Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha Forumu sırasında Reuters’a verdiği özel demeçte, yeni Şam yönetimi, Suriye’deki iç dengeler ve DSG ile entegrasyon konularında mesajlar verdi.
SURİYE HÜKÜMETİNE DESTEĞİMİZ AÇIK ÇEK DEĞİL
Beşar Esad ve Baas rejiminin devrilmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen azınlık haklarıyla ilgili bazı sorunların hala çözülmediğine dikkat çeken Fidan, Türkiye’nin yeni Suriye hükümetine verdiği desteğin herhangi bir grubu ezmek için verilmiş bir “açık çek” olmadığını söyledi.
Fidan, Şam’ın ulusal birlik yönünde adımlar attığını ancak İsrail’in “istikrarsızlaştırma politikalarının” önündeki en büyük engel olduğunu ileri sürdü.
YEREL YÖNETİM KONUSUNDA UZLAŞI OLABİLİR
Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye devlet yapılarına entegre olması konusundaki taahhütlerini yerine getirmediğini ileri süren Fidan, sahadan gelen sinyallerin DSG’nin bu anlaşmaya uyma “niyetinde olmadığını” gösterdiğini iddia etti.
Fidan, şu ifadeleri kullandı: “Komuta ve kontrolün tek bir yerden gelmesi gerektiğini anlamaları lazım. Herhangi bir ülkede iki ordu olamaz. Sadece tek bir ordu, tek bir komuta yapısı olabilir… Ancak yerel yönetim konusunda farklı bir uzlaşıya ve anlayışa varılabilir.”
ABDULLAH ÖCALAN’IN ETKİSİ OLABİLİR
Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, Doha Forumu sırasında da katıldığı bir forumda da Türkiye’de yürüyen sürece ilişkin konuştu.
Fidan, Suriye’de istikrarın sağlanabilmesi için uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu, bu süreçte çok ağır dersler çıkardıklarını belirterek, “Bölgemizde yaşanan sorunlara arabuluculuk yaparak, aslında insanların yaşadığı acıları hafifletmiş olduk. Özellikle mülteci krizi kapsamında” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’ın Suriye’de bir anlaşmaya etkisi olabileceğine de işaret eden Fidan, “Bir rol oynayabilir. 2009-2013 yıllarında MİT Başkanlığı görevi yürütürken PKK lider kadrosuyla angajmanlarım oldu, görüşmelerim oldu. Belirli bir noktaya varmaya çalıştık. Esasında bir ortak anlayışa ulaşmaya çok yaklaştık” dedi. Fidan o ortak bir anlayışa da ulaştıklarını ancak PKK’nin Suriye nedeniyle bu anlayışı terk ettiğini savundu.
Fidan, “Bu geçmişte kaldı her halükarda. Ancak tarih tekerrürden ibaret biliyorsunuz. Özellikle Suriye’de bir rol oynayabileceğini düşünüyorum ancak bir rol oynamak ister mi yoksa bunu bir kaldıraç olarak mı kullanmak isteyecek bilmiyoruz” ifadelerinde bulundu.



