BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Süreçte yeni tarihi aşama: “Sınır dışına çekilme” |

1999 ve 2013'teki "sınır dışına çekilme" kararları ve sonrası

Süreçte yeni tarihi aşama: “Sınır dışına çekilme” |

Süreçte, bugün Kandil’de yapılan ve gerilla güçlerinin Türkiye’den sınır dışına çıkışının başladığının duyurulmasıyla birlikte yeni bir eşiğe geçildi. Bu adım, Öcalan’ın çağrısıyla 1999 ve 2013 yıllarında alınan kararların ardından, üçüncü kez gerilla güçlerinin sınır dışına çekilmesi anlamına geliyor. Peki, daha önceki çekilme kararları neyi ifade ediyordu ve sonrasında neler yaşandı? Detaylar haberimizde.

HABER MERKEZİ – Kandil’de düzenlenen basın toplantısında Kürt Özgürlük Hareketi imzasıyla açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok ve YJA-Star komutanlarından Vejîn Dêrsim, süreçte tarihi bir aşamayı ifade eden Türkiye’deki tüm gerilla güçlerinin çekilmeye başladığını açıkladı.

Açıklamada kararın Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında, Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nin fesih kararı aldığı 12. Kongresi doğrultusunda alındığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca bu adımın ardından “PKK 12. Kongresinin aldığı kararlar doğrultusunda sürecin gerektirdiği hukuki ve siyasi yaklaşımlar gecikmeden gösterilmelidir. Bu çerçevede PKK’ye özgü Geçiş Hukuku esas alınmalı, demokratik siyasete katılabilmek için gerekli özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları gecikmeden çıkarılmalı” çağrısı yapıldı.

Süreç açısından tarihi aşamalardan birisi olan Türkiye’den çekilme kararı daha önce de PKK tarafından iki kez alındı. Peki daha önce alınan Türkiye’den çekilme kararları hangi gelişmelerin ardından alındı ve sonrasında hangi gelişmeler yaşandı?

1999: İLK SINIR DIŞINA ÇEKİLME KARARI

PKK tarafından Türkiye’den ilk sınır dışına çekilme kararı 1999 yılında alındı. Bu karar Abdullah Öcalan’ın uluslararası güçlerin dahliyle Türkiye’ye getirilmesi ve tutuklanmasının ardından yaşandı. Öcalan, daha önce de defalarca kez ortaya koyduğu siyasi çözüm arayışın devamı olarak örgüte çatışmasızlık ilan etme ve Türkiye sınırları dışına çekilme çağrısında bulundu. Bu çağrı doğrultusunda PKK, Eylül 1999’da ateşkes ilan ederek güçlerini sınır dışına çekmeye başladı. Bu tarihten önce de PKK, siyasi çözüm arayışları kapsamında 1993, 1995 ve 1998 yıllarında ateşkes ilan etmişti. 1999 yılında alınan bu ateşkes ve sınır dışına çekilme kararı, PKK’nin ilan ettiği 4. ateşkes kararı oldu.

Öcalan bu kararla ilgili örgüte gönderdiği mektupta şu çağrıyı yapmıştı:

“Şiddetin pratik olarak da güvenceli olarak da sona erdiğini kuşku götürmez bir biçimde kanıtlamak gerekiyor. Bu durumda en etkili sonuç alıcı yol, herkesi üzerine düşeni yapmaya zorlayacak ve aynı zamanda kolaylık sağlayacak olan, barış için silahlı mücadeleye son verme ilanıdır. 1 Eylül 1999’da silahlı mücadeleye son verdiğimizi açıklamak ve güçlerimizi sınır gerisine, Güney’e çekip sürece göre değerlendirmek ve hazırlıklara çekmektir.”

PKK yönetimi, “Bu çağrıya uyacağını ve uygulayacağını” açıkladı. Böylece dördüncü ateşkes başladı. PKK’lilerin sınır dışına çekilmeye başladı. Aynı zamanda PKK, 7. Olağanüstü Kongre hazırlık süreci de başlattı.

BARIŞ GRUPLARI TÜRKİYE’DE

Öcalan aynı zamanda çözüm konusunda samimi olduğunu göstermek amacıyla iki gerilla grubunun Türkiye’ye gelmesini istedi. Bunun üzerine PKK, Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyelerini belirledi.  Ekim 1999’da Kandil’den İsmet Baycan Mehmet Şirin Tunç, Gülten Avesta Uçar, Yüksel Genç, Seydi Fırat, Ali Sapan, Sohbet Şen ve Yaşar Temur’dan oluşan sekiz kişilik bir grup Türkiye’ye geldi. Aynı dönemde Avrupa’dan ise Haydar Ergül, Aysel Doğan, Aygül Bidav, Ali Şükran Aktaş, Dilek Kurt, İmam Canpolat, Yusuf Kıyak ve Hacı Çelik Türkiye’ye döndü. Grup, Habur Sınır Kapısı’ndan giriş yaparak PKK’nin “iyi niyet göstergesi” olarak sembolik bir adım atma niyetini ortaya koydu ve barış için siyasi irade gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

BARIŞ GRUPLARINA TUTUKLAMA

Ancak barış umuduyla Türkiye’ye dönen grup üyeleri, 30 Ekim 1999’da, yani girişlerinden bir gün sonra tutuklandı. Yedi üye cezaevine gönderilirken, bir kişi sağlık durumu nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aylar süren yargılamaların ardından grup üyeleri kademeli olarak tahliye edildi. Ancak Türkiye’nin barış grubunu tutuklaması, ateşkes sürecinde ciddi bir güvensizlik yarattı ve sonraki yıllarda yeni barış grubu girişimlerinin önünü kesti.

