Fikret İlkiz
İnsan haklarını korumayan ve insan haklarına karşı olan bu sistem yasaldır. Bu yasal durum asla hukuk yaratamaz ve adaleti gerçekleştiremez. Yasal sistem özgürlüklere karşıdır.
Tekrar yazalım… Nasıl bir kanuni sistemdir ki; insan haklarına sürekli ve düzenli olarak aykırılık yaratmaktadır?
Haklarla ilgili yargı kararlarıyla yaratılan ihlaller nasıl sürekli idari pratik haline gelir?
Örneğin tutuklu şüpheli veya sanığın salıverilme talebi nasıl karara bağlanmaktadır?
“Şüpheli veya Sanığın Salıverilme İstemleri” başlıklı 5271 sayılı yeni Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 104/(1)’e göre; şüpheli soruşturma aşamasında veya davası açıldığında yargılama (kovuşturma) sürecinin her aşamasında, salıverilmesini isteyebilir. Özgürlüğünden yoksun bırakılarak tutuklanan şüpheli soruşturma veya hakkında dava açıldığında (kovuşturma), kısaca yargılamanın her evresinde salıverilme talebinde bulunması yasal bir istektir.
Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir.
CMK 104. Maddesinin (2) fıkrasına göre; “Şüpheli veya sanığın tutukluluk halinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Bu ret kararına itiraz edilebilir”.
İşte bu maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi dikkatli okuma gerektiriyor.
Yasal olan bir sistem nasıl sorun çıkarıyor acaba? Yasalar, sorun mudur?



