Suriye’de dün geçici Şam yönetimi tarafından düzenlenen askeri törenlerde daha önce isimleri katliamlarla anılan ordu yöneticileri, DSG ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni tehditlerle hedef aldı. DSG, Baas rejimini hatırlattığını belirttiği tehditlere tepki göstererek “Suriye’nin geleceği, histeri ve kışkırtma sloganlarıyla değil; ortaklık, karşılıklı tanıma ve ülkeyi koruyup terörü püskürten bileşenlerin iradesine saygı temelinde inşa edilecektir” açıklamasında bulundu.
HABER MERKEZİ – Suriye’de Baas rejiminin yıkılışının birinci yıldönümü nedeniyle dün bir çok kentte geçici Suriye yönetimi tarafından askeri törenler düzenlendi.
Törenlerde yapılan konuşmalarda ve askeri geçit törenlerinde geçici Şam yönetimi ordusu temsilcileri Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni hedef aldı.
Suriye’de bir yanda kutlama, öbür yanda kepenk kapama
Sosyal medyaya da düşen görüntülerde geçmişte HTŞ’nin karıştığı, günümüzde de Suriye ordusu tarafından son bir yılda Alevi ve Dürzi kentlerindeki katliamlarda ismi geçen “komutanlar” DSG’ye dönük tehditlerde bulundu.
Bi boneya yekemîn salvegera hilweşîna Beşar Esed li Şamê merasîmeke leşkerî hat lidarxistin
🪖 Leşkerên tevlî merasîmê bûn dirûşma “Sebir bike, sebir bike ey Cizîr, artêşeke bi hêz tê” dibêjin
📌 Ji Cizîrê merama wan Bakur û Rojhilatê Sûriyeyê ango herêmên HSDyê ne. pic.twitter.com/1milWKSeN6
— Channel 8 Kurmancî (@Ch8Kurmanci) December 8, 2025
Bu isimlerden biri de Suriye Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdülgani’ydi. Hasan Abdülgani, dün yapılan resmi bir törende DSG için “Mesajımız; Siyasete gelmezlerse, kılıçla gelecekler. Ülkemizi güneyden kuzeye, doğudan batıya birleştirmeye söz verdik” tehdidinde bulundu.
SİVİL KATLİAMLARDAKİ ROLÜ BELGELENMİŞTİ

Abdülgani’nin sicili ise karanlık. Reuters tarafından 30 Haziran’da yayınlanan kapsamlı bir araştırma raporunda, Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kırsalında mart ayında meydana gelen ve üç gün süren katliamlarda yaklaşık bin 479 Alevi sivilin öldürüldüğü, onlarcasının da kayıp olduğu ortaya konmuştu. Reuters bu raporunda Abdulgani’nin katliamı koordine ettiği kanıtlara da ulaşmıştı.
Raporda Alevi bölgelerindeki katliamlar sırasında askeri karar alma zincirinin, Savunma Bakanlığı içindeki yöneticiler—özellikle de Bakanlık Sözcüsü Hasan Abdulgani’nin—doğrudan müdahalesine işaret edildi. Rapor, Abdulgani’nin özellikle Jableh’te yaşanan saldırılara dair paylaşımlara “Allah sizi mükafatlandırsın” şeklinde yanıt verdiğini de belgelemişti. Raporda ayrıca Abdulgani’nin Telegram üzerinden yürütülen operasyonları koordine ettiği ve sahadaki saldırıları doğrudan yönettiği tespit edilmişti.
Şam, Alevi katliamlarını koordine etti |Reuters kanıtladı
KÜRT SİYASETÇİNİN KATİLİNDEN DE TEHDİT
Sosyal medyaya düşen bazı görüntülerde ise Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara tarafından yeni Suriye ordusunun 86. Tümen’inin başına tümgeneral olarak atanan Ebu Hatim Şakra adıyla da bilinen Ahmed İhsan Fayyad el Hayis’in de törenler sırasında DSG’yi tehdit eden ifadeler içeren ifadeleri yansıdı.

