Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

‘Yasal düzenleme’ çağrısı yapan Hêlîn Ümit:

Barış ve Demokratik Toplum Grubu siyasete hazırlanıyor

‘Yasal düzenleme’ çağrısı yapan Hêlîn Ümit:

Silahlarını bırakarak imha eden Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun demokratik siyasete hazırlandığını belirten Hêlîn Ümit, “Şimdi arkadaşları, demokratik siyaset üzerine yoğunlaşıyor. Anayasal düzenlemeler yapılırsa neden Türkiye’ye dönmesinler? diye sordu. Bir daha kimsenin silah bırakma töreni beklememesi gerektiğini ifade eden Ümit, “Ne gerek var bu işi şova dökmeye. Verilmesi gereken mesaj verildi” dedi.

HABER MERKEZİ – Kürt Özgürlük Hareketi üyesi Hêlîn Ümit, Medya Haber Tv’de yayınlanan Özel Program’da gazeteci Erdal Er’in sorularını yanıtladı.

Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz’da yaptığı tarihi görüntülü çağrının “duygu dalgalanmasına” neden olduğunu belirten Hêlîn Ümit, Öcalan ile PKK’nin doğrudan bir temasının olmadığını belirtti.

“ÖZGÜRLÜĞÜ SÜRECİN SAĞLIKLI YÜRÜMESİ İÇİN ACİL BİR İHTİYAÇTIR”

Öcalan dışında hiç kimsenin bahsedilen kararların pratikleştirilmesini sağlayamayacağını ve onun süreci yönetmesi gerektiğini vurgulayan Ümit, “Özgürlüğü sürecin sağlıklı yürümesi açısından acil bir ihtiyaçtır. Bu bir şarttan öte bir şey. Karşılıklı bir müzakere konusunun ötesinden bahsediyoruz. Müzakerenin bir parçası gibi değil. Sürecin o noktaya taşınması için bile Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü olması lazım. Konumunda şuana kadar değişen bir şey yok. Bir gevşeme var ancak bunun bir garantisi yok. Yasal bir statüsü yok” diye konuştu. 

דTürkiye toplumunun temel yarası, Türkiye halkının bu kadar aslında hemen hemen her alanda gerilemesinin nedeni kendi iç sorunlarını çözememesidir. Kürtlerle kendi iç barışını yapamamasıdır. Bunu yapamayan Türkiye ne yaparsa yapsın hangi konuda adım atarsa aslında demokratikleşemez.”

PKK NEYİN KARŞILIĞINDA ADIM ATIYOR?

“PKK neyin karşılığında adım atılıyor?” tartışmalarına değinen Ümit, “Bu sürecin bir al-ver süreci olmadığını ifade ettik. Kaybetmedik, başarılıyız. Karşımızdaki güç bizi yok edemedi. Artık inkar bitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde de mevcut AKP hükümeti zamanında da bir söylem değişikliği var. Şimdi bu noktaya gelindiyse silahlı mücadeleyle devam etmek, bu mücadeleyi böyle sürdürmek demek devlet hedefi demektir. Yani karşındakini yıkacaksın ya o devleti ele geçireceksin ya yeni bir devlet kuracaksın. Fakat biz paradigma olarak devlete karşıyız. Biz devleti bir kölelik aracı, bir baskı aracı, bir zor aracı olarak görüyoruz. O anlamıyla da kendi özgürlük anlayışımız, demokrasi anlayışımız, dünyaya bakış açımız demokratik topluma dayalı. Biz karşılığında demokratik toplumun açığa çıkmasını istiyoruz. Bunu örgütleme hakkı istiyoruz. Demokratik siyasete alan açılmasını istiyoruz. Bunun dışında biz başka bir şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

ÖZGÜR ÖZEL’İN TUTUMU

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tutumlarının sürecin gelişmesine katkı sağladığını kaydeden Ümit, “İktidar cephesi sorunu tanımlamaktan kaçarken Özgür Özel’in başını çektiği kesim ‘Kürt sorunu var. Kürt sorununu çözmeliyiz’ dedi. İşin en esaslı yerine dokundu. Bunlar çok değerliydi ve eğer bazı adımlar böyle atılmaya devam ettiyse veya iktidar kanadından ısrar devam devam ettiyse muhalefetin bu tutumunun rolü kesinlikle oldu. Kendi içinde bir kesim şöyle tartışıyor; Türkiye’nin temel sorunu demokratikleşmedir. ‘Türkiye demokratikleşirse Kürt sorunu çözülür’ diyen denklemi böyle kuran bir kesim var. Evet, doğru söylüyorlar. Fakat Türkiye’nin demokratikleşmesi için bu sorunun çözülmesi lazım. O anlamıyla muhalefet cephesinin gerçekten daha süreci sahiplenen, öneriler sunan, projeler oluşturan, kendine güvenmesi gerek.” 

“MUHALEFETE YÖNELİK SALDIRILAR SÜRECİ ZORA SOKUYOR”

Cumhur İttifakı’nın süreci bir dayanak yaparak muhalefeti sindirmek istediğine dikkati çeken Ümit, “Kayyum uygulamaları sonlandırılmalıdır. Muhalefete yönelik saldırılar süreci de zora sokuyor. Sürecin üzerine de bir ağır yük bindiriyor. Hem süreci zorluyor hem de aslında aba altından sopa göstermek gibi bize gösterilen bir şey oluyor. Muhalefete dönük bu saldırıların durması gerekir” dedi.

