Mısır’da deklarasyon ilan eden Trump’a göre, ilk aşaması hayata geçirilen Gazze Barış Planı’nın ikinci görüşmeleri başladı ve ayrıca kalıcı çözüm için bir devlet ya da iki devlet değil, Gazze’nin inşası konuşulmalı. Hamas ise ilk aşama kapsamında teslim etmesi gereken 24 İsrailli rehinenin naaşlarını hala vermiş değil. İsrail’de ise öfkeli sesler yükseliyor.
HABER MERKEZİ – ABD Başkanı Donald Trump, dün oldukça gösterişli bir Ortadoğu ziyareti gerçekleştirdi. Önce İsrail’e giden, burada İsrail Cumhurbaşkanı ve başbakanı ile görüşen, ardından İsrail parlamentosu Knesset’te bir konuşma yapan Trump, bu durakta savaşın bittiğini duyurdu.
Trump’ın ikinci durağı Mısır’ın Şarm El Şeyh kentiydi. Burası geçen hafta İsrail ile Hamas heyetleri arasında başlayan görüşmelerin gerçekleştiği yerdi. Görüşmeler geçen hafta Cuma günü ateşkes ve rehineler ile tutukluların karşılıklı takasını içeren anlaşmayla sonuçlanmıştı.
Trump’ın 29 Eylül’de açıkladığı 20 maddelik Gazze Barış Planı’nın ilk aşaması konusunda Şarm El Şeyh’te geçen hafta varılan anlaşma sonrasında dün hareketli saatler yaşandı.
TRUMP DEKLARASYONU
Trump’ın Şarm El Şeyh’teki ziyaretine 20’den fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanları eşlik etti. Burada önce Ortadoğu’da barış yazısı önünde fotoğraflar çekildi, ardından imza törenine geçildi. Törende, Trump, Mısır Devlet Başkanı Sisi, Katar Devlet Başkanı El Sani ve Erdoğan arasında “Kalıcı Barış ve Refah İçin Trump Deklarasyonu“ adıyla bir metin imzalandı. Deklarasyonda imzacı ülkeler ve imza töreninde bulunan diğer ülkeler, Gazze’deki ateşkesin kalıcılaştırılması, kalıcı barışın sağlanması, aşırıcılığın önlenmesi, İsrail ile iyi ilişkilerin kurulması gibi konularda taahhütlerde bulundu. Trump’a göre, dün “Ortadoğu için muazzam bir gündü” ve böylece 3 bin yıllık bir sorun sona ermiş oldu.
Trump, Sisi, El Sani ve Erdoğan imzalamıştı | ‘Kalıcı Barış ve Refah İçin Trump Deklarasyonu’
“GAZZE’NİN YENİDEN İNŞASI HAKKINDA KONUŞUYORUZ”
Trump, Mısır’daki Şarm El Şeyh zirvesinden sonra ABD’ye dönerken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gazze’de geleceğin nasıl olacağı hakkındaki bir soruya Trump, şöyle yanıt verdi:
“Onu göreceğiz. Birçok insan tek devletli çözüm istiyor. Bazıları iki devletli çözüm istiyor. Ben bir devlet, çift devlet ya da iki devlet hakkında konuşmuyorum. Gazze’nin yeniden inşası hakkında konuşuyoruz.”
Ortadoğu’da barış ilan edebilmek için erken olduğunu düşününlere yönelik ise Trump, “Daha fazla insanın ölmesini mi istiyorsun? Birkaç yıl daha savaşsınlar, binalar insanların üstüne yıkılmaya devam etsin diyorsun yani? Doğru şekilde yaptık. Bence zamanlamamız mükemmeldi” diyerek karşılık verdi.
REHİNE VE TUTUKLU TAKASI
Mısır ve İsrail’de bunlar yaşanırken, öbür yandan Hamas ile İsrail arasında karşılıklı rehine ve tutuklu takası gerçekleşti.
İsrail, hapishanelerde tuttuğu 250’si ağır müebbet cezasına çarptırılmış, toplamda 1.968 Filistinli tutukluyu serbest bıraktı. Hamas da elindeki hayatta olan 20 İsrailli rehineyi 738 gün sonra teslim etti. Hamas akşam saatlerinde ayrıca yaşamını yitirmiş 4 rehinenin de naaşlarını verdi. Ancak Hamas’ın elinde hala 24 yaşamını yitirmiş rehinenin naaşları bulunuyor.
İSRAİL’DE ÖFKE VAR: HAMAS HALA 24 NAAŞI TESLİM ETMEDİ
Öbür yandan Hamas’ın varılan anlaşma kapsamında dün ölü ve diri tüm rehineleri teslim etmesi gerekiyordu. Ancak dün Hamas’ın teslim ettiği rehine sayısı sadece 24 ve hala 24 ölü rehinenin kalıntıları ortada yok. Bu durum İsrail’de tepkiyle karşılandı.
