BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

ÖHD Kadın Komisyonu’ndan ‘kadın mahpuslar’ raporu |

Daha ağır hak kısıtlamalarına maruz bırakılıyorlar

ÖHD Kadın Komisyonu’ndan ‘kadın mahpuslar’ raporu |

ÖHD Kadın Komisyonu, mahpusların tahliyelerinin engellenmesi ve hak ihlallerine dair açıkladığı raporda, “Siyasi kadın tutsaklar ‘devlet düşmanı’ ya da ‘tehlikeli’ yaftasıyla daha ağır hak kısıtlamalarına maruz bırakılıyor” diyerek, yaşam hakkının ihlal edildiğine dikkat çekti.

HABER MERKEZİ – Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen ve şartlı tahliyeleri engellenen kadınlara dair rapor açıkladı. “Umut Hakkı Bağlamında Ağırlaştırılmış Müebbet Hükümlüsü ve Şartlı Tahliyesi Engellenen Kadın Mahpuslar Raporu” başlığıyla yapılan açıklamada, cezaevlerinde kadınların yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekildi.

Özgürlüğe duvar örüldü l İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararları ne anlama geliyor?

Raporda, kadınların Bakırköy, Sincan, Gebze, Diyarbakır, Elazığ ve Tarsus başta olmak üzere çok sayıda cezaevinde ağır tecrit koşullarında tutulduğuna yer verildi.

İGK’DEN TAHLİYELERE KEYFİ ENGEL

Raporda, özellikle siyasi kadın mahpusların İdare ve Gözlem Kurulları’nın (İGK) “iyi hal” değerlendirmelerinde keyfi ve ayrımcı uygulamalara maruz bırakıldığını, bu nedenle şartlı tahliyeden yararlanamadıkları vurgulandı.

Bakırköy ve Sincan kadın cezaevlerinde bulunan çok sayıda mahpusların tahliye tarihleri gelmelerine rağmen İGK tarafından “iyi halli sayılmadıkları” gerekçesiyle tahliye edilmediğine dikkat çekti.

“ÖLÜNCEYE DEK CEZAEVİNDE KALMA”

Bu uygulamaların mahpuslara “pişmanlık dayatan politik bir baskı mekanizmasına” dönüştüğüne dikkat çekilerek, kadınların cezaevinde sürdürdükleri siyasi ve kültürel kimlikleri ile hak arama faaliyetleri nedeniyle “kötü halli” sayıldığına yer verildi.

Raporda, ağırlaştırılmış müebbet cezasının mahpus kadınlar için infaz rejimi, “ölünceye dek cezaevinde kalma” anlamı taşıdığı belirtildi. Bunun da hukuken ve fiilen “umut hakkının” yok sayılması anlamına geldiğine işaret edilerek, tek kişilik hücrelerde uzun yıllar tutulmanın, görüş ve sosyal faaliyet kısıtlamalarının, disiplin cezaları tehdidinin kadınlar üzerinde ağır psikolojik ve fiziksel sonuçlar yarattığı kaydedildi.

SİYASİ KADIN MAHPUSLAR: “DEVLET DÜŞMANI” YA DA ”TEHLİKELİ”

Raporda, kadınların sadece ağırlaştırılmış müebbet rejiminin değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın da hedefi olduğuna işaret edildi.

Kadınların cezaevinde hijyen, sağlık, üreme sağlığı, çocuklarıyla iletişim ve bakım yükü gibi konularda erkek mahpuslardan çok daha fazla zorluk yaşadığı; siyasi kadın mahpusların ise “devlet düşmanı” ya da “tehlikeli” yaftasıyla daha ağır hak kısıtlamalarına maruz bırakıldığı aktarıldı.

Hasta mahpusun tahliyesi 3. kez ertelendi | 31 yaşında tutuklandı, 31 yıldır tutuklu: “Bana ‘Cemil öl’ diyorlar”

ÇOCUKLU VE HAMİLE KADINLARIN YAŞADIĞI ZORLUKLAR

Raporda, çocuklarıyla birlikte cezaevinde kalmak zorunda bırakılan ve hamile olan kadınların ihtiyaçlarının yeterince karşılanmamasına ve cezaevi personelinin toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşımının yetersizliğine de dikkat çekildi.

Türkiye’nin hem Anayasa’dan hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri hatırlatılarak, ağırlaştırılmış müebbet rejiminin acilen gözden geçirilmesi çağrısı yapıldı.

ÖNE ÇIKAN TALEPLER

Raporda öne çıkan taleplerden bazıları şöyle sıralandı:

  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının kaldırılması veya belirli bir süre sonunda gerçek bir şartlı tahliye olanağı tanıyacak şekilde yeniden düzenlenmesi,
  • Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlara yönelik ayrımcı infaz hükümlerinin ve fiili koşullu salıverme engellerinin kaldırılması,
  • İdare ve Gözlem Kurulları ile infaz hakimliklerinin kararlarının AİHM içtihadı ve “umut hakkı” ilkesi gözetilerek denetlenmesi,
  • Cezaevlerinde siyasi kadın mahpuslara yönelik keyfi disiplin cezaları ve tecrit uygulamalarına son verilmesi,
  • Kadın mahpusların sağlık, hijyen, eğitim, iletişim ve çocuklarla bağ hakkı konusunda cinsiyet eşitliğine dayalı standartların hayata geçirilmesi,
  • Bağımsız izleme mekanizmalarının cezaevlerine erişiminin sağlanması, kadın mahpusların başvurularının etkin biçimde soruşturulması.”
UMUT HAKKI ÇAĞRISI

Raporda, “umut hakkının sadece hukuki bir terim değil, aynı zamanda cezaevinde hayatta kalmanın en temel dayanağı” olduğu vurgulandı. Mahpusların hem siyasi kimlikleri hem de cinsiyetleri nedeniyle “çifte görünmezlik” yaşadıkları ifade edilerek, kamuoyuna ve kadın örgütlerine dayanışma çağrısı yapıldı.

×Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü kadınlar, infaz rejimindeki ayrımcı uygulamalar nedeniyle fiilen ömür boyu hapis tehdidi altında tutulmaktadır. Bu durum, insanlık dışı muamele yasağını, özgürlük ve güvenlik hakkını, eşitlik ilkesini ve umut hakkını ağır biçimde ihlal etmektedir.

Onlarca mahpusun tahliyesi engellendi | Cezaevleri ‘infaz yakma’ yarışında: “Türkiye’nin düşmanlarını say”

Benzer Haberler

Borsa manipülasyonu soruşturması |

İllüzyonist tutuklandı, eski futbolcu adli kontrolle serbest

İlk kayyum atanan belediye |

Hakkari Belediye Başkanı Akış yine tahliye edilmedi

11. Yargı Paketi komisyonda |

DEM Parti ve CHP: Anayasa'ya aykırı

Esad’dan sonraki bir yıl: İktidar değişti, sorunlar kaldı |

BMGK heyeti Şam’a gidecek - İsrail Beyt Cin'i vurdu

11. Yargı Paketi l

Yılmaz Tunç: Bu bir af değil, düzenleme

“CHP’yi sürecin dışına itmeyin” |

Davutoğlu’ndan “İmralı tutanaklarını açıklayın” çağrısı