DEM Parti Milletvekili Sevilay Çelenk, “bürokratik bir canavara” dönüştüğünü söylediği İletişim Başkanlığını eleştirdi. Çelenk ayrıca, “Kürtçe ve diğer diller iletişimden yapısal olarak dışlanıyor. 2024’te Kürtçe 109 kez hak ihlali konusu oldu” dedi.
HABER MERKEZİ – AKP hükümetinin 2026 bütçe teklifi üzerine Meclis’te görüşmeler sürüyor. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kurumların bütçe teklifleri görüşüldü. Görüşmelerde DEM Parti Milletvekili Sevilay Çelenk, Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı’nın bütçesi hakkında konuştu.
Çelenk, İletişim Başkanlığının kontrolündeki “yeni medya düzeni“nin hakları ve özgürlükleri sistematik olarak boğduğunu ve rejimi günden güne otoriterleştirdiğini belirtti. Çelenk, “İletişim Başkanlığı, iktidarın propaganda makinesi olarak kurulmuş, devletin tüm iletişim kanallarını ele geçirmiş devasa bir ağdır” dedi.
İLEŞİTİM BAŞKANLIĞI İÇİN KONUŞTU: “BÜROKRATİK CANAVARA DÖNÜŞTÜ”
İletişim Başkanlığı için 6 milyar lira bütçe öngörüldüğünü belirten Çelenk, bu rakamla 8 yıl önce kurulan Başkanlığın bütçesinin 22 katına çıktığını, bununla birlikte 2018’de 584 olan personel sayısının da 2024’ün Eylül ayı itibarıyla bin 600’ün üzerinde olduğunu kaydetti. “İletişim Başkanlığı bürokratik bir canavara dönüştü“ diyen Çelenk, şöyle konuştu:
דBu toplum kendi hayatını elinden alan ve ayda 450 milyon TL öğüten bir yalan makinasını besliyor. Bu yalan düzeni altında seçimlerden seçimlere koşuyoruz ve evet, hep iktidar oluyorsunuz, bu medya düzeniyle iktidar oluyorsunuz. Haber, hakikat, yorum, konuşma ve tartışma imkânını yurttaşın elinden çoktan almış olan AKP iktidarlarına payanda olan bir İletişim Başkanlığı, son dönem iktidarlarınızın güvencesini sunuyor.”
BASINA YÖNELİK BASKILARA DİKKAT ÇEKTİ: “HER ŞEY KONTROL ALTINDA”
DEM Parti Milletvekili Çelenk, basının ve gazetecilerin nasıl baskı altına alındığını ise şöyle anlattı:
דFacebook’tan Instagram’a, X’ten YouTube’a ve sokak röportajlarına kadar her şey kontrol altında. Sosyal medya hesapları makamların, bakanların talebiyle engelleniyor. Siyasetçiler rehin alınır, cezaevlerine tıkılır, bir hüküm tamamlanmadan diğeri gelirken onlardan söz etmek bile bir suç hâlini alıyor. Bütün veriler 2025’te de gazetecilere yönelik yargı tacizlerinin sansür ve mobbingin arttığını gösteriyor. Bunun sonucunu dünya da görüyor. Muhalif medyanın dijitalde bile yaşama şansı yok, birbiri ardınca küçülüyor ve kapanıyorlar.
Google algoritmaları manipüle edilerek bu küçük alternatif medyanın oradan elde ettiği küçücük paylara bile göz dikiliyor. 28 Kasımda açıklanan Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin 2024-2025 Adli Yılı Gazetecilik İfade Özgürlüğü Davaları İzleme Raporu 2024-2025 adli yılında mahkemelerde 306 gazetecinin yargılandığı tespitini yaptı. Bu davalarda haber içerikleri, sosyal medya paylaşımları, röportajlar ve eleştirel yorumlar suç delili olarak sunuluyor. Dilsel ve kültürel dışlanma olanca gücüyle devam ediyor. Kürtçe ve diğer diller iletişimden yapısal olarak dışlanıyor. 2024’te Kürtçe 109 kez hak ihlali konusu oldu. Medya erişimi engelleniyor. Yayınlar lisanssız bırakılıyor.”



