DEM Parti, CHP, Yeni Yol Grubu, TİP ve EMEP’in Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin tutanaklarının tam halinin paylaşılması yönündeki taleplerine rağmen, Meclis Komisyonu’nda tutanakların özeti okundu. Özet metine göre, Öcalan pek çok başlıkta önemli mesajlar verdi.
HABER MERKEZİ – Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 19 toplantısına Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında başladı.
Komisyonun ilk bölümünde partilerin hazırladıkları raporlar ve görüşler ele alındı. İkinci bölümde ise, Meclis Komisyonu’nun AKP’li üyesi Hüseyin Yayman, MHP’li üyesi Feti Yıldız ve DEM Partili üyesi Gülistan Kılıç Koçyiğit’in 24 Kasım’da İmralı’da Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmenin tutanakları konusu ele alındı.
Komisyon toplantısı | Partiler rapor için önerilerini sundu
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin tutanaklarının açıklanmayacağını, bunun yerine görüşmeye dair bir özet çıkardıklarını ve bu özetin görüşmenin tüm başlıklarını içerdiğini söyledi.
Kurtulmuş, aynı zamanda ziyareti düzenleyen DEM Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve AKP Milletvekili Hüseyin Yayman’ın da söz alarak görüşmeye dair birer aktarımda bulunacağını belirtti. Kurtulmuş, şunları söyledi:
דTBMM’den herhangi bir stenograf oradaki görüşmede yer almadı. Arkadaşlarımızın İmralı’ya gidişleri, ziyaretleri tamamıyla MİT tarafından organize edildi. Ve oradaki görüşmeler de MİT’in kontrolünde yapıldı. İşin doğal akışı böyle, daha evvel de böyle yapıldığı gibi.
İmralı’da yapılan görüşmelerde bizzat bulunan üç arkadaş burada. Bu arkadaşlarımızın da ‘evet konuşuldu’ dediği genel konular, siyasi konuların tamamı burada komisyonla paylaşılacaktır. Yani orada İmralı’da söylenmiş olup da ‘Ya hayır niye burada dile getirilmedi?’ denilecek bir tane bile siyasi konu olmayacaktır.
Bu açıklama yapıldıktan sonra bu özet buraya sunulduktan sonra üç arkadaşımıza da tek tek söz vermeyi düşünüyorum. Arkadaşlarımız kendileri açısından eksik gördüklerini burada sizlerle paylaşırlar ve böylece oradaki bu konu da tamamıyla kamuoyuyla paylaşılmış olur.
Bu komisyonda şimdiye kadar zannediyorum iki ya da üç oturum kapalı oldu, bakanların dışında hiçbir kapalı oturum olmadı, hiçbir şey gizli kapaklı kalmadı. Zaten İmralı’daki yapılan görüşmelerin de neredeyse tamamı şimdiye kadar bu son görüşme de kamuoyuyla paylaşıldı. Dolayısıyla burada bulunan 50 arkadaşımızdan saklanacak, gizlenecek hiçbir şey yoktur.”
SİYASİ PARTİLERDEN İTİRAZ
Yeni Yol Grubu komisyonu üyesi Bülent Kaya, Kurtulmuş’a itiraz etti. Kaya, tutanakların tam halinin açıklanmasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de Kurtulmuş’un tutumuna itiraz etti. Bu durumun doğru olmadığını ve kabul etmediklerini belirten Emir, “Büyük bir açıklıkla, şeffaflıkla yapılmalı toplantı. Öcalan ile devletin konuştuğunu biliyoruz. Dolasıyla ham tutanak gelmelidir. Her bir arkadaşımızın giden arkadaşlar kadar görüşmenin içeriğini bilmesi gerekiyor. Hakkıdır, gereklidir. Tutanakların bir süzgeçten geçirmesi doğru değil, kaygıları büyütür. Süreç enfekte edilmesin. Eğer bir enfeksiyon istemiyorsak şeffaf olmalıyız. Mutlaka ham halde olması gerekiyor” diye konuştu.
“GÜVEN KIRICI ADIM ATMAYALIM”
DEM Parti komisyon üyesi Saruhan Oruç da sürecin magazinleştirilmeye çalışıldığını ve buna yol açacak adımların atılmaması gerektiğini belirtti. Özet aktarımı kabul etmeyeceklerini belirten Oluç, şunları söyledi:
“Görüşmenin çok iyi, başarılı geçtiğini biliyoruz. Tutanakların açıklanmaması sürecin gidişatı açısından sorun yaratır. Bu tür süreçlerde güven attırıcı adımların atılması gerekiyor. Bu güne kadar bu yapıldı. Güven kırıcı bir adım atılmasının eşiğindeyiz, atmayalım lütfen. Bir görüşme yapılmış bu görüşmenin bir tutanağı var. O tutanağı biz komisyon üyeleri olarak dinleyemiyoruz, öğrenemiyoruz. Biz niye göremiyoruz? Gizli bir şey değil ki! Özetin paylaşılacağı ifade edildi. Özeti kim yazdı, hangi zihniyet ile yazıldı? Bunları da bilmiyoruz, kim imzaladı mı? Giden üyeler ‘Bu özet böyledir’ dedi mi? Komisyon üyeleri olarak bilmemiz gereken bir şey bizden saklanıyor, kamuoyundan saklanıyor.”
