen yanlış anlamışsın” yanıtını aldıklarını ifade etti.

İŞ GÜVENLİĞİ YOK

Ankete katılan kadınların yalnızca yüzde 15,7’si işyerinde güvenlik önlemi alındığını, yüzde 76’sı ise hiçbir önlem olmadığını belirtti. Deprem, yangın veya sel gibi afetlere karşı tedbir sorusuna “evet” yanıtı verenlerin oranı yüzde 34’te kaldı.

Kadınların yüzde 60’ı çalışırken rahatsızlandığını ya da meslek hastalığı yaşadığını dile getirdi.

×

“Günde 12 saat ayakta duruyoruz, bel fıtığı oldum ama doktora gidemiyorum.” – Fidan, Urfa
“Hamileyim dedim, ‘O zaman ne iş yapabiliyorsun?’ dediler, sonra da işten attılar.” – Ayşe, Urfa

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR

Raporda, kadınların çoğunlukla düşük ücretli pozisyonlarda çalıştırıldığı, yönetici veya ustabaşı kademelerinde erkeklerin ağırlıklı olduğu kaydedildi.
ILO ve TÜİK verilerine atıfla, tekstil sektöründe cinsiyete dayalı ücret farkının yüzde 15,6 olduğu, yaş ve kıdem arttıkça farkın daha da açıldığı vurgulandı.

İş Kanunu’na göre 150’den fazla kadın çalışanı olan işletmelerin kreş açması zorunlu olmasına rağmen, araştırmada kadınların yüzde 72’si çalıştıkları yerde kreş bulunmadığını söyledi.

BİRTEK-SEN Malatya Temsilcisi Halime Sancak, işverenlerin bu yükümlülüğü bilerek aşmaya çalıştığını belirtti:

×

“Fabrika sahipleri, kreş zorunluluğu doğmasın diye kadın çalışan sayısını bilerek 149’da tutuyor.”

Rapora göre çocukların büyük kısmı aile içinde, özellikle kardeşlerinin bakımında büyüyor.

“MODERN KÖLELİK” UYARISI

BİRTEK-SEN, tekstil sektöründeki tabloyu “modern kölelik koşulları” olarak nitelendirdi. Sendika, hükümete ve Çalışma Bakanlığı’na çağrıda bulunarak denetimlerin artırılması, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve kadın emeğine yönelik koruyucu politikaların uygulanması gerektiğini vurguladı.

Benzer Haberler