Tatlı sular kesildiğinde, nehirler, göller kuruduğunda, ormanlar yok olduğunda, arılar, kırlangıçlar, leylekler öldüğünde, “kuraklık yerli bir kral gibi toprağımızdan geçtiğinde…” hala “kalkınma”, “büyüme”, “ilerleme”, “muasır medeniyeti yakalayıp üstüne çıkma, nurlu ufuklar… şarkısını söylemeye devam edilebilecek mi?