Yıldız Önen
Bugünün tablosu Güney Amerika’nın geleceğini şekillendirebilecek üç olası senaryoyu işaret ediyor.
Birincisi, arka kapı diplomasisi yoluyla bir anlaşmaya varılmasıdır. Bu durumda Venezuela’nın Çin ve Rusya ile yürüttüğü ilişkiler zayıflarken, ABD şirketlerinin enerji alanına yeniden girişi kolaylaşabilir ve Maduro yönetiminin uluslararası izolasyonu hafifleyebilir.
İkinci ihtimal, çatışmanın donmuş bir kriz olarak uzun yıllar sürmesidir. Bu durumda askeri bir müdahale gerçekleşmez, yaptırımlar kalkmaz ve Venezuela Çin ve Rusya desteğiyle ayakta kalmaya devam eder. Bu senaryo gerilimin düşük yoğunluklu fakat kesintisiz bir biçimde sürmesi anlamına gelir.
Üçüncü ihtimalse ABD’nin doğrudan ya da dolaylı bir askeri hamlesinin krizi kontrolden çıkarmasıdır. Bu yol hem bölgeyi hem de küresel güç dengelerini sarsacak sonuçlar doğurabilir.
ABD’de ise Güney Amerika’daki gerilime karşı geniş bir toplumsal muhalefet yükseliyor. Barış aktivistleri, göçmen hakları savunucuları, sol ve sosyalist örgütler, ANTİFA kolektifleri ve ABD–Güney Amerika dayanışma ağları “No War on Venezuela- Venezuela’ya Savaşa Hayır” sloganıyla ülke çapında protestolar düzenledi. Ulusal çağrının ardından elliden fazla şehirde eylemler yapıldı. Göstericiler Washington’un askeri yığınağının bölgeyi yeni bir çatışmaya sürükleyeceğini savunarak ABD’nin Venezuela’ya saldırı politikasının sonlandırılmasını talep ediyor.



