Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

“Geçit vermeyeceğiz” |

HES projesine karşı yürüyüş

“Geçit vermeyeceğiz” |

Batman ile Diyarbakır arasında yapılması planlanan hidroelektrik santraline karşı bölge halkı ve ekolojistler yürüyüş düzenledi.

HABER MERKEZİ – Batman’ın Sason ilçesi ile Diyarbakır’ın Kulp ilçeleri arasında bulunan Zorê Çayı üzerine Maya Enerji tarafından yapılması planlanan Hidroelektrik Santral (HES) projesine karşı bölge halkı ve ekoloji savunucuları ortak açıklama yaptı.

Açıklama öncesi Sindê Mahallesi’nden yürüyüşe geçen kitle, Zorê Çayı üzerindeki köprüde bir araya geldi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, HES’in yalnızca doğayı değil, aynı zamanda tarih, dil, kültür ve yaşam alanlarını da hedef aldığını söyledi.

“Bizi bu topraklardan göç ettirmek istiyorlar. Birkaç şirket zengin olsun diye toprağımızdan vazgeçmeyiz” diyen Eren, “Eğer gerçekten barış istiyorsanız, önce Kürdistan doğasını talan etmeyi bırakacaksınız” ifadelerini kullandı.

DAVA SÜRECİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, Zorê Vadisi’nde hayata geçirilmek istenen projenin doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini belirtti.

ÇED raporunun mahkeme tarafından daha önce iptal edildiğini hatırlatan İnan, şirketin aynı raporu 2009/7 sayılı genelge kapsamında hukuksuzca revize ettiğini ve yeniden dava süreci başladığını ifade etti.

Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi tarafından yapılan keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda barajın su kaynaklarını, üretimi ve yaban hayatını yok edeceğinin açıkça belirtildiğini kaydeden İnan, “Ancak bu bilirkişi heyeti şaibeli bir şekilde değiştirildi ve sermaye lehine, bilimsel temelden yoksun bir rapor düzenlendi” dedi.

Danıştay 4. Dairesi’ne temyiz başvurusunda bulunduklarını söyleyen İnan, “Eğer bu proje hayata geçerse bin dönüm tarım arazisi, 4 bin dönüm orman alanı yok olacak, birçok köy boşaltılacak. Zorê Çayı ve vadisi, bu havzadaki yaban hayatın ve su ekosisteminin son sığınma alanı. Yaşam alanlarımızı terk etmeyeceğiz, bu projeye geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.

“EKO KIRIMDIR”

İnan, vadinin yalnızca tarımsal üretim değil, aynı zamanda bal, ceviz ve doğal hayvancılık gibi yerel yaşam biçimlerini barındırdığını vurgulayarak, “Suyun beton duvarlar arasına hapsedilmesi yaşamın yok edilmesidir. Bu bir eko kırımdır” dedi.

Benzer Haberler