Sudan Doktorlar Ağı, El Faşer’den kaçmak zorunda kalan kadınların Debbe’deki kamplarda Hızlı Destek Kuvvetleri mensuplarınca tecavüze maruz bırakıldığını belgeledi.
HABER MERKEZİ- Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde yer alan El Faşer kentinden kaçmak zorunda kalan kadınların, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) kent üzerindeki kontrolü sırasında cinsel şiddet ve tecavüz dahil olmak üzere ağır ihlallere maruz kaldığı bildirildi.
Jinnews’in haberine göre, El Faşer’den ülkenin kuzeyindeki Debbe kentine doğru kaçış sırasında en az 19 kadın tecavüze uğradı. Sudan Doktorlar Ağı, saldırganların büyük olasılıkla RSF mensubu olduğunu değerlendiriyor. İhlallerin, Debbe’de bulunan Al-Afad kampında gerçekleştiği belirtilirken, mağdurlardan ikisinin hamile olduğu ve yerel sağlık ekiplerinin gözetiminde tıbbi bakım aldığı kaydedildi.
Doktorlar Ağı, yaşananları “toplu tecavüz” olarak nitelendirerek sert biçimde kınadı. Açıklamada, bu eylemlerin uluslararası hukukun açık ihlali olduğu, özellikle kadınlar ve çocuklar gibi en savunmasız grupları doğrudan hedef aldığı vurgulandı. Kuruluş, uluslararası toplumun sessizliğinin bu tür suçların tekrarlanmasını teşvik edebileceği uyarısında bulundu.
Ağ, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları mekanizmalarına, siviller için etkin koruma sağlanması, bağımsız soruşturma ekiplerinin bölgeye gönderilmesi ve insani yardım ile sağlık ekiplerine güvenli erişimin garanti altına alınması çağrısı yaptı. RSF ise kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili şu ana dek bir açıklama yapmadı.
HAK İHLALLERİ YAYGIN HALE GELDİ
RSF, 26 Ekim’de El Faşer’i ele geçirmiş; bu süreçte sivillere yönelik katliamlar ve yaygın hak ihlalleri yaşandığı yönünde çok sayıda rapor yayımlanmıştı. Yerel ve uluslararası örgütler, El Faşer’in düşmesini Sudan’daki fiili coğrafi bölünmeyi derinleştirebilecek kritik ve tehlikeli bir dönemeç olarak değerlendiriyor.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) de Kasım ayında yaptığı açıklamada, RSF’nin Sudan’da işlediği suçları kınamış ve tecavüzün “kasıtlı ve sistematik” bir savaş yöntemi olarak kullanıldığına dikkat çekmişti. 16 Kasım’da Sudan Doktorlar Ağı, El Faşer’den Kuzey Darfur’daki Tawila Kampı’na kaçan kız çocuklarına yönelik 32 tecavüz vakasını daha belgelediğini duyurdu. Bu vakaların da RSF’nin bölgeyi ele geçirmesinin ardından yaşandığı belirtildi.
RSF, Sudan’ın batısındaki beş Darfur eyaletinin tamamında fiili kontrolü elinde bulunduruyor. Ülkenin 18 eyaletinden kalan 13’ünde ise ağırlıklı olarak Sudan ordusu hâkim durumda. Bu bölgeler, ülkenin kuzeyi, güneyi, doğusu, merkezi ve başkent Hartum’u kapsıyor.
Yaklaşık 1,8 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle Afrika’nın en büyük ülkelerinden biri olan Sudan’da Darfur bölgesi toprakların yaklaşık beşte birini oluşturuyor. Nüfusu 50 milyona yaklaştığı tahmin edilen ülkede, halkın büyük bölümü hâlen Sudan ordusunun kontrolündeki bölgelerde yaşamayı sürdürüyor.
×NEDEN?

Nisan 2023’ten bu yana Sudan, General Abdülfettah El-Burhan komutasındaki Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile “Hemetti” olarak bilinen General Muhammed Hamdan Daglo liderliğindeki Hızlı Destek Güçleri (RSF) adlı paramiliter güçler arasındaki çatışmalarla harap oldu.
Çatışmanın başlamasından iki buçuk yıl sonra, Birleşmiş Milletler, 150.000’den fazla insanın hayatını kaybettiğini ve yaklaşık 13 milyon kişinin yerinden edildiğini tahmin ediyor.
Bunların 8,6 milyonu ülke içinde, 4 milyondan fazlası ise komşu ülkelerde yaşıyor.
26 Ekim’de, RSF’nin aylarca süren kuşatmanın ardından Kuzey Darfur’un başkenti El-Faşir’i ele geçirmesi, katliamlara yol açtı ve Tawila kasabasına doğru yeni bir göç dalgası başlattı.



