BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Ercan Jan Aktaş yazdı |

Vicdani ret iltica sebebi olur mu?

Ercan Jan Aktaş yazdı |

Ercan Jan AKTAŞ

Türkiye’de zorunlu askerlik, yalnızca bir devlet görevi değil; yurttaşlığı, erkekliği ve ulusal aidiyeti tanımlayan ideolojik bir çerçeve olarak işliyor. Bu nedenle vicdani ret, basit bir “askerlik yapmama” tercihi olmaktan çok daha fazlasını ifade eder: Militarizme karşı açık bir itirazı, şiddetin normalleştirilmiş biçimlerine karşı etik bir tutumu ve devletin kurucu dogmalarına yöneltilmiş radikal bir sorgulamayı.

Son yıllarda sosyal medya ve çeşitli dayanışma ağları üzerinden bana ulaşan birçok kişi, bu etik duruşun iltica süreçlerinde nasıl bir karşılığı olduğunu merak ediyor; kimileri gerçekten retçi olduğu için bir yol arıyor, kimileri ise bu kavramla ilk kez tanışıyor. Ancak bir kısmının da “başka çare kalmadı” duygusuyla vicdani ret üzerinden bir çıkış aradığına tanık olmak, konunun ciddiyetini ve konuşulması gereken sınırları yeniden hatırlatıyor.

Bu yazıyı, hem bu arayışlara bir yanıt sunmak hem de vicdani retin siyasal, hukuki ve etik boyutlarını berraklaştırmak için kaleme alındım. İltica süreçlerinde vicdani reddin nasıl değerlendirildiğini, hangi koşullarda kabul gördüğünü ve en önemlisi, gerçek bir retçiliğin neyi gerektirdiğini açık bir çerçeveye kavuşturmayı amaçlıyor. Çünkü vicdani ret, araçsallaştırıldığında yalnızca kendi anlamını yitirmekle kalmaz; barış, özgürlük ve şiddetsiz yaşam mücadelesinin de özüne zarar verir.

Türkiye’den ulaşıyorsa, yani daha yola çıkmamış ise, bulunduğu yerden ayrılmanın zorluklarını anlatmaya çalışıyorum. Mümkünse ve yapabilir ise yaşadıkları hayatları terk etmemelerini salık veriyorum. Neden? Çünkü ben terk ettim, ya da etmek zorunda kaldım, zorluklarını biliyorum. Mülteci olmanın hiç bir zaman özendirilecek bir tarafı yok. Ancak kararını vermiş birisi için de elbette dayanışma bağlamında ne yapılabiliyorsa bunları yapmaya çalışıyorum.

Avrupa’nın bir ülkesinden ulaşanlar için ilk sorum ise vicdani retçi olmanın ne demek olduğunu kısaca anlatıyorum. Zira bu arayanlar içinde vicdani redde dair tek cümle bilgisi olmayanlar dahi oldu. Tamam kimsenin vicdanını, vicdani retlerini sorgulayacak bir yerden hiç bir zaman bakmadım. Ancak içine girecekleri yola dair de bilgi vermek benim vicdani sorumluluğum.

Konuşuyorum, anlatıyorum…

Bu süreçlerde üç tip ‘vicdani retçi’ ile tanıştım bu şekilde.

Birincisi; Gerçekten vicdani retçi ve buradan hareketle bir çözüm arıyorlar.

İkincisi; Vicdani ret ile ilk kez tanışıyor ve ‘neden olmasın’ diyerek yol almaya çalışıyor.

Üçüncü grup ise; Daha önceki iltica taleplerine hayır alanlardan oluşuyor. İlk bir/bir kaç oturumda hayır almış, işi kitabına nasıl uyduracağım halleri içinde birileri kendisine ‘vicdani ret neden olmasın?’ diyor ve da buradan yol almak istiyor.

İlk iki kategori için sorun yok, elimden geleni yapmaya, sorularına cevap olmaya, hatta kendilerine daha yakın bir yerden bir vicdani retçi bulup, yüzyüze iletişim için onlara da aktarıyorum. Kendi metinlerini yapmalarına destek sunuyor, biz vicdani retçilerin sitesinde yayınlanması için yardım da ediyorum.

Asıl meseleye dönersek, evet Avrupa’da vicdani retçi olmandan hareketle iltican kabul edilebilir. Ancak gerçekten vicdani retçi isen…

Vicdani retçi olmanın ne demek olduğuna dair üç başlık sunmak istiyorum:

1) Siyasal Anlamı

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da vicdani ret, devletin zorunlu askerlik ve ulusal güvenlik paradigmasına doğrudan bir itirazdır. Devlet, askerliğe katılımı yurttaşlığın temel koşulu olarak gördüğü için, vicdani retçiler bu ideolojik temele meydan okumuş olur.

Bu açıdan vicdani retçi olmak:

Militarist devlet aklının bir eleştirisidir.

“Vatandaş = asker = erkek olmak” denklemine karşı çıkmaktır.

Savaş politikalarına, özellikle Kürdistan’da süren çatışma rejimine karşı etik bir duruş sergilemektir.

Bu nedenle vicdani retçiler çoğu zaman yalnızca bireysel değil, kolektif bir barış ve antimilitarist mücadele aktörü olarak görülürler.

