Çiftay’ın “küçülme” gerekçesiyle yüzlerce işçiyi işten çıkarmasına tepki gösteren madenciler nöbet eylemini sürdürürken, EMEP’li Sevda Karaca toplu işten çıkarma planını Meclis’e taşıdı.
HABER MERKEZİ – Sivas’ın Divriği ilçesinde 2008’den bu yana Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (ERMADEN) taşeronu olarak faaliyet gösteren Çiftay Şirketi, 2026 yılı planlamasında “küçülme kararı” aldı.
Şirket kararla birlikte Aralık ayı sonunda 700 işçinin işten çıkarılacağını duyurdu, 18 işçinin işine de son verildi. Şirketin toplu işten çıkarmalara karşı işçilerin başlattığı nöbet eylemi ise 17’nci gününe girdi.
İşçiler bugün Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Devrimci Maden Arama ve İşletme Sendikası (DEV MADEN-SEN) öncülüğünde “Madenci Yürüyüşü” düzenledi. Yürüyüşte “Madencine, esnafına, Divriği’ne sahip çık” pankartını açan işçiler Cumhuriyet Meydanı’nda yaptıkları yürüyüşü, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları ile sonlandırdı.
Konuyu ayrıca EMEP Gaziantep Milletvekili ve Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca Meclis gündemine taşıdı.
Karaca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
×Karaca önergesinde bakanlığa şu soruları yöneltti:
- Divriği’de uzun yıllardır madencilik faaliyeti yürüten Erdemir, Çiftay ve Demir Export şirketlerinin son 5 yıllık kâr ve zarar bilançoları nedir? Bu şirketlerin “zarar” ettiğine ilişkin iddialar doğruyu yansıtmakta mıdır?
- Divriği’deki toplu işçi kıyımı Bakanlığınızın haberi ve izni dahilinde mi gerçekleşmiştir? Bu süreçte herhangi bir iş müfettişi görevlendirilmiş midir? Görevlendirildiyse sonuç nedir?
- “Zarar” ve “Küçülme” gerekçesiyle işten atma yapılırken, bir yandan maden havuz duvarı ihalesi yapılması ve pompa alınması; diğer yandan dışarıdan getirilen madenlerin işlenmesine devam edilmesi konusunda Bakanlığınız inceleme yapmış mıdır?
- Yıllarca Divriği’nin hem yeraltı kaynakları hem de emek gücü üzerinden zenginleşen şirketlerin gerçek bir gerekçe olmaksızın keyfi bir şekilde yüzlerce işçiyi işten atıp binlerce insanı mağdur etmesine karşı Bakanlığınız ne yapacaktır?
- Taşeron sisteminin yarattığı güvencesizlik ortadayken; Bakanlığınız işçi haklarını gasp eden bu düzene karşı ne yapmaktadır? Bakanlık, şirketlerin “küçülme” kılıfıyla yürüttüğü bu toplu kıyıma göz mü yummaktadır?



