Tuğçe Tatari
Siyasi değişimler, o değişimlerin gazetecilere yansıması, o yansımanın sosyal yaşama ve kişisel ilişkilere sirayeti…
Aradan geçen yılları düşününce az şey görmedik. Az sürece de tanıklık etmedik. Ama bakınca insan ister istemez o eskinin bir aradalık hâlinden eser kalmamış olmasına üzülüyor.
Gazeteciliğin kayıpları çok. Gazeteciliğin en büyük kayıplarından biri dayanışma ve onun sonucu da insanın içini yakan büyük bir yalnızlık!
Bu 23 yıllık iktidar düzeninde “En çok kaybeden kim” diye sorulsa, ben ilk sıralara gazeteciliği koyarım.
O kadar çok kaybettik ki artık kaybetmeye devam etmekte olduklarımızı dahi fark edemez vaziyetteyiz. Bir arada olamamak, kutuplara, görüşlere ve hatta partilere ayrışmış olmak acı. Çünkü aslında hepimiz biliyoruz ki: Ya hep beraber ya hiçbirimiz.