Meclis komisyonunun sürecin ilerlemesi için bir an önce Abdullah Öcalan’la görüşmesi gerektiğini belirten KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, komisyonun sürece “denk bir yaklaşım” içinde olmadığını söyledi.
HABER MERKEZİ – KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Medya Haber TV’de yayınlanan özel programda Kadir Hürdoğan’ın sorularını yanıtladı.
DEM Parti İmralı Heyeti’nin Abdullah Öcalan ile 28 Ağustos’ta yaptığı görüşmenin gecikmeli bir görüşme olduğunu belirten Karasu, “Görüşmelerin bu düzeyde gecikmesi, tabii ki kabul edilemez bir durumdur. Görüşmenin geciktirilmesi, sürece ciddi yaklaşmamanın bir ifadesidir” dedi.
‘ZAMANA YAYILAN HER ŞEYİN DE RİSKLİ OLACAĞI AÇIKTIR’
İktidarın mevcut tutumunun süreci olumsuz etkilediğini ifade eden Karasu, “Eğer böyle yapılmıyorsa, o zaman demek ki süreç doğru anlaşılmıyor, doğru yaklaşılmıyor ya da işte bir oyalama yapılıyor, zamana yayılıyor. Zamana yayılan her şeyin de riskli olacağı açıktır. Zamanın ne getireceği belli değildir. Sorunlar zamanda çözülmezse o sorunlar tıkanabilir” ifadelerini kullandı.
CHP’YE YÖNELİK BASKILAR, SÜRECE KARŞI PROVOKASYONDUR
İktidarın CHP üzerinden muhalefete yönelik baskı ve saldırılarına değinen Mustafa Karasu şunları söyledi:
“Şimdi gerçekten belediyelere kayyum atama, il yönetimlerine kayyum atama, kongreyi iptal edip kayyum atama yaklaşımları zaten anti-demokratik yaklaşımlardır. Somut olarak da güncel olarak da sürece karşı provokasyondur, provoke etmedir. Toplumsal desteğin güçlü biçimde alınması gereken bir sorunda, muhalefete bu kadar yönelmek, muhalefete bu kadar saldırmak gerçekten bir provokasyondur.”
‘MECLİS KOMİSYONU SÜRECE DENK BİR YAKLAŞIM İÇİNDE DEĞİL’
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun işleyişinin sürece uygun olmadığını belirten Karasu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Meclis Komisyonu, Türkiye’nin en temel sorununa ciddi yaklaşması gerekiyor. Şimdi özellikle bu konuda Önderliğe ciddi yaklaşılması gerekiyor. Meclis Komisyonu sorumlu, halka karşı sorumlu, tarihe karşı sorumlu. Tarihe karşı, halka karşı sorumlu olan komisyon, Önder Apo’yu dinlemiyor. Bırakalım komisyonun İmralı’ya gitmesi, Önder Apo’nun gidip o mecliste konuşması gerekiyor. Ki Devlet Bahçeli de öyle dedi.”
‘KÜRT SORUNU ANNELERİN KÜRTÇE KONUŞMASINI ENGELLEMEKTİR’
Komisyonunun Barış Anneleri’nin Kürtçe konuşmasını engellemesinin Kürt sorunun tanımı olduğunu dile getiren Karasu, “Kürt sorununun da en temel sorunu ana dildir, ana dilde eğitimdir. Dünyada en meşru şey insanın kendi dilini konuşmasıdır. Demokratikleşme sorunu budur. Bu sorun çözülmeden hiçbir sorun çözülmez. Bu aslında Türkiye’nin durumunu gösteriyor. Türkiye’deki siyasetin durumunu gösteriyor, yüzyıldır Kürtlerin ne yaşadığını gösteriyor” diye konuştu.
“DEVLETİN ADIM ATMASI GEREKİR”
Komisyonunun soruna salt “silahsızlanma” üzerinden yaklaşımını eleştiren Karasu, “Türkiye’de demokrasi mi geldi? Komisyonun ismi demokratikleşme. Demokrasi mi geldi? Kürt sorunu mu çözüldü? Yok, bu konularda hiçbir adım yok, ikide bir silahlar bırakılsın, silah bırakın gelsinler, hepsi gelsin teslim olsunlar. Yeni bir yaklaşım gerekiyor. Devletin de adım atması gerekiyor. Sanki bu sorunu biz tek taraflı çıkarmışız da tek taraflı adımlarla bu sorun bitecek. Böyle şey olabilir mi? Bu doğru yaklaşım değil. Bunun bırakılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