Hayis, Türkiye’nin uzun yıllardan beri lojistik, askeri ve finans desteği verdiği Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı gruplardan olan Ahrar’uş Şarkiyye’nin kurucularından biri ve Kürt siyasetçi Hevrîn Xelef’in öldürülmesi olayının birinci faili.
Hevrîn Xelef’in katilinden itiraf | IŞİD’lileri grubumuza kattık
Hayis, Eylül ayında Reuters’a verdiği demeçte, IŞİD militanlarını gruplarına dahil ettiklerini açıklamıştı. BM’nin yargısız infazlar nedeniyle savaş suçlusu ilan ettiği Hayis, bunun IŞİD’in iç savaş sırasında “birçok militanını kendi saflarına katmasının intikamı olduğunu” savunmuştu.
DSG’DEN TEPKİ: BAAS REJİMİNİ HATIRLATIYOR
Tüm bu gelişmelerin ardından Demokratik Suriye Güçleri (DSG) dün akşam bir açıklama yayınladı. DSG’nin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Şam’ın gösterilerde kullandığı tehditlere tepki gösterildi.
Açıklamaları “kışkırtıcı” olarak nitelendiren DSG, açıklamalar ve gösterilerde atılan tehditkar sloganların Suriyelilerin isyan ettiği Baas rejiminin zihniyetini birebir hatırlattığı belirtildi.
Yaşananların “münferit” olmadığı belirtilen açıklamada, “Nefret tohumlarını yeniden ekmeye ve ayrımcılık ile tehdit söylemini canlandırmaya yönelik sistematik uygulamaların tekrarından ibarettir. Bu durum, sivil barışa açık bir saldırı ve ülkeyi ağır bedeller ödenmiş bir çatışma döngüsüne yeniden sürükleme girişimidir” ifadeleri yer aldı.
ŞAM’IN SORUMLULUĞU AÇIK
Açıklamada bu tehdit sloganlarının Savunma Bakanlığı’na bağlı unsurlar tarafından dile getirilmesinin “Şam’daki otoriteyi göz ardı edilemeyecek açık bir sorumlulukla” karşı karşıya bıraktığının altı çizildi.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:
דBu eylemler, söylem kaosu aracılığıyla yürütülmek istenen resmi bir yaklaşımın parçasıdır ya da otoritenin kendi kontrolündeki silahlı grupları denetleyemediğini göstermektedir. Her iki durumda da Suriye halkına verilen mesaj, halkın iradesiyle yıkılan kışkırtma zihniyetinin devam ettiğidir.
Teröre karşı Suriye’yi koruyan ve halkın tüm bileşenlerini savunmak uğruna binlerce şehit veren Suriye Demokratik Güçleri, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının nefret söyleminin sahası olmayacağını vurgulamaktadır. Her türlü kışkırtma ve istikrarsızlaştırma girişimi, sivil barışı koruyan ve tüm Suriyelilerin kazanımlarını savunan sorumlu ve kararlı bir duruşla karşılık bulacaktır.
Suriye’nin geleceği, histeri ve kışkırtma sloganlarıyla değil; ortaklık, karşılıklı tanıma ve ülkeyi koruyup terörü püskürten bileşenlerin iradesine saygı temelinde inşa edilecektir. Bu gerçeğin küçümsenmesi, Suriye sahnesini geriye götürme girişiminden başka bir şey değildir ve halkımız ile güçlerimiz buna asla izin vermeyecektir.”
قواتنا تدين التحريض الصادر عن مجموعات مسلحة تابعة لوزارة الدفاع
شهدت بعض المناطق السورية في الساعات الماضية مظاهر احتفالية تتعلق بسقوط نظام البعث، وهو حدث يعكس رغبة السوريين العميقة في طيّ صفحة الاستبداد وفتح مرحلة جديدة من الحرية والعدالة وإرادة الشعب. وفي المقابل، برزت ممارسات…
— Syrian Democratic Forces (@SDF_Syria) December 8, 2025



