FAO’ya göre dünya genelinde ormansızlaşma yavaşladı. Ancak bu yavaşlık ekosistemler için tehlike oluşturmadığı anlamına gelmiyor. Kayıpların yüzde 88’i tropikal bölgelerde yaşanıyor.
HABER MERKEZİ- Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) son raporunu yayınladı. Rapora göre ormansızlaşmanın seyri düştü ancak tehlike düzeyi stabil. Rapora göre her yıl yaklaşık 11 milyon hektar orman yok oluyor. Bu da her saat başı 12 kilometrekarelik bir alanın yok olması demek.
FAO’nun değerlendirmesi yıllık net orman kaybının 4.2 milyon olduğu 2010’lu yılları baz alıyor. 1990-2000 aralığında ise 10,7 milyon hektarlık bir orman kaybı oldu. Bugünle kıyaslandığında dünya genelinde bir yavaşlık izlendiği belirtilse de küresel orman ekosistemlerinin hala büyük tehdit altında olduğuna da vurgu yapılıyor.
AMAZON ORMANLARI CAN ÇEKİŞİYOR
FAO’nun raporuna göre dünya genelindeki orman kaybının adresi Güney Amerika. Orman kayıplarının neredeyse yüzde 88’I bu kıtada yaşanıyor. 2015’ten bu yana Amazon ormanlarındaki kayıp 4,22 milyon hektara ulaştı.
Sadece Brezilya net orman kaybının yüzde 70’inde fazlasından sorumlu: Yıllık kayıp 2,94 milyon hektar.
Brezilya devlet Başkanı Lula de Silva, yaklaşan İklim Zirvesi (COP30) ormansızlaşmayı sıfırlama hedefinde ısrarlı olduklarını açıkladı. Tropikal Orman Finansmanı adlı yeni bir fon kurduklarını söyleyen Silva, bu fona başlangıç olarak 1 milyar dolar yatırım yapılacağını açıkladı.
Ormanlar sadece karbon yutakları değil, gıda güvenliği, yerel geçim kaynakları ve biyo-çeşitlilik açısından hayati bir öneme sahip. Su döngüsü açısından da ormanlar ekolojik döngünün en önemli sistemi.
AB ÜLKELERİ GERİ ADIM MI ATIYOR?
Avrupa Komisyonu da 21 Ekim 2025’te sürdürülemez ormancılık ürünlerinin ithalatını sınırlayan “anti-ormansızlaşma” yasasını daha ılımlı hale getirmek istediğini açıkladı. Çevre örgütleri ise bu açıklamayı “iklim taahhütleriyle açık bir çelişki” olarak yorumluyor.
2023 sonunda yürürlüğe giren bu yasa, Avrupa pazarına giren tüm sığır eti, kakao, kahve, soya, palmiye yağı, kereste ve kauçuk gibi ürünlerin ormansızlaşmaya neden olmayan tedarik zincirlerinden geldiğini kanıtlama zorunluluğu getiriyordu.
Ancak Komisyon, başta tarım ve ticaret lobilerinden gelen yoğun baskıların ardından, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için uygulama yükünün “çok ağır” olduğunu ileri sürerek düzenlemeyi “esnekleştirmek” istiyor. Taslak öneriye göre, bazı ürün grupları için izlenebilirlik şartları gevşetilecek, üçüncü ülkelerden gelen sertifikasyon belgeleri daha kolay kabul edilecek ve kontrol sıklığı düşürülecek.
