Lice’de karakoldan atılan havan mermisiyle katledilen Ceylan Önkol’un failleri 16 yıldır yargılanmadı. Ceylan’ın henüz 12 yaşındayken katledildiğini belirten ablası Selma Önkol, “O zamanlar telefonlar çok yoktu. Ceylan’dan geriye sadece iki fotoğraf kaldı” dedi.
Nedim TÜRFENT
ANNESİ CEYLAN’IN PARÇALANAN BEDENİNİ ETEĞİNE TOPLADI
Ceylan Önkol, henüz 12 yaşındayken 28 Eylül 2009‘de Diyarbakır‘ın Lice ilçesinin Şenlik kırsal mahallesinde hayvanları otlatırken karakoldan atılan havan mermisiyle katledildi. Devlet dersinde öldürülen diğer onlarca çocuğun davası cezasız bırakıldığı gibi, Ceylan’ın da ölümü üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen tek bir kişi bile yargılanmadı.
Cenazesi 6 saat olay yerinde bekletildi Ceylan’ın. Soruşturmayı yürüten savcı ise “can güvenliği olmadığı” gerekçesiyle ancak 3 gün sonra olay yerine gitti. Önkol’un annesi Saliha Önkol, kızının parçalanan bedenini eteğinde topladı ve olay yerindeki bütün delilleri, Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti. Fakat Ceylan’ın ölümüyle ilgili raporlar jandarma komutanlığı ve emniyet tarafından hazırlandı, patlayıcıya tahra (eğri budama bıçağı) ile vurulduğu ileri sürüldü.
Jandarma yetkilisi Yüksel Şanlıtürk’ün hazırladığı raporda ise Önkol ailesinin “Devletten tazminat alabilmek için kendini mağdur gibi gösterdiği” iddiaları yer aldı.
ANA AKIM MEDYADA ‘BIÇAK KESMEZ SESSİZLİK’
Ceylan’ın öldürülmesi ana akım medya tarafından ilk başta görmezden gelindi. Bunun üzerine Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, “Susacak mısınız?” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve olay karşısında sessiz kalan medyayı ve siyasetçileri ağır bir dille eleştirdi:
×Neredeyse bütün Türkiye susuyor. Şu medyaya bakın. Bu nasıl bir bıçak kesmez sessizlik Allahım. Bir gazete neye yarar vurulan bir çocuğun hesabını soramazsa? Onca kâğıda, mürekkebe, emeğe yazık. Bir kız çocuğunun bir roketle vurulup parçalandığı, devletin ortadan yok olduğu, savcının köye gitmediği, doktorun karakol bahçesinde otopsi yaptığı bir ülkede yaşıyorsunuz. Bunlardan hiç mi biri size tuhaf gelmiyor? Hiç mi birinde haber değeri bulmuyorsunuz?
AİHM ‘İHLAL OLMADIĞINA’ KARAR VERDİ

Önkol ailesinin avukatları, 2010 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Avukatlar, Mayıs 2012’de de soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmemesi, soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik taleplerin reddedilmesi, aradan geçen süreye rağmen dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle tekrar AİHM’e ikinci bir başvuru daha yaptı.
AİHM, 17 Ocak 2017’de Önkol ailesinin başvurusunu sonuçlandırdı ve “etkin soruşturma ve yaşam hakkı açısından ihlal olmadığına” karar verdi.
Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Nisan 2014’te Önkol’un ölümüyle ilgili başlattığı soruşturma dosyasında “daimi arama kararı” verdi. Söz konusu karara, “dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğu” gerekçe gösterildi. Önkol ailesi avukatları, ayrıca İçişleri Bakanlığı aleyhine maddi ve manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, aileye 28 bin 208 TL tazminat ödenmesine karar verdi.
DANIŞTAY ‘İDARE’Yİ KUSURLU BULDU

Karar Danıştay’a taşındı. Danıştay, 16 Mayıs 2019’da Önkol’un ailesine tazminat ödenmesi kararını bozdu ve tazminat davasının “kusursuz sorumluluk” ilkesi veya “hizmet kusuru” ilkesi kapsamında görülmesi gerektiğine hükmetti. Bunun üzerine İdare Mahkemesi, 8 Mart 2021’de aileye toplamda 283 bin lira maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Olayda, Önkol’un yüzde 10, idarenin ise yüzde 90 kusurlu olduğu kararlaştırıldı. Hem Önkol ailesi avukatları hem de bakanlık avukatları bir kez daha Danıştay’a temyiz başvurusunda bulundu. Aradan geçen 4 yılda Danıştay hala bir karar vermedi.
ABLASI SELMA ÖNKOL: BARIŞ OLACAKSA, ADALET SAĞLANMALIDIR
Nûmedya24‘e konuşan ablası Selma Önkol, Ceylan katledildiğinde 21 yaşında olduğunu ve olay öncesi Ceylan’ın birkaç gün kendisinin evinde olduğunu söyledi.
Olay yerine ilkin ağabeyinin gittiğini belirten Selman Önkol, “Annemin o halde görmesini engellemek istemiş. Ama annem dinlememiş. Ceylan’ın bedeninin parçalarını eteğine toplamış. O günden beri annem asla kendini toparlayamadı” ifadelerini kullandı.
Ceylan’ın faillerinin cezasız bırakıldığına dikkat çeken Önkol, “Acısı dün gibi taze. Ceylan’dan geriye sadece iki fotoğraf kaldı. Çünkü o zamanlar pek telefon yoktu. O fotoğrafta da 7 yaşındaydı. Okula yeni başlamıştı. Başka anneler artık aynı acıyı yaşamasın. Dosyası halen raflarda duruyor. Barış olacaksa, adalet sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
CEYLAN’DAN GERİYE BAKIŞLARI KALDI
Ceylan’ın failleri, cezasızlık zırhıyla korunup kollandı ve bugüne de hiç kimse yargılanmadı.
Ceylan’dan geriye bakışlarını üzerimize diktiği iki fotoğrafı kaldı. Onun bedeninin parçalarını eteğine toplayan annesi Saliha Önkol’un iki yıl önce söylediği “Nerede bir çocuk ölse, öldürülse Ceylan tekrar öldürülmüş gibi hissediyorum” sözleri ise cezasızlığın vurgusu gibi tarihin sayfalarındaki yerini aldı.
Uğur Kaymaz’dan Erdem Aşkan’a… | Devlet dersinde öldürülen çocukların faili: Cezasızlık kültürü