Almanya’da yapılan araştırma, merkez partilerin aşırı sağın gündemini takip ettikçe onun fikirlerini meşrulaştırdığını ve bu durumun Avrupa genelinde seçimleri etkilediğini ortaya koydu.
HABER MERKEZİ – Almanya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, merkez partilerin giderek aşırı sağın gündemini takip ettiğini ve bunun aşırı sağın fikirlerini meşrulaştırarak daha geniş kitlelere yayılmasına yol açtığını ortaya koydu.
European Journal of Political Research dergisinde yayımlanan çalışma, 20 yılı aşkın bir dönemi kapsayan 520 binden fazla gazete haberinin otomatik analizine dayanıyor. Berlin merkezli araştırmacılar, aşırı sağın 1990’ların sonlarında marjinal konulardan göç ve entegrasyon gibi başlıklara yönelmesiyle birlikte, merkez partilerin de söylemlerini bu konulara göre yeniden şekillendirdiğini tespit etti.
Berlin Sosyal Bilimler Merkezi’nden siyaset sosyoloğu Teresa Völker, “Merkez partilerin siyasi iletişimi, aşırı sağın seçim başarısında belirleyici bir rol oynuyor. Bu faktör uzun süre hafife alındı” dedi.
KARŞI ÇIKARKEN BİLE GÖRÜNÜRLÜK KAZANDIRIYORLAR
Araştırma, merkez partilerin aşırı sağa karşı çıkarken bile onların söylemlerine görünürlük kazandırdığını ortaya koydu. Völker, “Dikkat üzerinden yürüyen bir siyasette, kimin gündemi belirlediği çok önemli. Gündemi kim kurarsa seçmenin ne düşüneceğini de o belirler” değerlendirmesinde bulundu.
Çalışmanın eş yazarı Daniel Saldivia Gonzatti ise bu etkinin yalnızca Almanya’ya özgü olmadığını, İngiltere dâhil Avrupa genelinde gözlemlendiğini söyledi. “Aşırı sağ bir şey söylüyor ve herkes günlerce bunu konuşuyor. Herkes şoke oluyor ama sonuçta bu fikirler manşetlere taşınıyor” dedi.
Araştırmada, bazı liderlerin de söylemlerini sertleştirerek aşırı sağın diline yaklaştığına dikkat çekildi. 2023’te dönemin Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “Almanya’da kalma hakkı olmayanların daha sık ve hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesi gerektiğini” söylemişti.
SOSYAL DEMOKRATLAR DA AYNI SÖYLEMİ TEKRARLIYOR
Völker, kamuoyundaki dönüşümün yavaş ama sürekli ilerlediğini vurguladı: “Eğer göçle ilgili olumsuz bir çerçeveyi iki haftada bir duyuyorsanız ve bunu yalnızca aşırı sağ değil, sosyal demokratlar da tekrarlıyorsa, bu anlatı toplumda yerleşir.”
Araştırma, merkez partilerin aşırı sağın belirlediği gündemin peşinden gitmek yerine kendi politik dilini yeniden kurması gerektiğini vurguluyor. Gonzatti bunu şu sözlerle özetledi: “Bu bir dans gibi. Eğer orkestrayı aşırı sağ yönetiyorsa ve siz sadece tepki veriyorsanız, hangi müziğin çalacağını asla siz belirleyemezsiniz.”