Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

“Parti çıkarı değil ülke çıkarı”

Özel’den süreç mesajı: Her şeye rağmen olumlu katkı sağlamak istiyoruz

“Parti çıkarı değil ülke çıkarı”

Kürt sorununun çözümüne yönelik yürütülen sürece “parti çıkarları” ile yaklaşmadıklarını belirten ve partilerine dönük tüm baskılara rağmen “olumlu katkıyı sunmak istediklerini” belirten Özgür Özel, iktidarın bu konudaki tutumunu eleştirdi.

HABER MERKEZİ – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar ve tutuklamaların ardından başlattıkları eylem ve mitingler ile sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.

Mitinglere ilişkin zaman zaman iktidar cephesinden, resmi olmayan kanallar aracılığıyla, “tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun arkasından çekilin, mitingleri sonlandırın” yönünde mesajlar aldıklarını belirten Özel, baskılar sürdükçe tepkilerini de sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı.

דBu kadar zulüm varken bizim sessiz kalmamız, duyarsız kalmamız ya da toplumdaki bu öfkeyi, tepkiyi örgütlemememiz düşünülemez.”

Medyascope’tan Özgecan Özgenç’in sorularını yanıtlayan CHP lideri Özel, eylem takvimini yalnızca tutuksuz yargılama koşullarının sağlandığı, TRT ve isteyen tüm kanalların yargılamaları sansürsüz yayınlayabildiği özgür bir ortamda yeniden değerlendirebileceklerini söyledi.

דAma örneğin tutuksuz yargılama ortamının sağlandığı, TRT’den ve isteyen tüm kanallardan sansürsüz, özgürce bütün yargılamanın yayınlandığı bir ortamda belki CHP miting takvimini gözden geçirebiliriz.”

Röportajda Kürt sorununun çözümüne yönelik yürütülen sürece ve iktidar cephesinden yapılan açıklamalara da değinen Özel, bu tür süreçlerde dünya örneklerinin “ulusal mutabakat” temelinde ilerlediğini hatırlattı.

Sürecin hiçbir toplumsal kesimi dışlamadan yürütülmesi gerektiğini söyleyen Özel, konuya bir “parti çıkarı” değil, “ülke çıkarı” perspektifiyle yaklaştıklarını ifade etti. CHP’ye yönelik tüm baskılara rağmen sürece olumlu katkı vermek istediklerini belirten Özel’in bu konudaki değerlendirmelerinin satır başları şöyle:

דBiz bu sürece bir çıkar ilişkisi, parti çıkarı değil, ülkenin çıkarları olarak bakıyoruz. Erdoğan ise kendine bir çıkış yolu arıyor.

Türkiye’nin çıkarları yerine AK Parti’ye bir çıkış yolu aramak çok menfaatçi bir tutum ve bu hem sürece zarar verir, hem de onun karşısındaki kimse enayi değil. Ne yapmaya çalıştığını herkes gördü. Bizim de yaklaşımımız bu.

Tabii ki diğer taraftan kimse Erdoğan’ın çizdiği çizgilerin içinde ya da dışında kalmak mecburiyetinde değil. Cumhuriyet Halk Partisi, bir yandan Diyarbakır’da demokrasi konuşulurken, İstanbul’da otokrasiye rıza gösterecek değil.

Biz her şeye rağmen sürece olumlu katkı sağlamak istiyoruz. Ancak süreci kökünden sabote eden Erdoğan’ın siyasi yaklaşımları, siyasi ittifak gibi sunmaları. Bir yandan Kürt siyasetiyle müzakereleri sürdürüp, bir yandan da kent uzlaşısından arkadaşlarımızın içeride tutulmasının kabul edilemez olduğunun da altını bir kez daha çiziyoruz.”

Benzer Haberler