Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamındaki görev süresini 2 yıl uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
HABER MERKEZİ – TBMM Genel Kurulu’nda Lübnan’da bulunan Türk askerinin görev süresinin 2 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşülerek kabul edildi.
Meclis’te bulunan farklı partilerin temsilcileri tezkereyle ilgili açıklamalarda bulundu.
CHP de Irak ve Suriye tezkerelerine “hayır” diyecek
DEM PARTİ’DEN AÇIKLAMA
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki konuyla ilgili, “1978’den beri var olan bu görev gücünün Ortadoğu’da barışı ne derece sağladığı bir soru işareti olarak yer almaktadır” dedi. Saki, “Üstelik 1978’de kurulan UNIFIL, İsrail’in de tanımasına rağmen İsrail her defasında burayı bombalamayı başarmıştır. İsrail, Lübnan’ı, Gazze’yi, Filistin’i bombalarken aynı zamanda UNIFIL’in Birleşmiş Milletler üssünü 1996 yılında bombalamış yüzü aşkın kişiyi öldürmüştür. Peki sonrasında İsrail’e dur denilmiş midir; hayır. O dönemde daha dar kapsamdayken 2006 yılında yine İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrasında ağır bombardımanlar sonrasında UNIFIL’in görev süresi ve üye ülkeler genişletilmiş o tarihte Türkiye de bir bileşeni olmuştur. Peki ne oldu 2006’da; yine bugün olduğu gibi İsrail sudan bahanelerle Lübnan’a karşı savaş stratejisine başladı. İsrail hem Filistin’ hem Lübnan’a saldırılarını arttırdıkça arttırdı. Raporlarda ne denildi; ‘İsrail’in bu saldırılarından üzüntü duyuyoruz’. Peki yaptırım var mı; yok. Ambargo var mı; yok” ifadelerini kullandı.
“GEÇMİŞTE PARLAMENTER SİSTEM VARDI…”
CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre ise şunları söyledi:
דGeçmişten beri BM Güvenlik Konseyi kararıyla oluşturulan misyonlara ülkemizin katılmasıyla ilgili tezkerelere olumlu oy kullanmıştık. Bugün de tutumumuzu değiştirmemizi gerektiren bir durum yok. Ancak yıllardır bu tezkereleri Meclis’te konuşuyoruz defalarca şunu hatırlattığımı biliyorum: Meclis böyle bir tezkere ile silahlı kuvvetlerin yurtdışına gönderilmesi yetkisini bir kişiye, Cumhurbaşkanına veriyor. Büyük bir ciddiyetsizlikle Cumhurbaşkanı tarafından bir sayfalık yazıyla bu yetki isteniyor. Bu yetki ayrıca Cumhurbaşkanına kapsamı, miktarı gibi yetkileri de belirlemek üzere veriliyor. Geçmişte parlamenter sistem vardı. Parlamenter sistemde bu yetkiyi bir heyet olarak bakanlar kurulu Meclis’ten isterdi ve bir heyet olan bakanlar kuruluna bu yetkiyi verirdi. Bugün ise tek bir kişiye bu yetkiyi veriyoruz. ”