DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kürt meselesinin çözümü için devam eden süreç kapsamında iktidar cephesinden gelen ‘dil uyarıları’na yanıt verdi: “Bize dil uyarısı yapanlar, aynı sorumlulukla yaklaşmalılar. Bu kritik eşik yalnızca bize sorumluluk yüklemiyor, muhalefete de yüklüyor, iktidar partisine de yüklüyor.”
HABER MERKEZİ – AKP hükümetinin 2026 bütçe teklifi üzerine Meclis’te görüşmeler sürüyor. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kurumların bütçe teklifleri görüşüldü. Görüşmelerde DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan konuştu.
Bütçe kalemlerinin eşit yurttaşlık ihtiyacına tekabül etmediğini belirten Doğan, Kürt meselesinin çözümü için devam eden sürece dikkat çekti ve sürecin temel ihtiyacının adalet, hukuk, demokrasi ve yeni bir dil olduğunu ifade etti. Doğan, şunları söyledi:
דTüm bu konularda konsensüse varmış aslında bir Türkiye, hâlâ daha neden aynı yerde patinaj yapıyor? Bu patinajdan kastım şu: Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, klasik, geleneksel, alışagelmiş, yerleşmiş bir devlet refleksi var. Esasen değişmesi gereken şey bu; çünkü bu geleneksel devlet refleksi, eşit yurttaşlığı kabul etmeyen, reddeden, bu ülkede yaşayan farklı kimlikleri, farklı inançları yok sayan bir devlet refleksi ve cumhuriyetin temel yarası olarak tanımladığımız bu demokratikleşememe hâlinin de kaynağı buradan geliyor.”
“YOK SAYILMAYA ÇALIŞILDIK”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, 29 Kasım’da KDP lideri Mesut Barzani’nin Cizre ziyareti hakkında da konuştu. Doğan, devlet yetkilerinin ve AKP’lilerin de programa katıldığına işaret ederek, kendilerinin ise dışlandığını söyledi. Cizre’de yüzde 90’a varan oy aldıklarını, Şırnak’ta birinci parti olduklarını hatırlatan Doğan, Kürt meselesinin çözümü için devam eden süreçte iktidar cephesinden partilerine yönelik yapılan “dil uyarıları“ hakkında şöyle konuştu:
דBize dil uyarısı yapanlar ‘Üstenci olmayın, ayrılıkçı dil kullanmayın, yapıcı bir diliniz olsun, yıkıcı olmayın, zafer dili kullanmayın’ diyenler aynı özeni göstermeliler, aynı hassasiyetle yaklaşmalılar, aynı ciddiyetle, aynı sorumlulukla yaklaşmalılar. Bu kritik eşik yalnızca bize sorumluluk yüklemiyor, muhalefete de yüklüyor, iktidar partisine de yüklüyor. Buna hiçbir siyasi partinin kendi gücünü tahkim edeceği bir alana dönüştürmeyeceğimiz bir hassasiyetle yaklaşmamız gerekiyor ve hiç kimse bu süreçten farklı bir güç devşirmeye çalışarak süreci araçsallaştırmamalı.”
“KİMSEYİ TEHDİT ETMEDİK, AMA KİMSENİN BİZİ TEHDİT ETMESİNE DE İZİN VERMEYİZ”
Mesud Barzani’nin ziyareti sırasında yaşananlara da dikkat çeken Ayşegül Doğan, şunları söyledi:



