KESK öncülüğünde 7 konfederasyon, hükümetin zam teklifine karşı iş bırakıyor. Sendikalar, “Teklif kabul edilemez” diyerek Çalışma Bakanlığı’na yürüdü. Grev öncesi PTT ve TCDD, resmi bir yazı göndererek iş bırakan çalışanlar hakkında disiplin işlemi başlatacaklarını söyledi. Kamu-Sen Genel Başkanı, duruma tepki göstererek, “Üyelerimize idari işlem başlatanın alnını karışlarım” dedi.
HABER MERKEZİ – Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) çağrısıyla bir araya gelen ASİM-SEN, BASK, BİRLEŞİK KAMU-İŞ, DEVLET MEMURLARI KONFEDERASYONU, HAK-SEN ve YURT-SEN, hükümetin açıkladığı memur zammı teklifine karşı bugün iş bırakıyor.
Yaklaşık 4 milyon kamu görevlisinin ve 2 milyondan fazla memur emeklisinin mali ve sosyal haklarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri çerçevesinde hükümet ilk zam teklifini açıklamıştı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Teklifimiz 2026 ilk 6 ay için yüzde 10, ikinci 6 ay için yüzde 6, 2027 yılı ilk 6 ay için yüzde 4, ikinci 6 ay için yüzde 4 şeklindedir. Bu teklif henüz ilk teklifimizdir. Toplu sözleşme sürecimiz devam ediyor” demişti.
Sendikalar tarafından hükümetin teklifi reddedilmişti. Bunun üzerine hükümetin ikinci zam teklifini 15 Ağustos’ta açıkladı. İlk teklife ek olarak taban aylığına 1000 TL zam önerildi. Memur sendikaları bu teklifi de yeterli bulmadı.
KESK öncülüğünde bir araya gelen 7 kamu emekçileri konfederasyonu üyeleri Ankara’da Milli Kütüphane önünde bir araya gelerek
Yürüyüşte, sık sık “Grevli toplu sözleşme”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Bijî berxwedana karkeran” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE
Yürüyüş sonrası açıklama yapan KESK Genel Eş Başkanı Ayfer Koçak, hükümetin sunduğu teklife karşı “müzakere değil mücadele” vurgusu yaptı.
“Hükümet 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Bu teklife karşı yapılacak olan şey birkaç puanlık maaş artışını esas alan müzakere değil mücadeledir. ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ diyenlere karşı ‘Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz’ diyerek, tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam- güvenli gelecek, demokratik- adil bir çalışma yaşamı, halktan yana bir kamu hizmeti, grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı gerçek bir toplu pazarlık sistemi için omuz omuza vermeye, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”
Diyarbakır’da da Büyük Şehir Belediyesi ve Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde bir araya gelen kamu emekçileri, Şêx Seîd (Dağ Kapı) Meydanı’na yürüdü. “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “İşte KESK işte sendika”, “AKP zammını al başına çal” ve “Diren direne kazanacağız” sloganları atılan yürüyüşün ardından meydanda, alkış ve davul-zurna eşliğinde halaylar çekti.
Eylemde açıklama yapan KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Keskin toplu sözleşme sürecinin hayal kırıklığı ile bitmemesi için tüm sendikaları taleplerine sahip çıkmaya çağırdı.
PTT VE TCDD’DEN ÇALIŞANLARA YAZILI TALİMAT
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT) ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 18 Ağustos 2025 tarihinde sendikal platformlarda duyurulan iş bırakma eylemi öncesinde personeline yazılı talimat gönderdi. PTT ve TCDD’den İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı imzasıyla iletilen yazılarda, kamu görevlilerinin iş bırakma hakkının bulunmadığı vurgulandı.
Talimatta, “Kamu görevlilerinin görevlerini terk etmesi veya iş bırakması hukuken mümkün değildir. Bu sebeple 18 Ağustos’ta yapılacağı duyurulan iş bırakma eylemine Şirketimiz personelinin kesinlikle katılmaması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
GÖREV YERİNDE BULUNMA ÇAĞRISI
Yazıda ayrıca, kamu hizmetinin aksamasını önlemek amacıyla tüm personelin görev yerinde bulunması gerektiği hatırlatıldı. İş bırakma eylemine katılan çalışanlar hakkında ilgili mevzuat çerçevesinde disiplin işlemi uygulanacağı da bildirildi.
Genel Müdür Dr. Hakan Gülten ve Genel Müdür Yardımcısı Fatih Tezcan imzasıyla gönderilen yazıda, tüm idarecilerin personelin görev başında olup olmadığını yakından takip etmesi ve eyleme katılanların tespit edilmesi istendi.
KAMU-SEN: İŞ BIRAKAN ÜYELERİMİZE İDARİ İŞLEM YAPANIN ALNINI KARIŞLARIM
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada, “Bugün yalnızca kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanımız için buradayız. Kamu işveren tarafının sunduğu oranlar mutfakta kaynayan tencerenin derdine derman olmaz, kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura nefes aldırmaz. Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz” dedi.
Memurların iş bırakmasına ilişkin PTT ve TCDD Genel Müdürlüğünün disiplin işlemi yapacağına dair yayınladığı resmi belgelere de atıfta bulunan Kahveci, “Hiç kimse Türkiye Kamu-Sen üyesine; iş bırakan Türkiye Kamu-Sen üyesine idari işlem tesis edemez, tesis edenin de alınını karışlarım! Ortada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları varken, Anayasa Mahkemesi kararları varken hiç kimse bu yola tevessül etmesin. Biz bu tür davranışları geçmişte gördük. Bu işler bize sökmez” dedi.
‘ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANIYORUZ’
Toplu sözleşme sürecinde verdikleri talepleri hatırlatan Kahveci, “Biz yüzde 88,6 ve yüzde 45,2 zam talep ettik. Reel artış, refah payı, geçmiş kayıpların telafisi, vergide adalet, emekliye iyileştirme istedik ama gelen teklif masa başında hesaplanmış, hayattan kopuk bir teklif oldu. Bugün iş bırakıyoruz. Hizmet üretmiyor, üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” diye konuştu.
‘KAZANDIĞIMIZ HER HAK ORTAK ZAFERİMİZ OLACAKTIR’
Kahveci, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bize masa başı rakam değil, alın terimizin karşılığı gerekiyor. Bu sadece memurun değil, tüm milletin mücadelesidir. Mücadelemiz memurun ortak mücadelesidir, kazandığımız her hak hepimizin ortak zaferi olacaktır.”