İsrail Rehineler ve Kayıp Aileler Forumu dün İsrail hükümetine ateşkes anlaşmasını askıya alması çağrısında bulundu ve Hamas’ın “anlaşmayı ihlal etmesinin ciddi bir yanıtla karşılanması gerektiğini” savundu.
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz da, Hamas’ın sadece dört cenazeyi serbest bırakmasının, taahhütlerini yerine getirmede “başarısız” olacağını söyledi.
NAAŞLARIN TESLİMİ ZAMAN ALACAK
Ancak Hamas yetkililerine göre, diğer 24 kişinin gömüldüğü yerler bilinmiyor ve bulunmaları zaman alacak. Naaşların bulunmasındaki en önemli zorluk ise Gazze’deki yıkıntı. Ayrıca İsrail medyasında da yer aldığı üzere, ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer Filistinli grupların verilen zaman dilimi içerisinde tüm kalıntıların nerede olduğunu tespit edemeyebileceğini kabul ediyor gibi görünüyor.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi de hala Hamas’ın teslim etmediği 24 ölü İsrailli rehineye ilişkin bir açıklama yaptı. Komiteye göre, ölen rehinelerin naaşlarının teslim edilmesi uzun zaman alabilir, Gazze’nin enkazında ceset bulmanın zorluğu göz önüne alındığında “büyük bir zorluk” yaşanabilir.
KARŞILIKLI İŞKENCE HABERLERİ
Hamas’ın dün teslim ettiği sağ rehineler tıbbi kontrollerden geçerken, İsrail medyası açlık ve işkence de dahil olmak üzere yaşadıkları zorluklara dair haberler yayımlıyor.
Benzer bir durum Filistin tarafında da var. İsrail’in serbest bıraktığı Filistinli tutuklular da gördükleri işkenceleri, yaşadıkları zorlukları anlatıyor.
Bu arada bugün sabah saatlerinde İsrail askerlerinin serbest bırakılan bazı Filistinli tutukluların Batı Şeria’da bulunan evlerine baskın düzenlediği de kaydediliyor.
×TRUMP’IN GAZZE PLANI
ABD Başkanı Trump, 29 Eylül’de Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmesinden sonra 20 maddelik “Gazze Barış Planı“nı duyurmuştu. Plan, ateşkes, tüm rehinelerin serbest bırakılması, Hamas’ın silahsızlandırılması, İsrail’in Gazze’den kademeli olarak çekilmesi ve Gazze’nin idaresinin teknotrat bir yönetime devredilmesini içeriyor.
Plan hem İsrail hem de Hamas tarafından olumlu karşılandıktan sonra iki taraf arasında 6 Ekim’den bu yana Mısır’da dolaylı görüşmeler yapılıyor.
İsrail – Hamas anlaşması | İlk aşama ve sonrası: Başlıklar, belirsizlikler, uyuşmazlıklar
HAMAS’IN İNFAZLARI YENİDEN GÜNDEMDE
Trump, dünkü Ortadoğu ziyareti sırasında savaşın bittiğini duyurmuştu. Ancak Gazze’den ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.
Ateşkesin sağlanmasının ardından yeniden silahlı birliklerini Gazze’de konuşlandırmaya başlayan Hamas’ın bazı rakipleriyle çatıştığına ve bazı kişileri infaz ettiğine dair haberler geliyor. Reuters’ın bildirdiğine göre, ateşkesin yürürlüğe girdiği Cuma gününden bu yana en az 30 kişi Hamas tarafından öldürüldü. Bu kişilerin en az 7’sinin “İsrail yanlısı işbirlikçiler“, diğerlerinin de Hamas karşıtı aşiretlere mensup oldukları için öldürüldükleri kaydediliyor.
Reuters’ın haberine göre, Ebu Şabab, Doghmosh, Al Majayda ve Remi Hellis gibi Gazze’de güçlü aşiretler ile Hamas arasında öteden beri var olan ihtilaf, son günlerde yeniden çatışmaya dönüşmüş durumda.
HAMAS’IN YENİDEN SAHNEDE: TRUMP NEDENİNİ AÇIKLADI
Hamas’ın yeniden Gazze’de görünür olması ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı 20 maddelik Gazze Barış Planı hakkında tartışmalara da yol açtı. Plana göre, Hamas silahlarını bırakacak ve Gazze’nin geleceğinde söz hakkına sahip olmayacaktı.
Ancak Trump, dünkü Ortadoğu ziyaretinde bu konuyla ilgil soruya şöyle yanıt verdi: “Sorunları durdurmak istiyorlar ve bunu açıkça dile getirdiler, biz de onlara bir süreliğine onay verdik.”
Trump, iki milyona yakın insanın yaşadığı yıkıntı halindeki Gazze’de asayişin sağlanması, yağma olaylarının durdurulması, enkazın temizlenmesi gibi gerekçelerle Hamas’a izin verildiğini belirtti. Hamas yetkilileri de benzer gerekçelerle şimdilik silah başında olduklarını duyurdu.
