Trump yönetiminin göçmen karşıtı politikaları kapsamında 79 milyon Medicaid kullanıcısının kişisel verileri, Göçmenlik Kurumu yetkililerine açıldı. Bu yolla daha çok göçmenin gözaltına alınması planlanıyor.
HABER MERKEZİ – ABD’de kamu sağlık hizmetlerinden yararlanılmasını sağlayan Medicaid programına kayıtlı yaklaşık 79 milyon kişinin kişisel verileri, federal göçmenlik denetimlerinden sorumlu Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinin erişimine açılıyor.
Uygulamanın, yasal statüsü olmayan göçmenleri tespit etmeyi amaçladığı belirtildi.
Associated Press’in ulaştığı bilgiye göre, 14 Temmuz Pazartesi günü, Medicare ve Medicaid Hizmetleri Merkezi (CMS) ile İç Güvenlik Bakanlığı arasında imzalanan anlaşmayla ICE’in erişimine sunulan veriler arasında ad, soyad, ev adresi, doğum tarihi, Sosyal Güvenlik numarası ve etnik köken bilgileri yer alıyor. Anlaşma henüz kamuoyuna resmen duyurulmadı.
Söz konusu veri paylaşımı, Trump yönetiminin göçmen karşıtı politikaları kapsamında attığı son adım. Trump yönetiminin bu uygulamayı günde 3 bin kişiyi gözaltına alma hedefiyle devreye soktuğu belirtiliyor.
KİMLİK VE ADRES BİLGİLERİNE ULAŞMA YETKİSİ
AP’nin ulaştığı anlaşma metninde, verilerin nasıl kullanılacağı açık biçimde belirtiliyor. Anlaşmada, “ICE, CMS verilerini kullanarak ICE tarafından tespit edilen yabancıların kimlik ve konum bilgilerine ulaşacaktır” ifadesi yer alıyor. Böylece göçmenlik yetkilileri, Medicaid sistemine kayıtlı olan ve yasal durumu sorgulanan kişilerin izini sürebilecek.
YASALLIK TARTIŞMASI VE TEPKİLER
ICE’in Medicaid verilerine erişimi, bazı milletvekilleri ve CMS çalışanları tarafından yasalara aykırı bir adım olarak değerlendirildi. Federal Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı ise uygulamanın amacının, programa haksız yere kayıt yaptıran kişilerin tespiti olduğunu savundu.
AP’ye konuşan bazı CMS yetkilileri, bu tür veri paylaşımlarının kamu güvenini sarsacağını ve göçmen topluluklarının sağlık hizmetlerine başvurma konusunda caydırılmasına yol açabileceğini ifade etti. Bir CMS yetkilisi, “Bizi göçmenlik ajanlarına dönüştürmeye çalışıyorlar” dedi.
RESMİ AÇIKLAMA GELMEDİ
İç Güvenlik Bakanlığı’nın veriye erişimi fiilen başlatıp başlatmadığı ise belirsizliğini koruyor. Bakanlık yetkilisi Tricia McLaughlin ise gönderdiği yazılı açıklamada, “Yasadışı yabancıların, hukuka saygılı Amerikalılar için tasarlanmış Medicaid yardımlarından faydalanmadığından emin olmak için iki kurum arasında bir girişim değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.
TRUMP’IN GÖÇMEN KARŞITI POLİTİKALARI
ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiği günden bu yana sürdürdüğü göçmen karşıtı politikaları, yeni yasal düzenlemeler ve dev bütçelerle daha da sertleştiriyor. “Big, Beautiful Bill” (Büyük, Güzel Yasa) adını verdiği ve Kongre’de onaylanan kapsamlı yasa paketiyle birlikte, sosyal yardımlarda kesintiden sınır güvenliğine, vergi indirimlerinden sınır teknolojilerine kadar birçok alanda yeni uygulamalar devreye alındı.
Yasa kapsamında, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) birimine 45 milyar dolarlık kaynak ayrılması planlanırken, 10 bin yeni göçmenlik memurunun istihdamı da öngörülüyor. Ayrıca ABD-Meksika sınırına duvar inşası için 46,5 milyar dolar, sınır teknolojisi ve gözetimi için ise 6 milyar dolar ayrıldı.
ICE yetkilileri, ayrılan bütçeyle birlikte ülke genelindeki gözaltı kapasitesinin 100 bin yatağa çıkarılmasının hedeflendiğini açıkladı. Bu, sınır dışı işlemleri öncesinde daha fazla göçmenin gözaltına alınması anlamına geliyor.
20 Mayıs’tan bu yana ICE, önceki aylarda günlük ortalama 600 civarında olan gözaltı sayısını 1.000’e yükseltti. Yalnızca 2025’in ilk altı ayında toplam 94.906 kişi gözaltına alındı. En fazla tutuklama Teksas, Florida ve Kaliforniya’da kaydedilirken, diğer birçok eyalette de ciddi artışlar yaşandı. Örneğin Virginia’da gözaltına alınan kişi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre dört kat arttı. Bu oran, tüm eyaletler arasında en yüksek yüzdelik artış olarak kayıtlara geçti.
PROTESTOLAR
Haziran ayında Los Angeles’ta göçmen tutuklamalarına karşı geniş katılımlı protestolar düzenlendi. Göçmen karşıtı politikaların uzun süredir yarattığı birikimli öfke, bu gösterilerle birlikte yeni bir patlama noktasına ulaştı. Protestoların doğrudan tetikleyicisi ise Trump’ın imzaladığı, başta Afrika ve Orta Doğu ülkeleri olmak üzere 12 ülkenin vatandaşlarına ABD’ye giriş yasağı getiren başkanlık kararnamesi oldu.
Kararname kapsamında Afganistan, İran, Somali ve Yemen vatandaşlarının ülkeye girişi tamamen yasaklandı; Küba, Venezuela ve Türkmenistan gibi ülkelerden gelenlere ise kısmi kısıtlamalar getirildi.
6 Haziran’da ICE ekiplerinin Kaliforniya genelinde iş yerlerine ve depolara düzenlediği baskınların ardından protestolar sokaklara taştı. Bu gelişmelerin hemen ardından Trump, Los Angeles’a Ulusal Muhafız birliklerini sevk etme kararı aldı. Karar, kentteki gerilimi daha da tırmandırdı.