Fransa Başbakanı Bayrou, bütçe toparlama planına destek arayışıyla hükümetin güvenini oylamaya sundu. Ülke, bir yılda üçüncü hükümet değişikliğine tanıklık edebilir. Gözler 8 Eylül’de yapılacak kritik güven oylamasında. Ekonomistler, sürecin hükümetin istifasına yol açabileceğini belirtiyor.
NûMedya24- Fransa’nın kırsal küçük kentlerinde girişte karşılaşılan “doktor aranıyor” tabelaları, ülkenin sağlık sistemindeki derin sorunları gözler önüne seriyor. Küçük şehir hastanelerinin kapanması, göz ve diş doktorlarından randevu almanın aylar sürebilmesi ve aile hekimlerinin kapılarına “yeni hasta almıyoruz” uyarıları asması, halkın sağlık hizmetine erişimde yaşadığı güçlükleri simgeliyor.

Bu durum, Fransızlar tarafından “déserts médicaux” yani “sağlık çölleri” olarak tanımlanıyor.
Sağlık çalışanları, özellikle pratisyen hekimler, artan iş yükü ve stres nedeniyle tükenmişlik sendromu riski taşıyor. Uzun çalışma saatleri, idari yük ve düşük maaşlar, doktorların mesleklerini bırakmasına ve kırsal bölgelerde ciddi doktor eksikliğine yol açıyor.
Hükümet, sağlık hizmetlerine erişimi artırmak için çeşitli adımlar atıyor. Örneğin, 151 öncelikli bölgeye gönüllü doktor gönderilmesi planlanıyor. Ancak bu önlemler haftada iki günle sınırlı ve sorunun kalıcı çözümü konusunda yeterli olup olmayacağı tartışmalı.
Fransa’da yoğun bir gazete okuma ve radyo dinleme kültürü mevcut; halk, sağlıktan eğitime, kültürel yaşamdan asgari ücret politikalarına kadar ülkenin gidişatının farkında.
1 YILDA 3’ÜNCÜ HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ OLABİLİR
Başbakan Bayrou tarafından önerilen tasarruf paketi, sosyal haklar ve yaşam kalitesi üzerinde ciddi kesintiler içeriyor. Halk arasında öfke ve rahatsızlık artmış durumda.

Bayrou’nun 2026 bütçesi kapsamında öngördüğü 44 milyar euro tutarındaki kemer sıkma tedbirleri, Meclis’te geniş tepki gördü. Özellikle sol partiler sosyal hakların korunması için hükümete karşı oy kullanacağını açıkladı. Le Parisien’e verdiği bir röportajda Jean-Luc Mélenchon, “François Bayrou kışı geçiremeyecek” dedi.
Muhalefet sadece sol ile sınırlı değil; aşırı sağ da bütçeye itiraz ediyor.
Plan, kamu harcamalarının azaltılmasını, vergi kaçakçılığıyla mücadeleyi ve iki resmi tatilin kaldırılmasını içeriyor. Hükümet kurnazlık yaparak ilk olarak ülkedeki “yabancılar”a verilen ücretsiz sağlık hizmetlerinde kesintiye gitti. Bu aslında bir nabız yoklama. Çok az kesim söz konusu göçmenler-sığınmacılar olunca itiraz ediyor çünkü. Ancak temel hedef kesintinin tüm herkesi kapsayacak şekilde genişletilmesi.
AVRUPA BİRLİĞİ FRANSA’YI ‘ENDİŞE’ İLE İZLİYOR
Avrupa Birliği, Fransa’dan mali disiplin taahhütlerini yerine getirmesini bekliyor. Hükümetin düşmesi, bütçe sürecini ve AB ile uyumlu açık azaltma planını zora sokabilir.
Oylamanın yaklaşmasıyla birlikte, Fransa’nın 30 yıllık tahvil faizleri 2009’dan bu yana en yüksek seviyelere yükseldi. Yatırımcılar, politik belirsizlik nedeniyle tedirgin. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, hükümet düşerse bunun euro bölgesine “endişe verici” bir sinyal göndereceğini vurguladı.
Özetle: 8 Eylül’de yapılacak güven oylaması, Fransa’nın hem sağlık hem de ekonomik alandaki kırılganlıklarını test edecek. Hükümetin istikrarı ve bütçe disiplininin geleceği, ülke ve AB ekonomisi açısından kritik öneme sahip.