ÖCALAN İLE GÖRÜŞMENİN ÖZETİ OKUNDU
Söz alan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, görüşmeye dair görüşlerin kimseden saklanılmadığını ve gizlenmediğini ileri sürerek, çıkardıkları özeti ve heyette yer alan isimlerin açıklamalarının beklenmesi gerektiğini belirtti.
Tutanaklara dair hazırlanan özet Meclis Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bozkurt tarafından okundu. Bozkurt’un aktardığı özet metin şöyle:
×Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmede Abdullah Öcalan ilk olarak yüzyıllık Kürt-Türk ilişki sistematiğini, Sayın Devlet Bahçeli’nin sözleri ile büyük katkı sağladığını, kendisinin Cumhuriyet tarihinde ender görülen bir cesaret sergilediğini ve kendisine şükran duyduğunu ifade etmiş, yine bu süreçte cesaret gösterdiği için Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ve teşekkürlerini beyan etmiştir.
Abdullah Öcalan, sürecin başından beri verdiği tüm sözlerin arkasında olduğunu, koşullar elverirse teorik ve pratik imkânlarının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu ifade etmiştir.
Uzun bir şekilde tarihsel arka planı anlatmış ve Ziya Gökalp’e referans vererek Türk-Kürt kardeşliğinin önemine vurgu yapmıştır.
SİYASİ YÖNTEMİ BENİMSİYORUM
Abdullah Öcalan silahlı yöntemden ayrıldığını, siyasi yöntemi benimsediğini, 27 Şubat 2025 tarihinde yapmış olduğu çağrı çerçevesinde bütün yapıların, PKK’nin tüm bileşenlerinin, örgütsel varlıklarının dağıtılmasının ve silahlarını bırakmasının ilanının toplum tarafından iyi karşılandığını, halkın bu gelişmeyi takip ettiğini, kendisinin Suriye ve Irak’ta da etkili olduğunu ifade etmiştir.
VERDİĞİM SÖZLERİN ARKASINDAYIM
Bu noktada Feti Yıldız, Abdullah Öcalan’ın mahkûm olduğu davada şehit ailelerinin avukatı olarak kendisinin bulunduğunu hatırlatması üzerine Abdullah Öcalan, ben Devlet beyin el sıkması ile başlayan süreç içinde verdiğim tüm sözlerin arkasındayım demiştir.
Hüseyin Yayman’ın, buraya şehit ailelerinin hassasiyeti ile gelindiğini belirtmesi üzerine ise Abdullah Öcalan, her asker kaybının kendisi için trajedi olduğunu, asla sevinmediğini, bu gençlerin böyle ölmemesi gerektiğini söylemiş, Türkiye’de ve bölgede kesinlikle çözüme ulaşmalıyız diye cevaplamış ve TUSAŞ eylemine üzüldüğünü belirtmiştir.
Kendisine Lozan ve 1924 anayasası öncesi döneme ait dilin kullanılması süreci zehirliyor denmiştir. Yine devamla en son Zap Bölgesi boşaltılırken örgüt mensuplarının elinde silah olması kamuoyunda infial yaratmış, bu konuda yapılan çağrıya PKK’nin tam uymadığı görülüyor denilmiş, Suriye’de SDG’nin 10 Mart mutabakatına uymasının elzem olduğu, Suriye konusunda kendisinin yeni bir açıklama yapması gerektiği söylenmiştir.
İKİ HALK ARASINDA KARDEŞLİK VAR
Bu devletin hepimizin devleti olduğu, silahı bırakın derken PKK’nin tüm bileşenlerini kapsadığı, PKK’nin Irak’tan çektiği güçlerini Suriye’ye gönderdiği yönünde gözlemler olduğu, bu durumun daha önceki açıklamalarla çelişki yarattığının kendisine söylenmesi üzerine Abdullah Öcalan, PKK’nin sadece eldeki silahların değil, zihinsel olarak da silahların bırakılması gerektiğini ifade etmiştir.
Devamında iki halk arasında tarihsel bir kardeşlik bulunduğunu söylemesi üzerine Feti Yıldız, şehit haberleri geldiği dönemde bile kimsenin gidip bir Kürt komşusunun camını kırmadığını, bu kadar acıya rağmen Türk-Kürt düşmanlığının hiçbir zaman oluşmadığını belirtmiştir.