“BARIŞ FIRSATININ HEBA EDİLMESİDİR”

Öcalan bu gelişmeye ilişkin, “Bu, barış için büyük bir fırsatın heba edilmesi demektir. Barış grubu tutuklanarak hem benim hem de halkın barış talepleri devre dışı bırakılmak istenmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Tüm bu gelişmeler karşısında devletin çözüm politikası yerine güvenlikçi politikalarda ısrarı bu barış çabalarını boşa çıkarttı.

2004 yılına kadar süren PKK’nin aldığı kararı, devletin sert güvenlikçi politikaları sonucu 1 Haziran 2004 yılında bozuldu ve yeniden çatışmalı süreç başladı.

Aralık 2009’da “KCK Operasyonları”nın ikinci dalgası başlatıldı. Yüzlerce Kürt siyasetçi tutuklandı, DTP kapatıldı. O sırada hâlâ Türkiye’de bulunan Kandil ve Maxmur’dan gelen barış grubu üyeleri hakkında davalar açıldı. 6 Nisan 2010’da, 34 kişilik gruba toplamda 490 yıl hapis cezası istendi.

2013: İKİNCİ SINIR DIŞINA ÇEKİLME KARARI

PKK tarafından ikinci kez ilan edilen Türkiye’den sınır dışına çekilme kararı ise 2013 yılında başlatılan çözüm süreci kapsamında alındı.

Ancak 2013 sürecine ilk gölge 9 Ocak 2013’te Paris’te Kürt kadın siyasetçilerden Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesi ile düştü. Saldırı barış sürecine yönelik ilk uluslararası saldırı olarak kayıtlara geçti.

21 Mart 2013 Newroz’unda ise Öcalan’ın “artık silahlar sussun, siyaset konuşsun” dediği barış deklarasyonu açıklandı.

Öcalan mesajında, Türkiye’deki PKK güçlerinin sınırın ötesine çekilmesi çağrısı yaptı.Bu deklarasyondan iki gün sonra Murat Karayılan “Resmî ve açık bir şekilde ateşkes ilan ediyoruz” dedi.

3 AŞAMALI SÜREÇ

“Demokratik çözüm süreci” olarak tanımlanan dönem, 3 aşamadan oluşacaktı: Birinci aşama geri çekilme süreci, ikinci aşama anayasal çözüm çerçevesinde yapılacak reformlar, üçüncü aşama ise normalleşme süreci.

Dünya basının da yakın ilgi gösterdiği açıklamasında Murat Karayılan, Öcalan’ın, Kürt sorununa çözüme ilişkin 14 Nisan tarihli mektubunda kendilerine ”gerilla güçlerinin geri çekilmesi için çağrıda bulunduğunu” belirterek, çağrıyı ”talimat” olarak aldıklarını ve “üzerlerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirmek için” bir karar verdiklerini kaydetti.

Karayılan, 8 Mayıs 2013’te PKK güçlerinin kademeli olarak sınır dışına çıkacağını ancak saldırıların olması durumunda geri çekilmenin derhal durdurulacağını da söyledi.

AKİL İNSANLAR HEYETİ SAHADA

Bu açıklamanın ardından devlet kanadı süreç ile igili nabız yoklamaları için aralarında sanatçı ve siyaeteçilerin de olduğu 62 kişilik Akil İnsanlar Heyeti oluşturdu. 7 bölgede 7’şer kişilik ekipler halinde toplantılar yaptı ve toplantı sonuçları bölgesel raporlara dönüştü.

Akil İnsanlar Komisyonu Güneydoğu Heyeti 26 Haziran 2013’te raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapor Kürt sorununun çözümü konusunda önemli tespit ve öneriler içerdiği halde dikkate alınmadı.

8 MAYIS 2013: GERİLLALAR ÇEKİLMEYE BAŞLADI

Murat Karayılan’ın işaret ettiği 8 Mayıs’a gelindiğinde Türkiye sınırlarında bulunan PKK gerillaları gruplar halinde çekilmeye başladı. Kalabalık basın grubunun takip ettiği çekilme sürecinde PKK güçleri Haftanin, Metina ve Kandil bölgelerine geçti. KCK çekilmenin yüzde 35’inin gerçekleştiğini açıkladı.  Erdoğan ise haziran ayında yaptığı açıklamada örgütün sadece yüzde 15’inin çekildiğini söyledi. İktidar çekilme sürecinde ayrıca karakol, baraj ve askeri üs inşaatlarını hızlandırmaları, süreci zorlamaya başlamıştı.

Abdullah Öcalan 26 Temmuz’da yaptığı açıklamada, hükümetin Ekim ayına kadar adım atmaması halinde ateşkesin bozulacağını açıkladı. 27 Ağustos’ta konuşan KCK Eş Başkanı Cemil Bayık ise 1 Eylül’e kadar gerekli adımların atılmaması halinde geri çekilmeyi durduracaklarını açıkladı. 9 Eylül’de KCK geri çekilmeyi durdurduğunu açıkladı.

Benzer Haberler