2) Hukuki Anlamı

Türkiye’de vicdani ret henüz anayasal bir hak olarak tanınmıyor. Bu nedenle:

Süresiz yoklama kaçağı / bakaya durumuna düşmek,

İdari para cezası,

Defalarca karakola götürülme, mahkemeye çıkarılma,

“Sivil ölüme” varan sonuçlar (iş bulamama, sigorta yaptıramama, resmi işlem yapamama),

gibi hak ihlalleri ortaya çıkabiliyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, zorunlu askerlik içinde alternatif hizmet sunmayan devletleri birçok kez mahkûm etmiştir ama Türkiye hâlâ düzenleme yapmış değil.

3) Toplumsal ve Etik Anlamı

Bu coğrafyada vicdani retçi olmak:

Şiddete karşı radikal bir etik pozisyon almak,

Devlet, aile ve toplum baskısına rağmen kendi barışçı yaşam hakkını savunmak,

Savaşın normalleştirilmesine “hayır” demek, demektir.

Bütün bunlardan hareketle:

1. Eğer vicdani ret nedeniyle ciddi yaptırımlara maruz kalma riski varsa iltica talebin kabul edilebilir.

AB hukukuna göre, vicdani ret bir siyasi görüş veya ahlaki/ideolojik tercih olarak değerlendirilir.

Eğer ülken, vicdani retçilere:

hapis cezası,

ağır para cezaları,

tekrar tekrar yargılama,

işkence veya kötü muamele,

militarize toplum baskısı,

sivil ölüm (iş, eğitim, sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesi)

uyguluyorsa → sığınma kabul edilme ihtimali yüksektir.

2. Vicdani retçi olduğunu ıspatlaman gerekir

Sığınma başvurularında genellikle şu sorulur:

Vicdani ret nedenin nedir? (ahlaki, dini, politik…)

Daha önce ret beyanında bulundun mu?

Ülkende retçilere nasıl yaptırımlar uygulanıyor?

Senin kişisel olarak riskin nedir?

Aranan, yargılanan, tehdit edilen bir kişi misin?

Yani kişisel durumun ve ülke bağlamın birlikte değerlendirilir.

Avrupa’da hangi ülkeler vicdani retçi sığınmacılara daha olumlu yaklaşır?

Genel olarak:

✔ Almanya – olumlu

Vicdani ret açık biçimde tanınıyor. Türkiye’den vicdani ret nedeniyle birçok iltica kabulü vardır.

✔ Fransa – orta / olumlu

Kesin bir otomatik kabul yok ama güçlü gerekçelerle kabul alan çok dosya vardır.

✔ Hollanda, İsveç, İsviçre – olumlu

Vicdani ret siyasi görüş olarak kabul edilir.

✔ Belçika – olumlu

Türkiye’den retçi başvurularında kabul örnekleri mevcuttur.

Türkiye bağlamında vicdani ret iltica için nasıl değerlendirilir?

Türkiye:

Vicdani reddi tanımıyor,

Asker kaçaklarına ceza,

Retçilere tekrar tekrar yargılama,

Sivil ölüm benzeri sonuçlar (pasaport, iş, kamu hizmetleri sınırlamaları)

uygulayabiliyor.

Bu nedenle AB ülkelerinde Türkiye’den vicdani retçi başvuruları genellikle güçlü bir gerekçe olarak kabul ediliyor. Türkiye’deki sistemi de iyi bildiklerinden,

Özellikle:

Kürt, Alevi, Hristiyan, Ateist kimliği,

LGBTI +,

politik geçmiş,

savaş karşıtı aktivizm,

askerlikten kaçınma nedeniyle açılmış soruşturma / davalar

varsa → dosya daha da güçlenir.

Sonuç olarak, vicdani ret yalnızca askerlikten kaçınmanın bir yolu değil; militarizme, şiddetin normalleşmesine ve devletin dayattığı itaate karşı köklü, etik bir itirazdır. Bu nedenle Avrupa’da iltica gerekçesi olarak ancak gerçekten bu duruşu taşıyanlar için anlamlı ve meşru bir zemine sahiptir. İltica arayışında olan herkes için önemli olan, vicdani retin kişisel bir hikâye, politik bir tavır ve hukuki bir risk alanı olduğunu kavramaktır.

Türkiye’de ve Kürdistan’da retçilerin maruz kaldığı cezalar, baskılar ve “sivil ölüm” uygulamaları düşünüldüğünde, bu yolun ciddiyeti ve ağırlığı daha iyi anlaşılır. Dolayısıyla mesele yalnızca bir statü arayışı değil; barıştan, özgürlükten ve şiddetsiz bir yaşamdan yana etik bir duruşu sahiplenmek ve bunun sorumluluğunu taşımaktır. Gerçek bir vicdani ret ancak bu temeller üzerine kurulabilir ve ancak bu durumda iltica süreçlerinde sahici bir karşılık bulur.

Bu konuların tamamı ve daha fazlası bu videoda: “https://www.youtube.com/watch?v=ww2MH_h7WAU”

Benzer Haberler

İlk kayyum atanan belediye |

Hakkari Belediye Başkanı Akış yine tahliye edilmedi

11. Yargı Paketi komisyonda |

DEM Parti ve CHP: Anayasa'ya aykırı

“Avukatlara yönelik kısıtlama hukuka aykırı” l

İstanbul Barosu'ndan Adalet Bakanlığı'na dava

Esad’dan sonraki bir yıl: İktidar değişti, sorunlar kaldı |

BMGK heyeti Şam’a gidecek - İsrail Beyt Cin'i vurdu

11. Yargı Paketi l

Yılmaz Tunç: Bu bir af değil, düzenleme

“CHP’yi sürecin dışına itmeyin” |

Davutoğlu’ndan “İmralı tutanaklarını açıklayın” çağrısı