Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Linç kampanyasına tepki: Kandan beslenenlerin son çırpınışları |

Komisyon Öcalan ile görüşmenin formülünü bulmalı

Linç kampanyasına tepki: Kandan beslenenlerin son çırpınışları |

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partilerine yönelik linç kampanyasına tepki gösterdi ve Meclis Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşmek için bir formül bulması gerektiğini söyledi.

HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, gündemdeki gelişmelere ilişkin partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenliyor.

Manipülasyon ve spekülasyonların önünü almak ve geçmişte yaptıkları çağrıları yinelemek için açıklama yapmak istediklerini belirten Doğan, Meclis açılışındaki tokalaşmadan bu yana insanların gözü ve kulağının hiç olmadığı kadar çok Meclis’te ve siyasi partilerde olduğunu söyledi.

Doğan şöyle devam etti:

“27 Şubat çağrısıyla birlikte, belki de Türkiye tarihinin en çok takip edilen; umutla, merakla ve kaygıyla izlenen bir sürecin merkezine dönüştü hem Meclis hem de siyasi partiler. Meclis’te komisyon kurulduğunda dikkatler daha çok Meclis’e yönelmeye başladı. Neden? Çünkü 27 Şubat çağrısı aslında çok önemli bir duruma kapı araladı. Yeni bir dönemi çok net bir biçimde tarif etti. Partimizin bu konudaki tutumu, görüşü, söylemi ve eylemi ortada. En başından beri birleştirici olmaya çalıştık. En başından beri ayrıştırıcı olanları uyarmaya çalıştık. ‘Bu hassas ve kırılgan konu ile ilgili siyasi rant ve koltuk hesabı yapmayın’ dedik. Burada hesaba katılması gereken tek bir şey var o da Türkiye’nin geleceği. Türkiye halklarının geleceği.”

SÜRECİN KURUCU ÖZNESİYİZ

Partilerine dönük son dönemde bir linç kampanyası yürütüldüğünü belirten Doğan, DEM Parti’nin sürecin kurucu öznesi olduğunu ve bu yüzden hedef alındığını söyledi:

“Günlerdir DEM Partiyi Linçe kalkışanlar var. Asıl tartışmamız gereken konunun odağını değiştirmeye çalışanlar var. DEM Parti’nin bu süreçteki kurucu özne, aktör olma halinden rahatsızlık duyanlar var. Bunların bir tesadüf olduğunu bize kimse söyleyemez. Bunun örgütlü bunun organize bir aklın işlevi olduğunun farkındayız.”

Bu linç kampanyasına “pabuç bırakmayacaklarını” ifade eden Doğan, siyasi partileri, hak savunucularını yeniden sorumluluğa davet ettiklerini söyledi.

Doğan şunları belirtti:

דIkçılığa karşı, nefrete karşı daha gür bir şekilde konuşmalıyız. Daha güçlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. Süreç karşıtlığı üzerinden hesaplar yapanlar var. Süreci eleştirmek başka bir şey. Ki biz de süreci eleştiriyoruz. Bizim de eleştirilerimiz var. Eleştirilerimizi de her zaman söylüyoruz. ‘Tasarımı farklı olabilirdi, komisyon dinlemelerle bu kadar çok vakit geçirmeyebilirdi, şu ana kadar Sayın Öcalan’la görüşmüş olabilirdi, farklı kesimler dinlenmiş olabilir, toplumsallaşmış olabilirdi, daha cesur davranılabilirdi, daha cesur adımlar atılabilirdi’ diyoruz ve halen de bunları talep ediyoruz. Bunlar bizim de eleştirilerimiz, ortak kaygılarımız. Ancak süreci eleştiriyoruz diye kategorik karşıtlık yapanlar olduğunu da biliyoruz. Ve bu kategorik karşıtlığın beslendiği kökü de biliyoruz biz. Bunu bilmiyormuşuz gibi sanki DEM Parti bir sürecin içerisinde olduğu için Türkiye’deki antidemokratik uygulamalarla ilgili yeterince ses yükseltmiyor ya da mücadele etmiyormuş gibi davrananların da amacının ne olduğunu biliyoruz.”

İYİ PARTİ’YE YANIT: KANLA BESLENİYORLAR, KORKUYORLAR

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun partilerine dönük hakaret içerikli sözlerine de yanıt veren Doğan, “Kan, ölüm ve hamasetten besleniyorlar ve korkuyorlar. Zavallılar. Niye korkuyorlar? Çünkü tarihin çöp sepetine doğru yol almaya başladıklarının farkındalar. Kandan, ölümden, hamasetten beslenen siyasi partiler tabela partisi olarak bile kalamadılar. O yüzden bunu görenler, miadı dolanlar çırpınıyor. Ancak bu son çırpınışları. Bu zatın sözleri sadece partimize değil, bu ülkede onurlu bir yaşam, eşitlik ve demokrasi talep eden herkese yönelmiş sözlerdir” ifadelerini kullandı.

KOMİSYON ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN FORMÜL BULMAK ZORUNDA

Meclis Komisyonun bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmek için bir formül bulması gerektiğini de altını çize Doğan, şöyle devam etti:

דKomisyon bir şekilde Öcalan’ın görüşlerinin komisyona akmasının formülasyonunu bulmak zorunda. Çünkü komisyon bununla sorumlu aynı zamanda. Çünkü komisyon çatışmanın sonlandırılmasını istiyor. Sayın Öcalan yalnızca kurucu önder değil, aynı zamanda barışın ve demokratik çözümün kurucu gücü. Niye kurucu gücü olduğunu gidip doğrudan kendisine sorup dinlesinler lütfen. Türkiye’ye zaman kaybettirmesinler. Kimsenin Türkiye’ye zaman kaybettirmemesi gerekiyor. Esas vatanperverlik, esas ülke sevgisi, esas yurtseverlik, esas vatan sevgisi budur. Irkçılık değil, nefret dili değil.”

Doğan, son olarak Abdullah Öcalan’ın “basına sansür” istediği yönünde  bazı basın kuruluşları ve siyasetçiler tarafından ileri sürülenlerin ise çarpıtmadan ibaret olduğunu belirtti.

“Biz, Öcalan adına konuşamayız. Biz Öcalan’ın görüşlerini kamuoyuna ancak elimizdeki bilgiler kadarıyla aktarabiliriz. Yani İmralı heyetimiz görüşmeler yapıyor. Bize bu görüşmeler çerçevesinde bazı bilgilendirmeler yapıyor. Bu bilgilendirmeleri zaten biz Kamuoyuyla paylaşıyoruz. Şimdi 27 yıllık tecride rağmen demokratik bir çözüm önermesi olan, demokratik entegrasyondan söz eden, bunu bir program olarak Türkiye’ye teklif eden, Ortadoğu’daki halklar için de bunun ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatan, barışın kurucu gücü olan bir ismin sansür ve ambargo istemesi mümkün olabilir mi? Size soruyorum. Olamaz. Bu bir çarpıtma.”

 

Benzer Haberler