1915’ten bu yana Ermeni kolektif hafızasında kaybın ve aidiyetin sembolü olan Ararat, hükümet kararıyla pasaport damgalarından silindi; Ankara’da sevinç, Erivan’da öfke yarattı.
HABER MERKEZİ – Ermenistan hükümeti, Türkiye ile ilişkilerin yavaş yavaş normalleşme sürecine girdiği bir dönemde, 12 Eylül’de aldığı bir kararı 15 Eylül’de açıkladı.
Sınır geçişlerinde ve vize damgalarında uzun süredir kullanılan Ararat (Ağrı Dağı) görseli artık yer almayacak. Yeni uygulamada mühürlerde yalnızca sınır kapısına dair bilgiler bulunacak; “Ermenistan” ifadesi ise korunacak.
Türkiye medyası, bu gelişmeyi “Ararat’ın inadı kırıldı” biçiminde yorumlarken, Ermeni toplumunda tepkiler karışık. Muhalefet partileri, kararı Türkiye’nin diplomatik baskısına bir taviz olarak nitelendirdi.
‘KAYBEDİLEN VATANIN’ SİMGESİ: ARARAT
Hükümet yetkilileri, kararın normalleşme çabalarının bir parçası olduğunu savunuyor. Başbakan Nikol Paşinyan, Pazartesi günü düzenlenen bir güvenlik konferansında, kararın Türkiye’yi “rahatsız etmeme” amacı taşıdığını belirtti. Sivil Sözleşme Partisi Sekreteri Artur Hovhannisyan ise damgalarda yalnızca devlet sembollerinin yer alması gerektiğini vurguladı.
Ararat, Ermeni kolektif hafızasında 1915 sonrası “kaybedilen vatanın” simgesi olarak güçlü bir yer tutuyor. Devlet armasında yer alan dağ, tarihsel ve politik bağlamda Türkiye ile Ermenistan arasındaki tartışmalarda sıkça referans gösterilen bir sembol oldu. 2000’li yıllarda bazı Türk siyasetçiler, Ermenistan’daki resmi kurumlarda Ararat sembolünün kullanılmasını provokatif olarak nitelendirdi; diaspora etkinliklerinde dağın Türkiye haritasıyla birlikte kullanılması Türk basınında “toprak talebi” başlıklarına konu oldu.
NORMALLEŞME: TÜRK NORMLARINA GÖRE ‘EHLİLEŞTİRME’
İki ülke arasında sıkça söz edilen ‘norm’alleşme toplumlararası bir ‘normalleşme’ değil. Bu ‘normalleşme’ tamamen temkinlilik ve tedbirlilik üzerine kurulu.
Ermenistan’ın Yunanistan ile olan ilişkisi, Güney Kıbrıs ile son dönemde artan ziyaret trafiği, Türkiye’nin müttefiki olan Pakistan’la gerilimli olan Hindistan’dan büyük silah alımları yapması ve savunma bütçesini Türkiye’yi ürkütecek şekilde artırması, Ermenistan’la Türkiye arasındaki “normalleşme”yi zorunlu kılmış gibi görünüyor.
ERMENİ MUHALEFETİ KARARI TAVİZ OLARAK GÖRÜYOR
Muhalefet güçleri ise hükümet tarafından onaylanan ve Kasım ayında uygulanacak olan bu kararı, Türkiye’ye bir başka taviz olarak nitelendirdi.
Asbarez.com sitesi, Paşinyan’n bu kararının Ermeni toplumunda öfke yarattığını söyleyerek, parlamentoda yaşananları muhalefetin tepkisiyle birlikti verdi:
×Paşinyan, Pazartesi günkü güvenlik konferansında yaptığı basitleştirilmiş açıklamada, “Çok basit bir örnek vermek istiyorum,” dedi.
“Evinizi mahallenizin sınırları içinde inşa ettiniz, ancak özellikle dış duvarlara, komşunuzun sahip olduklarını hak etmediği yönündeki algınızı sembolize eden bir resim çiziyorsunuz” diye devam etti Paşinyan. Açıklamasında atıfta bulunduğu resmin şüphesiz komşularını “rahatsız edeceğini” söyledi ve Türkiye’nin Ağrı Dağı’nın Ermenistan tarafından sembol olarak kullanılmasına rahatsızlık duyduğunu ima etti. Paşinyan, sözde resmin “bir tahrişe yol açacağını ve bir tartışmaya, bir çatışmaya, bir kavgaya, bir savaşa yol açacağını” ifadelerini kullandı.
Paşinyan’ın Sivil Sözleşme Partisi Sekreteri Artur Hovhannisyan, Ağrı Dağı imgesinin “tehlikeli bir mesaj” göndereceğini ima edecek kadar ileri gitti.
Parlamentodaki muhalefet Hayastan fraksiyonunun lideri Seyran Ohanyan, hükümetin bu adımı tamamen Türk baskısı altında attığını söyledi.
“Bu sadece zorlama altında olabilir” dedi Ohanyan. “Bir yandan zorlama, diğer yandan da bunu Türkleri tatmin edecek şekilde yapmak.”
DAHA ÖNCE DE DİPLOMATİK KRİZLER YAŞANDI
2020’de Covid-19 sırasında Çin, Ermenistan’a gönderdiği yardım paketlerinin üzerinde “Dostluğumuz Ağrı Dağı’ndan daha yüksek ve Yangtze nehrinden daha uzun olsun” yazıyordu. Bu dayanışma mesajı Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nı harekete geçirdi ve tüm dünyayı kasıp kavuran çağın vebasının tansiyonu düşmemişken, Çin’in Ankara Büyükelçisi ve Çin Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçilip bu mesajın izahatı istendi. İzahat şöyle:
“Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Ermenistan’a gönderdikleri yardımların bir yerel yönetim tarafından hazırlandığını ve bir özel şirket tarafından Erivan’a ulaştırıldığını, söz konusu yerel yönetim tarafından paketlerin üzerine sadece Çince ifadeler yazıldığını ve bunlarda Ağrı Dağı’ndan bahsedilmediğini, Ağrı Dağı’na atıf yapan İngilizce ifadelerin ise sonradan eklendiğinin anlaşıldığını bildirmiştir.”
2023 yılının Ekim ayında ise Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Ermenistan’ın başkenti Yerevan’daydı. Fransa ülkeye askeri teçhizat gönderecekti. Askeri anlaşmalar yapıldıktan sonra Colonna Ararat’ın fotoğrafını X’te şu mesajla paylaştı: “Ermenistan’a geri döndüm, ilk ziyaretimden 5 ay sonra.”
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Fransalı mevkidaşına uyarı gönderip göndermediği bilinmez ancak hükümete yakın gazete ve ajanslar Fransız bakanın mesajını “Ağrı Dağı’nın fotoğrafını paylaşarak Ağrı Dağı’nı Ermenistan toprağıymış gibi gösterdi” diye yazdı.
2024’te ise medyada şöyle bir haber vardı: “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın partisi Sivil Pakt, parti tüzüğünden ‘Ararat’ (Ağrı) dağı ifadesini çıkardı. “