Suriye’nin Halep kırsalında yer alan Der Hafir ve Meskene bölgelerinde Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı, ancak fiiliyatta Türkiye’nin yönlendirmesiyle hareket eden silahlı gruplar, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) mevzilerine ağır silahlarla saldırı düzenledi.
Doğan Cihan
Dün akşam saatlerinde, resmiyette Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı görünen ancak fiiliyatta Türkiye’nin denetimi altında bulunan ve daha önce Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altında faaliyet gösteren silahlı gruplar, Meskene bölgesindeki El Cerrah Havaalanı çevresinde bulunan Babiri köyü ile Der Hafir ilçesine saldırdı. Saldırılarda havan, obüs ve tanklar da kullanıldı. Aynı saatlerde Der Hafir kırsalında da sızma girişiminde bulunan gruplar, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) karşılık vermesiyle geri çekildi.
MESKENE’DE YOĞUN SALDIRI
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ne bağlı Tabqa Kantonu ile Halep arasında yer alan Meskene kırsalı, gece boyunca havan ve topçu bataryalarıyla hedef alındı. Yerel kaynaklara göre saldırıyı gerçekleştiren gruplar, tankları da kullandı.
Saldırının odak noktalarından biri, geçmişte Fransa tarafından inşa edilen ve o dönem Esad rejimi ve Rusya tarafından ortak kullanılan El Cerrah Havaalanı çevresindeki Babiri köyüydü. DSG, ağır silahlarla saldırıya yanıt verdi.
DER HAFİR’DE SIZMA GİRİŞİMİ
Son günlerde bölgede hareketliliği artan SMO grupları, dün gece Der Hafir ilçesine bağlı Khassaf ve Umm el Tine köylerinin kırsalında saldırıya geçti. Obüs, havan ve tank atışları eşliğinde gerçekleşen sızma girişimi, DSG’nin anında müdahalesiyle başarısız oldu.
DSG, meşru müdafaa kapsamında silahlı gruplara ait bir noktayı hedef aldı. Yerel kaynakların aktardığına göre, çatışmada altı SMO’lu yaralandı. Yaklaşık 10–15 dakika süren çatışmaların ardından bölgede maddi zarar meydana geldi, fakat şu anda kırsalda kestirilemeyen bir sükûnet hakim.
10 MART ANLAŞMASI’NA UYULMUYOR
Dün gece yaşanan saldırılar, DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara arasında 10 Mart’ta Şam’da imzalanan anlaşmanın açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Özellikle anlaşmanın 3. maddesinde yer alan “Suriye topraklarının tamamında ateşkes ilan edilecek ve çatışmalar durdurulacaktır” hükmüne aykırı hareket edildi.
Daha önce geçici Cumhurbaşkanlığı, Suriye’nin askeri yapısını yeniden düzenlemek amacıyla selefi, cihatçı ve radikal ideolojiye sahip tüm silahlı gruplara kendilerini feshederek Yeni Suriye Ordusu çatısı altında birleşmeleri çağrısında bulunmuştu. Bu çağrıya yanıt olarak Türkiye’ye bağlı SMO grupları, Ankara’nın yönlendirmesiyle Yeni Suriye Ordusu’na katıldı. Ancak bu birliklerin operasyonel talimatlarını hâlen Türkiye’den aldıkları rapor ediliyor.
YENİ SURİYE ORDUSU VE TÜRKİYE’NİN ROLÜ
Uluslararası raporlar, Yeni Suriye Ordusu’nun yeniden yapılanma sürecinde Türkiye destekli grupların belirleyici rol oynadığını ortaya koyuyor. Bu durum, ordunun bağımsızlığı ve merkezi kontrol mekanizmaları açısından eleştirilere neden oluyor.
Geçici yönetim lideri Ahmed el Şara, orduyu yeniden dizayn etmek için Türkiye’den resmi yardım talep etti. Bu çerçevede Milli Savunma Bakanlığı ve MİT sürece aktif şekilde dahil oldu. Türkiye’nin Halep ve çevresinde uzun vadeli planları doğrultusunda bölgedeki etkisini artırmaya çalıştığı görülüyor.
Özellikle Halep hattı üzerindeki Efrin, Bab, Cerablus, Minbiç, Serêkaniyê ve Girê Spî bölgeleri yeniden yapılandırılarak Yeni Suriye Ordusu’nun tümenleri halinde sahada konuşlandırıldı. Bu adımlar, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde askeri ve siyasi etkisini pekiştirdi.
HALEP’TE TÜRKİYE’YE BAĞLI TÜMENLER
Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı gibi görünen fakat fiiliyatta Türkiye’den emir alan tümenler bölgede aktif faaliyet yürütüyor:
63. Tümen (Cephe Şamiye),
64. Tümen (Sultan Murad Tugayı ve SMO birleşimi),
65. Tümen (Hamza),
66. Tümen (Nureddin Zengi ve Mutassım).
Bu gruplar, Halep–Bab–Minbiç hattına düşen Der Hafir ve Meskene ilçelerinde hem üye hem de mühimmat takviyesi yapıyor.
ÖNCEKİ ÇATIŞMALAR
Hatırlanacağı üzere, 4 Ağustos’ta da aynı gruplar DSG noktalarına ağır silahlarla saldırı düzenlemişti. Yaklaşık 20 dakika süren yoğun çatışmanın ardından bölgede nispi bir sükûnet sağlanmıştı. Ancak dün geceki saldırılarla birlikte ateşkes bir kez daha bozuldu.