Bunun üzerine Abdullah Öcalan, kendisinin şehit ailelerine saygıyla baktığını, acılarının ne kadar büyük olduğunu bildiğini beyan etmiş, Devlet Bahçeli’nin konuşmasında hatırlattığı ben devlete hizmet etmeye hazırım sözünü hatırlatıp buyur demesine karşılık olarak sözlerinin arkasında olduğunu, koşullar el verirse ve iletişim imkânı artırılırsa teorik ve pratik imkânlarının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu yenilemiştir.
GEÇEN BİR YIL BAŞARILI
27 Şubat açıklamasına yönelik olarak süreçte geçen bir yılı başarılı gördüğünü, bu dönemde hiç şehit verilmediğini, çatışma çıkmadığını ifade etmiş, böylelikle büyük bir politik açılımın sağlandığını, bu kapsamda kamuoyunda olan desteğin arttığını, ilerleyen süreçte kamuoyunun aklında olan bazı soru işaretlerinin giderileceğini de düşündüğünü söylemiştir.
POZİTİF ADIMLAR VE HAMLELER
Tarihsel gerçekliği bilen bir heyet olarak terörsüz Türkiye gerçekleşecekse Türkiye’nin pratik ve somut adımları bekliyor olduğunun söylenmesi üzerine Abdullah Öcalan, pozitif hamleler ve adımlar peşinde olduğunu ifade etmiştir.
Somut adımlar konusunda bir direnç bulunduğunu çünkü örgütün merkezini Kandil’den Suriye sahasına taşımasının sorunu çözmediği ifade edilmesi üzerine, kendisinin (Abdullah Öcalan) örgütün lideri olarak her saha için kesin talimat vermesi gerektiğini, bu adımlar gerçekleştiğinde yeni bir iklimin oluşacağını ifade etmiştir.
Abdullah Öcalan ayrıca, bu soruyu defaatle sordunuz diyerek, sözlerinin arkasında olduğunu, sürecin başarıya ulaşması için tüm gayretini ortaya koyduğunu, imkânlar ölçüsünde de gayret göstermeye devam edeceğini ifade etmiştir.
27 Şubat çağırısında ayrı devlet olmadığını, federasyon olmadığını, idari özerklik olmadığını, kültüralist çözümler olmadığının hatırlatılması üzerine Abdullah Öcalan ‘Evet öyle’ diyerek onaylamıştır.
10 MART ANLAŞMASINI ESAS ALIYORUZ
Hüseyin Yayman tarafından Suriye konusunda sorulan sorulara; SDG’nin 10 Martta anlaşma yaptığı, anlaşmanın 8 madde olduğu, bunları esas aldıklarını, Suriye başta olmak üzere bölgedeki İsrail’in hamlelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini, Suriye için üniter yapı ve yerel demokrasi benimsediğini söylemiş, yerel savunma gücünün olup olmayacağını sorusuna cevap olarak, savunma gücü yok, asayiş kapsamında güçler yani ‘polis gibi’ cevabını vermiştir.
Bu coğrafyada Türksüz Kürt, Kürtsüz Türk yaşayamayacağını belirterek uzun bir tarihsel anlatımda bulunmuş ve Sultan Sencer’e referansla bu birlikteliğin tarihsel önemine vurgu yapmıştır.
DARBE MEKANİĞİ
Reel sosyalizm düşüncesini 1995’ten beri terk ettiğini, zihinsel dönüşümün sancılı bir süreç olduğunu, normalde PKK’yi 1993’te feshetmesi gerektiğini söylemiş ancak her seferinde bir elin bu girişimini sabote ettiğini ifade etmiştir. Bu sabotaj sürecini darbe mekaniği olarak tanımlamış, 1993’ten günümüze Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ile dolaylı görüşmelerinin nihayete erememesinde de bu darbe mekaniğinin etkisinin olduğunu belirtmiştir.
MAZLUM ABDİ BANA BAĞLI
‘Ferhat Abdi Şahin’i tanıyor musunuz, talimatınızı dinler mi?’ sorusuna cevap olarak Abdullah Öcalan, kendisine yakın kişilerden biri olduğunu, kendisine bağlı olduğunu söylemiştir. Kendisine, Türkiye için hiçbir zaman gerçekleşmeyecek iddialarda bulunmanın süreci sabote etmek olacağını, buna dikkat etmek gerektiğini belirten ifadelerde bulunulmuştur.
KADIN HAREKETİNE SELAM
Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in ‘Sizi çok sağlıklı ve zinde gördüm. Kadın hareketiyle ilgili söyleyeceğiniz hususlar var mıdır?’ diye sorması üzerine, Abdullah Öcalan, selamlarını iletmiş ve görüşme tamamlanmıştır.
TOPLANTI BİTTİ
Özet’in okunması sonrasında ayağa kalkarak söz alan MHP’li Feti Yıldız, bu metin üzerine başka söze gerek olmadığını söyledi. Kurtulmuş da Yıldız’ı onaylayarak, toplantıyı kapattı.



