Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Şara ve Suriye’nin geleceği |

Reuters: Şara en önemli savaşı kaybetme riskiyle karşı karşıya

Şara ve Suriye’nin geleceği |

Federalizm veya ademi merkeziyetçi çözümlere karşı çıkan Suriye geçici hükümeti cumhurbaşkanı Şara’nın geleceğini ele alan Reuters haber ajansı, Şara’nın “en önemli savaşı, derinden bölünmüş ülkesini bir arada tutma savaşını kaybetme riskiyle karşı karşıya” olduğuna dikkat çekti. Washington Enstitüsü üyesi Taber ise, Şara’nın “azınlık grupları” ile uzlaşmaması halinde “Suriye’nin sadece bir bölümünü yönetmesi gerekeceğini” söyledi.

HABER MERKEZİ – Esad rejiminin devrilmesinden sonra Şam’da iktidar koltuğuna oturan Heyet-i Tahriri Şam (HTŞ) lideri Ahmed El Şara ile birlikte Suriye’nin geleceği tartışılmaya devam ediliyor. Kıyı şeridinde Alevilerin katledilmesi, ardından Süveyda’da Dürzilere yönelik katliamlar ve Kürtlerle uzlaşmadan uzak bir siyaset, sadece Suriye’nin geleceği için değil aynı zamanda iktidarı ele geçirdikten sonra Cumhurbaşkanlığını ilan eden Şara ve geçici hükümetinin geleceği için de soru işaretlerine yol açıyor.

Reuters haber ajansı Suriye’deki mevcut durumu ele alan ve gelecek için öngörülere yer verdiği bir haber yayımladı.

Haberde, Şara’nın “dokuz ay önce iktidarı ele geçirmesinden bu yana önemli diplomatik zaferler kazandığı”, “ancak en önemli savaşı, derinden bölünmüş ülkesini bir arada tutma savaşını kaybetme riskiyle karşı karşıya” olduğu kaydedildi.

“KÜRTLER YENİ ANAYASA İSTİYOR”

Ajansın haberinde Kürtler ile Şara’nın geçici hükümeti arasında ABD arabulucuğunda 10 Mart anlaşmasının imzalandığı, ancak Kürtlerin “14 yıllık savaşın ardından” entegrasyon için “haklarının tanınması için yeni bir anayasa talep ettikleri” kaydedildi.

“Kürt liderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri, Suriye iç savaşı sırasında ABD’nin desteğini aldı, iyi donanımlı ve komutası altında on binlerce savaşçı bulunuyor” ifadelerinin bulunduğu haberde, DSG konsey üyesi Abdelwahab Halil’in görüşlerine yer verildi. Halil, DSG’nin “Suriye’nin merkezi hükümetiyle ‘gerçek ortaklık ve tüm Suriye unsurlarının anayasal olarak tanınması’ temelinde entegrasyonu desteklediğini, yalnızca askeri entegrasyonun yeterli olmadığını söyledi.”

“TÜRKİYE ASKERİ OPERASYON İSTİYOR”

Suriye geçici hükümetinin adı açıklanmayan “üst düzey yetkilisine” göre, “Şara hükümetinin güçlü destekçisi” olan Türkiye, “Kürtlere karşı askeri harekatı destekliyor”, “Kürt özerkliğine şiddetle karşı çıkıyor” ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi’ni “kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor.”

Ancak aynı Suriyeli yetkili, “Şam’ın Ankara’dan müzakerelerin başlaması için askeri harekâtın ertelenmesini istediğini söyledi.”

Bu arada Türkiye Savunma Bakanlığı yetkilileri ajansa konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti.

ABD: SURİYE HALKI İSTEDİĞİ YÖNETİM BİÇİMİNİ SEÇER

Demokratik Suriye Güçleri’ne destek verdiği kaydedilen ABD’nin yeni Suriye’de nasıl bir politika izlediği konusunda ise bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin görüşlerine yer verildi. Habere göre, “ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ABD’nin istikrarlı, barışçıl ve müreffeh bir Suriye görmek istediğini, bunun için birliğe ihtiyaç olduğunu ancak Suriye halkının istediği yönetim biçimini seçmesinin kendi elinde olduğunu söyledi.“

“ALEVİLER ÖLÜME MAHKUM EDİLDİ”

Reuters’ın haberinde Mart ayında Alevilere yönelik katliamlara da dikkat çekildi. Suriye geçici hükümetinin katliamlarda herhangi bir ordu yetkilisinin rolünün bulunmadığını iddia ettiği kaydedilen haberde, Alevilerin ise aksi görüşte oldukları vurgulandı. Haberde görüşlerine yer verilen Alevi yurttaşlar, tutuklama ve cinayetlerin devam ettiğini, “Alevilerin ölüme mahkum edildiğini” söylüyor ve “Biz gerçek bir devlet istiyoruz, bizi yöneten bir çete değil” diyor.

