Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Kürt siyasetçi Gültan Kışanak |

Barış sadece silahların susması değil

Kürt siyasetçi Gültan Kışanak |

Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözümünü hedefleyen “Barışa Giden Yol” konferansında, siyasetçiler ve sivil toplum temsilcileri bir araya geldi. Gültan Kışanak, kalıcı barış için müzakerenin yalnızca siyasetle değil, toplumun tüm kesimleriyle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

HABER MERKEZİ – Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye’de barışçıl bir geleceğin inşası hedefiyle Barış İçin Toplumsal Girişim tarafından düzenlenen “Barışa Giden Yol” konferansı, İstanbul Eyüpsultan’daki Eyüp Sultan Kültür ve Sanat Merkezi’nde devam ediyor.

Konferansa katılan Kürt siyasetçi ve Diyarbakır Belediyesi eski Eş Başkanı Gültan Kışanak, burada barış sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.

Rudaw’a konuşan ve umut kavramının tek başına yeterli olmadığını belirten Kışanak, “Umut bir sorumluluktur. Barış için mücadele etmezsek, adım atmazsak, umutlu olmak tek başına hiçbir işe yaramaz. Umudu, sorumlulukla birlikte düşünmeliyiz” ifadelerini kullandı.

BARIŞ SADECE SİLAHLARIN SUSMASI DEĞİLDİR

Kışanak’a göre barış, yalnızca silahlı çatışmaların sona ermesi anlamına gelmiyor. Kalıcı barışın ancak Kürt halkının kimliği, dili, yönetime katılım hakkı ve siyasal temsiliyetine ilişkin sorunların çözümüyle mümkün olacağını vurgulayan Kışanak, şunları söyledi:

“Şimdiye kadar sadece silahla anılan bir sorunu çözmeye çalışıyoruz. Oysa bu sorun, Kürt halkının varlığıyla, kültürüyle ilgili. Türkiye’nin son 100 yılına baktığımızda, silahlı isyanlar bastırılmış ama sorun çözülmemiş. Çünkü temel haklar güvence altına alınmadıkça, bu mesele bitmiş sayılmaz.”

TOPLUMSAL MÜZAKERE ŞART

Kışanak, barış sürecinin sadece karar verici aktörlerle değil, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Gültan kışanak, “Siyasetçiler kimi zaman ‘toplum bunu istemiyor’ diyerek talepleri öteleyebiliyor. O nedenle toplumun ne istediğini ortaya koymak zorundayız. Konferanslar, toplantılar, platformlar aracılığıyla toplumsal müzakere masaları kurmalıyız” ifadelerini kullandı.

Barış sürecinin kamuoyundaki isimlendirilmesine dair tartışmalara da değinen Kışanak, iktidarın “Terörsüz Türkiye”, Kürt siyasi çevrelerin ise “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” şeklinde adlandırmalarda bulunduğunu hatırlatarak, bu farklılıkların süreci sabote etmemesi gerektiğini söyledi.

Kışanak, “Tarafların farklı bakış açıları olabilir. Önemli olan müzakere ve diyalogun kesilmemesidir. Süreç, tarafların her konuda uzlaştığı bir an değil, birlikte yürünecek bir yoldur. Yeni başlıyoruz ve bu süreçte farklı anlamlar yüklemek doğaldır” diye konuştu.

KAYGILARIMIZ BİZİ DURDURMASIN

Barış sürecine dair toplumda oluşan kaygıların sağlıklı olduğunu belirten Kışanak, bu duyguların mücadeleyi ve diyaloğu geliştirmeye vesile olması gerektiğini ifade etti.

Kışanak, “Hiçbir şey olmuş bitmiş değil. Tam tersine daha çok yolun başındayız. Kaygılar, bir halkın kendini inşa etme iradesinin göstergesidir. Bu kaygılar bizi durdurmamalı; tam aksine daha fazla diyalog ve çözüm arayışına yönlendirmelidir” şeklinde konuştu.

 

Benzer Haberler