Ahmet Faruk Ünsal
DEM temsilcisinin tüm bu anlatımlarına karşın TBMM Komisyonu’na Başkanlık tarafından sunulan 4 sayfalık özette ne Öcalan’ın yaptığı tarihi ve bölgesel analiz yer alıyor ne SDG’nin milli savunma ve iç işleri bakanlıkları arasında dağıtılacağından bahsediliyor, ne de idari yapının, demokratikleşme şartına bağlı entegrasyonundan bahsediliyor. Oysa Komisyon başkanı, 16 sayfalık görüşme notunun hepsini üyelerle paylaşmak yerine tartışmalı 4 sayfalık metni dağıtarak, zımnen, İmralı’dan beklenen, SDG’nin dağıtılması ve merkezi yönetim mesajının gelmediğini itiraf etmiş oluyor.
Büyük bir siyasi risk alarak süreci başlatmış olan iktidar bloğunun bu yaklaşımı belki müzakerede el yükseltmek olarak izah edilebilir. Ama Ortadoğu’da yaşanan tüm bu çalkantılar ve bunun Türkiye’ye olası etkilerinden korunmak için bir devlet projesi olarak yürütülen bu sürece dair CHP’nin yaklaşımı neyle açıklanabilir.
Nitekim, CHP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu 11 maddelik Demokratikleşme Paketi, Kürt sorununu çözmek üzere kurulmuş bir komisyonda olması gereken kesin ve vurucu ifadelerden özellikle kaçınılarak yazılmış gibi duruyor.



