Meclis Komisyonu’nun İmralı heyetinde yer alan DEM Partili Koçyiğit, ziyaretin bir eşik olduğunu ve aşıldığını söyledi. Koçyiğit, CHP lideri Özel’in DEM Parti’yi kastettiği “celadına aşık“ sözlerine, “Biz celladımızı iyi tanıyoruz” sözleriyle yanıt verdi ve ekledi: “Biz AKP’yi iyi biliyoruz ama bugün kimse AKP karşıtlığını çözüm karşıtlığına çevirmesin. Bizler açısından barış; ekmek, su kadar yaşamsal bir meseledir.”
HABER MERKEZİ – DEM Parti Diyarbakır İl Örgütü’nün dayanışma yemeğine katılan DEM Parti Grup Başkanvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Gülistan Kılıç Koçyiğit, bir konuşma yaptı.
Kürt meselesinin çözümü için devam eden sürecin başarıya ulaşması için bugün dünden daha umutlu ve kararlı olduklarını belirten Koçyiğit, İmralı Adası’nda 24 Kasım’da Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmeye değindi.
Koçyiğit, “Komisyonun İmralı’ya gitmesi tarihte büyük bir eşiğin aşılmasına yol açtı. Büyük bir kırılma anıydı, aşıldı. Sayın Öcalan İmralı’da çok kararlı, çok coşkulu. İlk gün ki gibi, halkına olan bağlılığıyla halkı için 7/24 çalışıyor, çabalıyor. Tecridin adası haline çevirmek istiyorlardı ama bugün İmralı’da ilmek ilmek barış örülüyor. İmralı Adası artık barışın ve çözümün adasıdır” diye konuştu.
Koçyiğit, İmralı görüşmesini anlattı | Neler konuşuldu, Öcalan DSG’nin entegrasyonu için ne dedi?
“BARIŞ BAHANELERLE İNŞA EDİLMEZ”
Komisyondaki bazı siyasi partilerin İmralı’ya gitmemesini eleştiren Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi:
“Gerekçelerine bakıyoruz, gerçekten bir gerekçeleri var mı? Bu halka gerekçe sunsunlar istiyoruz ama bakıyoruz söylediklerine: ‘Tabanımız buna hazır değil.’ Bunca zamandır siyaset yapıyorsunuz. Niye bugüne kadar barış, çözüm aklını geliştirmendiniz, tabanınızı buna hazırlamadınız? Barış bahanelerle inşa edilemez. Barışı cesur insanlar yapar. Cesur siyasetçiler inşa eder. Bugün barış için risk alan, söz söyleyen ve bu yolu açan herkesin de Kürt halkının kalbinde yeri vardır. Barışa inanmayanlar bahane uydurmasınlar.”
“CELLADIMIZI İYİ TANIYORUZ”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in DEM Parti için kullandığı “celladına aşık” sözlerine de değinen Gülistan Kılıç Koçyiğit, şöyle konuştu:
דBiz celladımızı iyi tanıyoruz ama buna rağmen herkesin çözüm için, barış için seferber olmasını istiyoruz. Barışı kendi elleriyle AKP-MHP’nin sınırlılığına terk edenlerin siyasetinin de siyaset olmadığını biliyoruz. Bir kez daha şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Kürtleri sadece seçim zamanlarında hatırlamayınız. Kürtleri sadece sıkıştığınız zamanlar hatırlamayın. Kürtleri barış zamanlarında, çözüme ihtiyacı olduğu zamanlarda hatırlayınız. Biz bağrımıza çok taş bastık ama bu ülkenin geleceği için, demokrasisi için çok önemli tarihi kararlar aldık. O aldığımız kararların yanıtlarını hem komisyonda hem de bu sürecin ilerlemesinde pratik sonuçlarını görelim isteriz. Kürt sorunu gibi tarihsel, toplumsal arka planı bu kadar güçlü bir sorunda, kimsenin oy hesabı yapmasını istemeyiz. Bizim AKP ile süreci konuşmamız, AKP’yle ittifak halinde olduğumuz anlamına gelmez. Süreci, çözümü kim konuşursa onunla müzakere ederiz.”
“AKP KARŞITLIĞINI ÇÖZÜM KARŞITLIĞINA ÇEVİRMEYİN”
Sürecin birinci aşamasının tamamlandığını sözlerine ekleyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, ikinci aşamanın yasal zemin, hukuksal düzenlemeler olduğuna dikkat çekti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Geçiş yasalarının hızlı bir şekilde komisyonlara iletilmesi gerekiyor. Bu konudaki tutumumuz nettir. Süreci yürüten siyasal iktidarın kafasını kuma gömen, süreci tam sahiplenmeyen, dilin düzeltmeyen tutumlarını da kabul etmedik, bundan sonrada kabul etmeyeceğiz. Biz AKP’yi iyi biliyoruz ama bugün kimse AKP karşıtlığını çözüm karşıtlığına çevirmesin. Bizler açısından barış; ekmek, su kadar yaşamsal bir meseledir” diye konuştu.
“BARIŞI İNŞA EDECEĞİZ”
Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuşmasını şöyle tamamladı:
דHerkesin çözüm ve barış için sorumluluk alması gerekiyor. Barışı biz inşa edeceğiz. Hükümet barıştan geri adım atarsa ya da bugün ki süreci başlatanlar süreçten geri adım atarsa, onların karşısında milyonların barış bariyeri kurması gerekiyor. Barışımıza, Kürt sorununun demokratik çözümüne sahip çıkmalıyız. Biliyoruz ki bunca mücadeleyi vermiş halkımız en iyi şekilde barış mücadelesini de verecektir.”
