Cumartesi Anneleri, bir savcının makam odasında bulunan Beyaz Toros maketine tepki gösterdi ve Adalet Bakanı’na savcıyı görevden alma çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ – Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri eylemlerinin 1060’ıncı haftada da meydandaydı.
Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemde 1990’lı yıllarda faili meçhullerin simgesi hâline gelen Beyaz Toros maketinin bir savcının makam odasındaki masasında bulunduğuna dair hafta içinde basın yansıyan haberlere değindi.
Açıklamada, “Beyaz Toroslar, bizim sevdiklerimizi kaybeden karanlık dönemin simgesidir” denildi ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a savcıyı görevden alma çağrısı yapıldı.
× “Adaletin zedelendiği her gün, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerine ulaşmamızı daha da geciktiriyor.”
Eylemde bu hafta 33 yıl önce gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay’ın hikayesine yer verildi ve adalet talebinde bulunuldu.
Açıklamada 20 Temmuz 1992’de İstanbul Tarabya’daki evinden işe gitmek üzere ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan, dört çocuk babası Hasan Gülünay’ın, İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltında tutulduğuna dair güçlü tanıklıkların bulunduğu ifade edildi.
Dönemin üst düzey emniyet yetkililerinden Hüseyin Kocadağ’ın, Gülünay’ın ailesine “Hasan Gülünay sağ. İşkence izleri geçtikten sonra gözaltında olduğunu açıklayacaklar” dediği aktarıldı.
Açıklamada ayrıca Hasan Gülünay dosyasına ilişkin yargı sürecinin etkisizliği de eleştirildi. Ailenin yaptığı başvurulara rağmen savcılığın herhangi bir delil toplamadan dosyayı kapattığı, ve zaman aşımı gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdiği hatırlatıldı.
Anayasa Mahkemesi’nin 2016 yılında aldığı kararda, yalnızca etkili bir soruşturma yürütülmediğini kabul ettiği, ancak buna karşın dosyanın yeniden açılmasına gerek görmediği belirtildi.
Cumartesi Anneleri, bu kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla ve uluslararası insan hakları hukukuyla bağdaşmadığını vurguladı.
FAİLLER YARGILANANA KADAR SUSMUYORUZ
Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay’ın eyleme gönderdiği mektubu İHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Jiyan Tosun okudu. Deniz Gülünay’ın mektup şöyle:
דBabam bir faili meçhul değil. O, devletin gözaltında kaybetme politikasının bir sonucudur. Onun hikayesi kişisel bir acı değil; bu ülkede muhalifleri susturmak, devrimcileri yok etmek, toplumun hafızasını parçalamak için yürütülen sistematik bir devlet politikasının parçasıdır. Babamın akıbetini sorduğumuzda bize cevap vermeyenler, aslında onun devrimci kimliğine cevap veriyor. Çünkü onu kaybedenler, onu bir kişiden ibaret görmüyordu. Gözaltında kaybetmelerde fail sadece işkenceci polis ya da asker değildir. Asıl fail devlettir. Emri verenler, organize edenler, koruyanlar ve cezasızlık düzenini sürdürenler. Onları kaybedenler, bizi de yok saymak istiyor. Sesimizi kısmak, hafızamızı silmek, teslim olmamızı sağlamak istiyor. Ama bilsinler, biz onları unutmuyoruz. Kaybedilenleri de, kaybedenleri de unutmuyoruz. Ve biliyoruz ki hesap sorulmadan adalet gelmeyecek. Kaybedenleri affetmiyoruz. Failler yargılanana kadar susmuyoruz.”