Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Dünya için tarihi gün I

Lahey’de iklim adaleti için kritik karar geliyor

Dünya için tarihi gün I

Bir Pasifik adasından doğan girişim, bugün dünya çapında iklim hukukunu şekillendirebilir. BM’ye bağlı Uluslararası Adalet Divanı, devletlerin iklim krizine karşı yasal sorumluluklarını ilk kez bu kadar açık biçimde tartışacak. Karar, büyük kirleticilerin tarihi sorumluluğunu gündeme taşıyor.

HABER MERKEZİ- Bir grup Pasifikli öğrencinin başlattığı girişim, bugün iklim adaletinin geleceğini şekillendirecek tarihi bir aşamaya ulaşıyor.

Birleşmiş Milletler’in en yüksek yargı mercii olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), devletlerin iklim değişikliğiyle mücadeleye dair hukuki yükümlülükleri konusunda ilk kez danışma görüşü verecek.

Danışma niteliğindeki bu görüş, her ne kadar bağlayıcı olmasa da, uluslararası hukukta emsal teşkil edebileceği ve ulusal mahkemeler ile yasama organlarını etkileyeceği için kritik önem taşıyor.

UAD’nin görüşü, dünyanın dört bir yanındaki iklim davalarını ve yasalarını etkileyebilecek bir dönüm noktası olabilir.

İKLİM KRİZİ VE TARİHİ SORUMLULUK

AFP’ye göre mahkeme, iki temel soruya yanıt arıyor:

×

  • Devletler, uluslararası hukuk çerçevesinde, mevcut ve gelecek nesilleri sera gazı emisyonlarının etkilerinden koruma konusunda nasıl yükümlülüklere sahiptir?
  • Büyük kirletici ülkelerin, özellikle iklim değişikliğinden en çok etkilenen alçak rakımlı ada devletlerine verdikleri zararların hukuki sonuçları neler olmalıdır?

Bu sorulara verilecek cevaplar, iklim adaleti açısından tarihi bir tartışmanın önünü açıyor: “Kirleten öder mi?” sorusu, artık yalnızca etik değil, hukuki bir mesele haline geliyor.

KÜÇÜK DEVLETLERDEN BÜYÜK MÜCADELE

Bu sürecin başlangıcı, 2019 yılında Vanuatu’da Güney Pasifik Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin başlattığı bir kampanyaya dayanıyor. Genç iklim aktivisti Vishal Prasad, AFP’ye yaptığı açıklamada, “İklim değişikliği soyut bir kavram değil, her gün yaşadığımız bir gerçeklik” diyerek bu tarihi sürecin ne kadar hayati olduğunu vurguladı.

Foto: Getty Images

UAD, Aralık 2024’te bugüne kadarki en büyük dinleyici kitlesine hitap eden duruşmalar düzenledi. Sadece devletler değil, sivil toplum kuruluşları da mahkemeye başvurdu.

Küçük ada devletleri, tarihi kirleticilerden tazminat talep ediyor, fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesini ve zarar gören ülkeler için maddi tazminatlar ödenmesini istiyor. Bu talepler, özellikle ABD ve Hindistan gibi ülkeler tarafından ya doğrudan reddediliyor ya da mevcut siyasi müzakere süreci olan COP toplantılarıyla sınırlandırılması isteniyor.

Örneğin, yalnızca %0,01’lik küresel emisyona katkısı olan Tuvalu’nun BM temsilcisi Eselealofa Apinelu, “Bu gidişle ülkemiz okyanusun altında kalacak” diyerek durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

UAD’nin vereceği karar yasal olarak bağlayıcı değil. Ancak uzmanlar, uluslararası hukukun işte bu tür danışma görüşleriyle şekillendiğini belirtiyor. BM Çevre Programı hukuk danışmanı Andrew Raine, “Bu tür görüşler, iklim krizine uluslararası hukukun nasıl uygulanacağını netleştirir ve yasa yapıcıları doğrudan etkiler” diyor.

Benzer Haberler