İsrail ise, Hamas’ın yeniden silahlı birlikleriyle görüntü vermesinden rahatsız. Bu durumu ateşkesin ihlaline yol açacak bir işaret olarak değerlendirenler olsa da, İsrail tarafından Hamas’ın silahlı varlığının ateşkesi bozduğuna dair herhangi bir karşı adım atılmadı.
İSRAİL SALDIRISI: 6 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Ateşkese rağmen İsrail saldırıları da sürüyor. İsrail ordusuna göre, bugün Gazze Şeridi’nin kuzeyinde güçlerine yaklaşan şüphelilerin oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmak için ateş açıldı. Bölgedeki Filistinli sağlık yetkilileri ise en az altı Filistinlinin İsrail ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.
Hamas, İsrail’i ateşkesi ihlal etmekle suçladı. İsrail ordusu, ateşkes hatlarını ihlal eden ve geri dönme çağrılarını görmezden gelerek güçlerine yaklaşan kişilere ateş açtığını savunuyor. Ateşkes anlaşmasına göre, İsrail güçleri, Trump’ın planında belirtildiği üzere Gazze’nin bir kısmından çekilmiş, sarı çizgiyle belirlenen hatta konumlanmıştı.
GAZZE’DE SON DURUM
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Gazze’de yürürlüğe giren ateşkes sonrası 310 binden fazla kişinin Gazze’nin güneyinden kuzeyinine gittiğini söyledi.
BM Kalkınma Programı (UNDP) Filistin Özel Temsilcisi Jaco Cilliers de, BM, AB ve Dünya Bankası’nın ortak yürüttüğü değerlendirmeye göre Gazze’nin yeniden inşası için yaklaşık 70 milyar dolar gerektiğini açıkladı.
Gazze’deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü ise, Gazze Şeridi’nde 10 binden fazla Filistinlinin cenazesinin enkaz altında olduğunu ancak bu naaşları çıkarmak için yeterli imkanlarının olmadığını belirtti.
REUTERS: TRUMP’IN PLANININ GÜCÜ, AYNI ZAMANDA ZAYIFLIĞI
Bu arada Trump’ın Gazze Barış Planı’nın geleceğiyle ilgili tartışmalar da devam ediyor. Reuters, dün İsrail’i ziyaret eden Trump’ın planı geleceği hakkındaki belirsizliklere ve olası gelişmelere dair bir analiz yayımladı. Analizden bir bölüm şöyle:
×İsrail dış politika düşünce kuruluşu Mitvim’in Başkanı Nimrod Goren, “Her şeyin seçim kampanyalarına bağlı olduğu bir siyasi yıla giriyoruz ve Netanyahu’nun hesapları, teslimiyetten baskıya ve siyasi hayatta kalma çabasına doğru kayabilir” dedi.
Diplomatlar ve analistler, Trump’ın barış planının gücünün aynı zamanda zayıflığı olduğunu söyledi.
Anlaşmanın özünü oluşturan belgede pek çok şey belirsiz ve tarafların hiçbiri her bir terimin ayrıntılarını kabul etmedi. Bu belirsizlik, her iki tarafın da imzalaması için önemliydi, ancak aynı zamanda en zorlu diplomatik çalışmaların daha yeni başladığı anlamına geliyor.
Trump’ın barış planının olası sorunlarından biri, Hamas’ın silahsızlanması ve Gazze’nin gelecekteki yönetiminde hiçbir rol oynamaması yönündeki bir anlaşma. Hamas, Trump’ın planını genel olarak kabul etse de, grubun resmi cevabında bu özel şartlara değinilmedi ve Hamas liderleri, savaş sonrası Gazze’nin yönetiminde kendilerine bir rol gördüklerini belirttiler.
Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nde Ortadoğu uzmanı ve eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Jon Alterman, “Bunun ters gitmesinin birçok yolu var” dedi.
“Sonradan çözülmesi gereken bu kadar çok şey bırakan bir uluslararası anlaşmayı hatırlamak zor.”
Washington’daki İsrail Büyükelçiliği yorum talebine hemen yanıt vermedi.
Üst düzey bir ABD’li yetkili, Trump’ın İsrail’i diğer önemli konularda güçlü bir şekilde destekleyerek Netanyahu üzerinde nüfuz kazandığını öne sürdü.
Trump’ın ilk yönetimi, Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanıdı ve tartışmalı Golan Tepeleri’ni ülkenin bir parçası olarak kabul etti; bu iki gelişme, İsrail hükümetinin uzun zamandır beklediği iki gelişmeydi.
ABD’li yetkili, “Başkan Trump’ın İsrail konusunda yaptığı bir şey var… ılımlı olmaya çalışmıyor,” dedi. “Esasen İsrail ile %100 omuz omuza durdu. Bu sayede onları doğru yöne yönlendirebildi.”
1990’lı yıllarda Netanyahu için çalışan İsrailli kamuoyu araştırmacısı Mitchell Barak, Trump Beyaz Saray’da olduğu sürece İsrail liderinin ABD ile “aynı çizgiye gelmekten” başka çaresi olmadığını söyledi.