Grönland’da 1960’lı yıllardan itibaren yüzlerce yerli kız çocuğu ve kadına rızaları olmadan doğum kontrol yöntemi uygulandığı ortaya çıktı. Danimarka ve Grönland hükümetleri resmi olarak özür dilemek zorunda kaldı.
HABER MERKEZİ – Danimarka ve Grönland hükümetleri, salı günü yayımlanan bir soruşturma raporunun ardından, geçmişte Grönlandlı yerli kadın ve kız çocuklarına rızaları olmaksızın uygulanan doğum kontrol yöntemleri nedeniyle resmi özür dilemek zorunda kaldı.
Rapora göre, 1960’lı yıllardan 1970’lerin ortalarına kadar en az 350 kadın, çoğu henüz 12 yaşında veya daha küçükken, Danimarka sağlık yetkilileri tarafından zorla doğum kontrolüne tabi tutuldu.
Kadınlara bilgi verilmeden rahim içi araç (spiral) takıldığı veya hormonal iğneler uygulandığı ortaya kondu. Soruşturma kapsamında görüşülen 354 kadının yaşları 48 ile 89 arasında değişiyor. Mağdurlar, hem fiziksel acılar hem de ağır duygusal ve psikolojik travmalar yaşadıklarını belirtti. Belirtilen fiziksel yan etkiler arasında kanama, enfeksiyon ve kronik ağrı da yer aldı.
“İNSAN HAKLARI İHLALİ” GEREKÇESİYLE DAVA AÇILDI
Geçtiğimiz yıl yaklaşık 150 kadın, Danimarka devletine karşı dava açarak tazminat talebinde bulundu. Kadınlar, sağlık yetkililerinin bu uygulamalarla insan haklarını ihlal ettiğini savunuyor. Dava süreci halen devam ediyor.
4 BİNDEN FAZLA KADINA SPİRAL UYGULAMASI
Danimarkalı yetkililer, dönemin resmi kayıtlarına göre Grönland’daki doğurgan kadın nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan 4 binden fazla kişiye spiral takıldığını açıkladı. Uygulamanın amacı, hızla artan nüfusu kontrol altına almaktı. Söz konusu işlemlerin büyük kısmı Grönland’da gerçekleşti.
RESMİ ÖZÜR, 24 EYLÜL’DE SUNULACAK
Danimarka ve Grönland hükümetleri, bu insanlık dışı uygulamalardaki rollerinden ötürü geçtiğimiz ay resmi özür diledi. Özür, 24 Eylül’de Grönland’ın başkenti Nuuk’ta düzenlenecek bir etkinlikle kamuoyuna sunulacak.
SÖMÜRGECİ POLİTİKALARIN DEVAMI
Uzmanlara göre, zorla doğum kontrol uygulamaları, Danimarka’nın yüzyıllardır süren sömürgeci politikalarının bir uzantısı niteliğinde. Grönland, 1953’te Danimarka’nın bir ili haline gelmiş, 1979’da özerklik kazanmış ve 2009’da kendi kendini yöneten bir yapıya kavuşmuştu.
Zorla doğum kontrolüne maruz bırakılan kadınların yanı sıra, geçmişte Inuit çocukların ailelerinden alınıp Danimarkalı ailelere verilmesi ve ebeveynlerin “yeterliliğini” ölçen tartışmalı uygulamalar da, Grönlandlı toplumda derin izler bıraktı.
TRUMP’IN GRÖNLAND İLGİSİYLE YENİDEN GÜNDEME GELMİŞTİ
Soruşturmanın yayımlandığı gün, Grönland’ın uluslararası dikkat çektiği bir başka dönem de hatırlatıldı. 2019’da dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Grönland’ı satın almak istediğini açıklamış, mineral zenginliği ve stratejik konumu nedeniyle bölgeye yönelik ilgisini saklamamıştı. Danimarka ve Grönland liderleri bu teklifi açıkça reddetmişti.
GRÖNLAND’DA YANKILARI SÜRECEK
Skandalın ortaya çıkması, hem Danimarka’da hem Grönland’da kamuoyunu derinden sarstı. Özellikle genç kuşak Grönlandlılar, yaşananların tarihsel adaletsizlikle yüzleşmek için bir fırsat olabileceğini savunuyor. Resmi özrün ardından, gözler şimdi süren dava süreci ve hükümetlerin mağdurlara yönelik olası tazminat adımlarına çevrildi.