‘DEMOKRATİK SİYASETE HAZIRLANIYORLAR’

Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun 11 Temmuz’da Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine silahlarını yakmaları sonrası nereye gittikleri ile ilgili yöneltilen bir soruya Hêlîn Ümit, şu cevabı verdi:

Arkadaşlarımız tabii ki yeni döneme yoğunlaşıyorlar. Merak edilen konulardan biri ne yapıyor bunlar? Yoğunlaşıyorlar. Silah yakma eylemi niye oldu? Demokratik siyasetin önünün açılması için silahlar yakıldı. Şimdi grubumuz demokratik siyaset üzerine yoğunlaşıyor ve hazırlık yapıyor. Bunun böyle olması lazım. Anayasal düzenlemeler yapılırsa neden Türkiye’ye dönmesinler? Mücadele yöntemini, örgütlenme biçimini değiştiriyoruz.”

‘BİR DAHA KİMSE TÖREN BEKLEMEMELİ, ŞOVA NE GEREK VAR?’

Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun Süleymaniye’de gerçekleştirdiği törene benzer törenlerin bundan sonra olmayacağını belirten Hêlîn Ümit, “Bir daha böyle törenler olacağını kimse beklememeli. Olmamalı da. Ne gerek var bu işi şova dökmeye. Verilmesi gereken mesaj verildi. Söylenmesi gereken söylendi. Kararlılık ortaya koyuldu. Heval Besê (Hozat) bıraktıktan sonra kim diyebilir ‘dağdakilerin elinde silah var.’ Bu işin birinci dereceden sorumlusundan bahsediyoruz. Yeni adımlar olur olmaz. Elbette ki bu süreç karşılıklı yani adım atarak gidecek. Bunun farkındayız. ‘Bitti her şey yaptık’ demiyorum. Gelinen noktada silah bırakma ya da silahla ilgili tartışmayı tamamlamak lazım. Artık meselenin bu olmadığı görüldü. Yapılması gerekenler yapılmıştır. Söylenmesi gerekenler söylenmiştir. Bu konuda kimse artık bizi samimiyet testine koymamalı. Şu anda samimiyet testinde olan ne yazık ki karşı taraftır” ifadelerini kullandı.

MECLİS’TE KURULACAK KOMİSYON

Meclis’te önümüzdeki süreçte kurulması beklenen komisyon hakkında konuşan Hêlîn Ümit, “Komisyonla ilgili söyleyebileceğim iki konu var. Biri süre. Çok zamana yayılıyor. İşlevli olmalı bu komisyon. Meclise yasa tasarıları hazırlayabilmeli ve onları güçlü bir şekilde tartışabilmeli. Demokratik entegrasyon yasaları ve bir de özgürlük yasaları hazırlayabilmeli. Bunlar olmazsa bizim attığımız adımlar havada kalır. Berhava olur yani” diye konuştu. 

SURİYE’DE ÇÖZÜM DEMOKRATİK ULUS

Suriye’nin çok kültürlü, çok kimlikli yapısına “tekçi ulus devlet elbisesini giydirmeye çalışırsan kara faşizm olur” diyen Ümit sözlerinin devamında şunları dile getirdi:

“Katliam olur. Oluyor da. Demokratik uluslaşma bu coğrafyanın çözümü olabilir. Dürzi katliamını örgütleyen bazı güçleri yönlendiren kesimlerden birinin de Türkiye olduğu bilgisi geliyor. Çok tehlikeli. Bize gelen bilgiler içerisinde Türkiye’ye bağlı grupların Dürzi katliamında rol aldığına dair. Niye böyle oluyor? Türkiye’ye karışmışsa çekilmeli oradan. Çoğulcu ulus devlet modelleri var. İskoçya’da, İsviçre’de var Amerika’nın kendisi eyaletler sistemiyle ünite. Ülkelerde bölünmüyor. Eğer bir halk, bir ulus, bir varlık sürekli dışarıdan müdahaleye uğradığını düşünürse, o direnişe geçmekten başka bir şeye giremez. Yabancıya direnmekten başka yol bulamaz. Suriye’de çözüm Demokratik Ulus İttifakı’dır.” 

HTŞ’NİN SURİYE’DE MEŞRULUĞU YOK

“Dürzilerin ilan ettikleri özerkliği dağıtarak orada Rojava Devrimini yalnızlaştırıp HTŞ’yi, Şara güçlerini oraya sürmek istiyorlar” diyen Ümit konuşmasının devamında şöyle dedi:

“Öyle teslim almak istiyorlar. Entegrasyon süreci deniliyordu Mazlum Abdi ve ekibinin gidiyorlar görüşme yapıyorlar. Bundan memnun değil Türkiye. Türkiye istiyor ki orada ne bir savunma gücü kalsın, ne bir öz yönetim gücü kalsın. Kürtler Kürtlüklerinden vazgeçsinler. Desinler ki biz Suriye Arap Milletinin üyesiyiz. Ama yani bu mümkün değildir. Her gün katliamın yaşadığı bir yerde Kürtler kendisini var eden dinamiklerini nasıl tasfiye edecek? Şara’nın Kürtlerin kendisini var eden yapılarını tanıması lazım. Nedir bu? Bir savunma gücüdür. Buna YPG deyin, QSD’deyin artık adı değişebilir, başka bir şey olabilir. Ama bu bunu korumak zorundalar. Çünkü katliam tehdidi var. Bakın Dürzüler katledildi. Nasıl oradaki Kürtler bundan vazgeçsin? Nasıl silah bıraksın? Yani akıl karı değil. Çünkü bir güvencesi yok.”

Benzer Haberler