Bu arada pek çok Alevinin de “açıkça bölünmeden veya uluslararası korumadan bahsettiğine” dikkat çekiliyor.

×

ALEVİ KATLİAMI VE BM RAPORU

Suriye geçici hükümetine bağlı güçler ile Türkiye’nin desteklediği silahlı gruplar, Mart ayında Alevilere yönelik bir katliam yapmıştı. Suriye’nin kıyı kesimlerinde Alevilere yönelik katliamlara ilişkin raporunu açıklayan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Suriye Soruşturma Komisyonu, Türkiye’nin yıllardır destek verip finanse ettiği silahlı grupların işlediği suçları gündeme taşımıştı.

BM tarafından yayımlanan 66 sayfalık raporda Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde meydana gelen ve üç gün süren katliamlarda yaklaşık bin 479 Alevi sivilin öldürüldüğü, onlarcasının da kayıp olduğu kaydedilmişti. Öldürülenler arasında yaklaşık 100 kadın, yaşlılar, engelliler ve çocuklar da var.

BM’nin Suriye’deki Alevi katliamları raporu | Türkiye’nin desteklediği 3 grubun savaş suçları

REUTERS DA ÜÇ GRUBUN SUÇLARINI TESPİT ETMİŞTİ

Reuters tarafından 30 Haziran’da yayınlanan kapsamlı bir araştırma raporunda, üç gün süren katliamlarda yaklaşık bin 479 Alevi sivilin öldürüldüğü, onlarcasının da kayıp olduğu ortaya kondu. Reuters, Suriye’de Alevi katliamları sırasında Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdul Ghani’nin katliamı koordine ettiğini ortaya koyan kanıtlara da ulaştı.

Türkiye’nin desteklediği ve finanse ettiği Sultan Süleyman Şah Tugayı, Sultan Murat Tümeni ve Hamza Tümeni’nin 8 ayrı noktada yaklaşık 700 Alevi’yi katlettiği tespit edildi. Türkistan İslam Partisi gibi  ve Özbek ve Çeçen kökenli birliklerden gelen yabancı cihatçılar, Arzah ve Banias kasabalarında yaklaşık 500 Alevi sivili katletti.

Şam, Alevi katliamlarını koordine etti | Reuters kanıtladı: Türkiye’nin desteklediği gruplar yüzlerce Alevi’yi katletti

“DÜRZİ TOPLUMU AÇIKÇA BAĞIMSIZLIK İSTİYOR”

Temmuz ayında Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin Süveyda’ya saldırması ve katliam yapması ardından Dürzi toplumunun “açıkça bağımsızlık“ istediğine işaret edilen haberde, Dürzi lider Şeyh Hikmet El Hicri’nin bağımsızlık çağrısına da yer verildi.

×

İNFAZLAR VE KAÇIRMALAR

Geçici Şam yönetimi ordusu, IŞİD ve HTŞ gibi gruplar 13 Temmuz’da Suriye’nin güneyindeki Dürzi kenti Süveyda’ya saldırmaya başlamıştı.

Saldırılarda şimdiye kadar Şam güçlerinin 765 sivil Dürzi’yi infaz ettiği belgelenmişti. Birleşmiş Milletler’den (BM) 9 uzman tarafından Süveyda’da yaşanan hak ihlallerine ilişkin 23 Ağustos’ta yayınlanan raporlarda saldırılar sırasında 105 kadın ve kız çocuğu kaçırıldığı, aralarında 80 kadın ve kız çocuğunun da bulunduğu 763 kişinin akıbeti bilinmediğini açıklanmıştı.

Raporda ayrıca en az 196 kişi ise yargısız infaz edildiği belirtilmişti.

Süveyda’da can kaybı 2 bini aştı
“YA UZLAŞMA YA DA SURİYE’NİN SADECE BİR KISMINI YÖNETECEK”

“Bir zamanlar başına 10 milyon dolar ödül konmuş eski bir El Kaide lideri olan” Şara’nın mayıs ayında ABD Başkanı Donald Trump ile el sıkışarak “büyük bir diplomatik zafer kazandığı“ belirtilen haberde, Şara hükümetinin federalizme veya ademi merkeziyetçiliği bölünme olarak gördüğü ve karşı çıktığı belirtildi. Trump yönetiminin, “Şara’nın ülkeyi birleştirme ve istikrara kavuşturma çabalarına destek verdiği“ ifade edilen haberde, Washington Enstitüsü’nün üyesi Andrew Tabler’ın görüşlerine yer verildi.

“Şara’nın ülkenin parçalarını bir araya getirememe riski gerçek” diyen Tabler, şöyle konuştu:

דYa uzlaşma ya da Suriye’nin sadece bir bölümünü yönetmesi gerekecek. Bu, görevden alınacağı anlamına gelmiyor; sadece yetkisinin ülkenin bir bölümüyle sınırlı kalacağı anlamına geliyor.”

 

Benzer Haberler