İHD ve ÖHD, 10-11 Temmuz 2025’te Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun gerçekleştirdiği silah imha törenine ilişkin hazırlanan raporu açıkladı. Raporda, silahsızlanmanın siyasal ve hukuki dönüşümle desteklenmesi, toplumun sürece etkin katılımının sağlanması ve geçmişle yüzleşme süreçlerinin yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
HABER MERKEZİ – İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, İHD Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, 10-11 Temmuz 2025 tarihlerinde Barış ve Demokratik Toplum Grubu tarafından düzenlenen silahların imhası törenine ilişkin gözlem ve tespitleri içeren rapor paylaşıldı.
Raporda, silah bırakan kişilerin kimlik bilgilerinin ve imha edilen silahların envanterinin İHD, ÖHD ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) heyetine teslim edilmesinin, sürece sivil toplum katılımı açısından önem taşıdığı vurgulandı.
TÖRENİN ÖNEMİ VE SİYASAL BOYUTU
Abdullah Öcalan’ın silahsızlanma çağrısıyla başlayan süreç, 11 Temmuz’da silahların yakılarak imha edilmesiyle devam etti. Süreci Kürt meselesinin siyasi ve hukuki çözümü açısından kritik bir gelişme olarak değerlendiren ÖHD ve İHD, silahların bırakılmasının “güvenlik” parantezi içinde teknik bir mesele gibi algılanmaması gerektiği, sürecin siyasal ve hukuki dönüşümü zorunlu kıldığı vurgulandı.
SİVİL TOPLUMUN ROLÜ
Raporda, toplumun sürece etkin biçimde katılımının barışın en büyük güvencesi olduğu ve geçmişle yüzleşme ve çatışmalı sürecin yarattığı travmaların etkilerini azaltacak onarıcı mekanizmaların kurulmasının gerekliliğine dikkat çekildi.
TBMM KOMİSYONU ELEŞTİRİSİ
TBMM bünyesinde kurulan “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun çalışmalarının önemendiği raporda, Barış Anneleri’nin Kürtçe konuşma taleplerinin engellenmesinin ve komisyonun başkanlık kararıyla, sadece 6 aylık süreyle görev yapacak şekilde kurulmasının eksiklikler yarattığı ve sürece toplumsal desteği zayıflattığı kaydedildi.
SİYASİ VE HUKUKİ DÖNÜŞÜM ŞART
İHD ve ÖHD, raporla birlikte, barış sürecinin yalnızca güvenlik önlemleriyle sınırlı kalamayacağını, siyasal ve hukuki dönüşüm ile toplumsal katılımın sağlanmasının barışın kalıcı olması açısından şart olduğunu bir kez daha vurguladı.
TEMEL ÖNERİLER
İHD ve ÖHD, sürecin başarıya ulaşması için atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
×*Çatışan taraflar ve tüm toplumun sürece dahil edilmesi, şeffaf ve çoğulcu mekanizmalar kurulması.
*Abdullah Öcalan’ın iletişim hakkının sağlanması ve uluslararası hukukla uyumlu koşullarda müzakereye katılımının temini.
*Yeni toplumsal sözleşme veya kurucu anayasanın hazırlanması; Kürt halkının anadil ve kültürel taleplerinin anayasal güvence altına alınması.
*Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılması, insan hakları normlarına uygun yasal düzenlemeler yapılması.
*Ağır hasta ve siyasi mahpuslar için ayrımcı ceza infaz uygulamalarının kaldırılması, umut hakkına ilişkin mevzuatın düzenlenmesi.
*Hapishanelerdeki seçilmiş siyasetçilerin serbest bırakılması, görevden alınan belediye başkanlarının görevlerine iade edilmesi.
*Türkiye’nin uluslararası insan hakları sözleşmelerine taraf olması; AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının derhal uygulanması.
*Silah bırakanların sivil siyaset ve demokratik yaşama katılımının önündeki engellerin kaldırılması.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
NE OLMUŞTU?
Abdullah Öcalan, 26 yıl aradan sonra 9 Temmuz’da kamuoyuyla paylaşılan sesli ve görüntülü bir mesajda barış çağrısı yaptı. Öcalan, mesajında, “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Sizleri de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadeleriyle, silahlı mücadelenin sona erdirilmesi ve barış sürecinin önceliklendirilmesi yönünde bir mesaj verdi. Bu çağrı, Türkiye’de ve bölgede uzun süredir devam eden çatışma ortamına yönelik önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirildi.
Öcalan’ın mesajının ardından, 10 Temmuz’da Koma Civakên Kurdistan (KCK) bir açıklama yayımlayarak Öcalan’ın çağrısına destek verdiğini duyurdu.
Öcalan’ın çağrısının etkileri kısa sürede somut bir eyleme dönüştü. 11 Temmuz 2025 tarihinde, Federe Kürdistan Bölgesi’nde, Barış ve Demokratik Toplum Grubu, çok sayıda gazeteci, siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcisinin katılımıyla bir silah imha töreni düzenledi.
Süleymaniye’de tarihi tören | Silahlar yakılarak imha edildi
Barış ve Demokratik Toplum Grubu, törende yaptığı açıklamada, “Silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz” diyerek, bu kararın Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile PKK’nın 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde gerçekleştirdiği 12. Kongre kararlarına dayandığını ifade etti. Grup, silah bırakma kararının, barış ve demokratik çözüm arayışlarının bir yansıması olduğunu vurguladı.
Barış ve Demokratik Toplum Grubu: Silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz