Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Küresel iklim krizi ve çevre siyaseti |

AB Trump’ı izliyor, halk farklı düşünüyor

Küresel iklim krizi ve çevre siyaseti |

Avrupa Birliği, iklim değişikliğiyle mücadele ve çevreyi koruma siyasetini “dolandırıcılık” olarak niteleyen Trump’ın izinden gitmeye hazırlanıyor. AB, Yeşil Mutabakat’tan geri adım atmayı tartışırken, Avrupalıların büyük çoğunluğu ise bu görüşe katılmıyor.

HABER MERKEZİ – Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından ABD’de küresel iklim değişikliği, çevre ve doğanın korunmasıyla ilgili konularda ciddi geri adımlar atılmaya başlandı. Bu durum Avrupa Birliği (AB) üzerinde de etki bırakıyor.

×Trump, 24 Eylül’de Birleşmiş Milletler (BM) 80’inci Genel Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, iklim değişikliği konusunu “dünya üzerinde yapılmış en büyük dolandırıcılık” olarak değerlendirmiş ve eklemişti:

“Birleşmiş Milletler ve diğer pek çokları tarafından, çoğu zaman kötü nedenlerle yapılan tüm bu tahminler yanlıştı. Aptal insanlar tarafından yapılan bu tahminler ülkelerine servet kaybettirdi ve aynı ülkelere başarı şansı vermedi. Eğer bu yeşil aldatmacadan uzaklaşmazsanız, ülkeniz başarısız olacaktır.”

AB TRUMP’I MI İZLEYECEK?

Trump ile birlikte ABD’de küresel iklim değişikliği ve çevre korumayla ilgili görülen büyük değişim, Avrupa ülkelerinin de gündeminde yer alıyor.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 13 Ekim’de, AB’nin “Yeşil Mutabakat”tan geri adım atması kapsamındaki bir dizi yasayı oylaması bekleniyor. AP milletvekilleri, geçen yıl kabul edilen ve önemli bir mevzuat olan AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi’nin (CSDDD) kapsamını ve kritik hükümlerini ciddi oranda kısıtlayıp kısıtlamamaya karar verecek. AB’nin çevre ve insan hakları korumalarını büyük ölçüde zayıflatmayı değerlendirdiği kaydediliyor.

×

GREEN DEAL NEDİR?

“Yeşil Mutabakat” veya yaygın bilinen adıyla “Green Deal”, AB tarafından 2019 yılında ortaya atılan bir çevre ve ekonomi programı. Amaç, 2050 yılına kadar Avrupa’nın ilk iklim nötr kıtası olmasını sağlamak. Yeşil Mutabakat, sadece çevresel hedeflere odaklanmıyor, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de teşvik ediyor. Ancak bunu, sürdürülebilir teknolojilere, yeşil enerjiye ve dairesel ekonomiye yapılan yatırımlarla gerçekleştirmeyi hedefliyor.

HALK POLİTİKACILAR GİBİ DÜŞÜNMÜYOR

AB Trump’ın politik vizyonuna doğru rotayı kırmaya hazırlanırken, buna karşın Uluslararası Af Örgütü ve Global Witness’in yaptırdığı anket dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Anket, Almanya, Danimarka, Fransa, Hollanda, Litvanya, İspanya, İsveç, İtalya, Polonya ve Romanya’dan 10 bin 861 kişinin katılımya gerçekleştirildi ve sonuçları bugün açıklandı.

Ankete katılanların yüzde 75’i AB’nin kendi çevre yasalarını uygulamaya koymasının önemli olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 53’ü ayrıca ABD yönetimi kendi çevre korumalarını azalttığı için AB’nin kendi çevre yasalarını uygulamaya koymasının artık daha önemli olduğunu, yüzde 10’u ise bunun daha az önemli olduğunu belirtti.

Ankete katılanların yüzde 58’i AP oylamasıyla yürürlükten kaldırılması gündemde olan CSDDD’yi destekliyor, buna karşın yalnızca yüzde 9. Böylece, halkın çoğunluğunun politikacılarla aynı görüşte olmadığı ortaya çıkıyor.

BÜYÜK ŞİRKETLER SORUMLU

Bununla birlikte katılımcıların 4’te 3’ü büyük şirketlerin, “bir malın hammaddesinin tedarikinden tüketiciye ulaşmasına kadar” olan süreci ifade eden “değer zinciri”ndeki insan hakları ihlalleri ile çevre zararlarından sorumlu tutulması gerektiğini düşündüğü bildirildi. Bu, çevreyle uyumlu ekonomik faaliyetlerin, yatırımların ve kalkınmanın önemsendiğini gösteriyor.

Bir diğer önemli sonuç da şöyle: Ankete katılanların çoğunluğu, iklim kriziyle mücadele etmenin hane halkına ekonomik maliyet getirmek zorunda olmadığını düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 87’si, ülkelerinde son 12 ayda yaşam maliyetinin yükseldiğini söylese de yalnızca yüzde 13’ü, olası sebeplerden biri olarak, “AB’nin iklim değişikliğiyle mücadele politikaları” şıkkını işaretledi.

“AB TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMELİ”

Global Witness AB Kıdemli Kampanyacısı Beate Beller, AP’yi uyardı. Beller, “Avrupa Parlamentosu derhal bu zarar verici tekliflerden geri adım atarak liderlik göstermeli ve şirketlerin kârı yerine insanlara ve gezegene öncelik vermelidir” dedi ve ekledi:

דAvrupalılar, Brüksel’e acil iklim eylemi ve insan hakları korumalarına yönelik güçlü bir destek mesajı iletiyor. AB, taahhütlerini yerine getirmeli ve dibe doğru bir yarışı dayatmaya çalışan lobicilere direnmeli. Şirketlerin emisyonlarını ciddi ölçüde azaltmak gibi önemli bir sorumluluğu var ve iklim kriziyle mücadele etmek için derhal adım atmaları bir zorunluluk olmalı.”

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard ise kaybedecek zaman olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

דHepimiz temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak, çalışmak, çevrenin tadını çıkarmak istiyoruz ve bunu hak ediyoruz. Avrupa’da insanlar daha zayıf kurallar değil, insan hakları ve iklim korumaları istiyor. Bu tedbirlerden geri adım atmak sadece milyarderlerin ve büyük şirketlerin dar çıkarlarına hizmet eder. Gidişatı değiştirmek için geç değil. Avrupa Parlamentosu şimdi cesaret göstermeli, şirket zorbalıklarına direnmeli ve temsil ettiği insanlar ile hepimizin bağlı olduğu gezegen namına bu yasaları savunmalı.”

 

Benzer Haberler