DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, Özel’in partisini hedef alan sözlerine sert tepki gösterdi. Bakırhan, “Cellatlığımıza soyunan çok oldu. Ama bizi kurban yapmaya kimsenin gücü yetmedi. Herkes çok iyi bilsin ki cellat defterini açacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız” dedi. Özel, CHP’ye açık olma çağrısı da yaparak, “barıştan ve demokrasiden yanaysanız da açık konuşun ve gelin birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuşuyor.
Bakırhan, şüpheli şekilde yaşamını yitiren gazeteci Dilan Karaman’ı anarak sözlerine başladı. Bakırhan, “Yıllardır danışman olarak partimize mücadelemize büyük katkılar sunmuş Dilan Karaman’ı kaybettik. Ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Umarım bu tür erken ölümleri bir daha burada paylaşmayız” dedi.
3 Aralık 1994’te İstanbul Fatih Cağaloğlu semtinde bulunan Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının yıl dönümüne de değinen Bakırhan, basın şehitlerini andı.
Meclis komisyonun İmralı ziyaretine değinen Bakırhan, görüşmeyi çözüm yolunda önemli bir adım olarak nitelendirdi ve “Bu Türkiye’deki çözüm aklının da bir başarısıdır. Kardeşlik hukukumuzu, çatışma zemininden çıkartıp yasal ve demokratik zemine kavuşturma zamanıdır” dedi.
TUTANAKALAR KAMUOYUNA AÇILMALI
Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü:
4 Aralık’ta komisyon yeniden bir araya gelecek. Ve heyet görüşme tutanağını paylaşacak. Siz de biliyorsunuz ve göreceksiniz sayın Öcalan’ın bugüne kadar toplumdan saklayacağı bir şeyi olmamıştır.
Kendisi her türlü fikrin kamusal şeffaflık içinde olması gerektiğini yıllardır söylüyor. O nedenle İmralı’daki tutanakların kamuoyuyla da paylaşılmasını, şeffaflığın sağlanmasını ve toplumun orada ne tartışıldığını görmesini ve okumasını da istiyoruz.”
SÖZ DEĞİL PRATİK ADIM ZAMANI
İktidarın da toplumsal barışı sahiplenmesi ve hukuki-idari adımları bir an önce atması gerektiğini belirten Bakırhan, “Söz değil pratik zamanı” dedi.
Bakırhan, şunları dile getirdi:
“Türkiye barış için sözünü söyledi. Artık bu sözleri hayata geçirme zamanı olduğunu belirtmek gerekiyor. Şimdi sorumluluk Meclis’te bütün partileri Kürt meselesinin çözümüne ve demokratikleşmesine sahici katkı sunmaya çağırıyorum. Komisyon’dan bu toprakların yaralarını saracak özgürlüğü inşa edecek demokratik raporlar bekliyoruz. Çözüm odaklı raporların hızlıca yasalara dönüşmesi için ilk ve tarihi sorumluluk sayın Numan Kurtulmuş ve komisyondadır. Biz bu görüşmeyi yaparken İmralı heyetimiz de adaya gitti. Sayın Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirecek. Barışa katkı sunacağına inanıyorum. Bir barış kapısı aralandı. Barış kapısı açıldığında eşikte duranlar var. Bu eşikte duranlara diyoruz ki bu siyaset değil. Yani barış için bir kapı aralanmışsa bu eşikten geçmek gerekiyor. Biz bu kapıdan tüm Türkiye halklarının geçmesini, kimsenin dışarıda kalmamasını istiyoruz. Kürt meselesi sadece Kürtlerin değil 86 milyonun sorumluluğudur. Çözüm de birlikte üretilmelidir.”
BAŞKALARININ VAGONU OLMAYIZ
Konuşmasının devamında muhalefetten gelen eleştirilere değinen Bakırhan, “Süreç bizler açısından hiçbir partiye angaje olmak değildir. Ülkenin yüz yıllık meselesine çözüm arıyoruz. Bizim hattımız belli üçüncü yoldur. Ne başkalarının vagonu oluruz ne de çözümü erteleyenleri masun görürüz. Yolumuza ortak değerleri büyüterek, yapıcı dili koruyarak ve kararlılıkla devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
CHP lideri Özgür Özel’in kurultay konuşmasında DEM Parti’yi kastederek kullandığı “celladına aşık olmak” ve “Stockholm sendromu” ifadelerine sert tepki gösteren Bakırhan, şunları söyledi.
ÖZEL’E CEVAP
“Ana muhalefet partisinin lideri partimize ve tabanımıza bazı ithamlarda bulundu. Öyle anlaşılıyor ki sayı Özel, kurultay kürsüsünden bize “Stockholm sendromu” teşhisi koyuyor. “Celladınıza aşık olmayın” diyor. Biz de soruyoruz: Biz Meclis’te barış için yasa konuşurken her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz sayın Özel?
Sözü çözüm için kurmak varken ucuz polemikler ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir.”
KÜRT HALKINA SAYGI DUYMAK BU MUDUR SAYIN ÖZEL?
“Biz demokratik çözümü esas alan mücadele ve müzakere partisiyiz. İşte müzakere de ediyoruz, kurulduğumuz günden beridir onurlu bir mücadele de veriyoruz. Halkımız barış içinde özgür ve eşit yaşamak istiyor. Böyle bir halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir? Kürt halkına saygı duymak bu mudur sayın Özel? “



