AİHM, Aysel Tuğluk’un tutukluluğuyla ilgili başvuruda, Türkiye’yi AİHS’nin dört maddesini ihlal ettiği için mahkum etti. Türkiye bir kez daha tutuklamaların siyasi amaç taşıdığına dair en ağır ihlal kabul edilen Madde 18’i ihlal etmekle suçlandı.
HABER MERKEZİ – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Aysel Tuğluk’un başvurusunu karara bağladı. Mahkeme, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) dört maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle mahkum etti, Tuğluk için maddi tazminata hükmetti.
×Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetleri nedeniyle 2016 yılında tutuklanmış, daha sonra “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla hakkında 10 yıl hapis cezası verilmişti.
Cezaevinde demans hastalığına yakalanan Tuğluk, Adli Tıp Kurumu’nun “sağlığının cezaevinde kalmaya uygun olmadığı” yönündeki raporu sonrasında Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden 27 Ekim 2022’de tahliye edilmişti.
İHLAL EDİLEN MADDELER
AİHM, Tuğluk’un tutukluluk haline ilişkin başvurusu hakkında kararını açıkladı. Buna göre, Türkiye, AİHS’nin 5/1., 5/3., 10. ve 18. maddelerini ihlal etti.
Mahkeme, AİHS 5/1. ve 5/3. maddelerinin ihlali gerekçesinde, Tuğluk’un tutukluluğunun “makul şüpheye” dayanmadığını belirtti. Yerel mahkemelerin “suçun niteliği”, “delil durumu” ve “kaçma riski” gibi soyut gerekçelerle, bireyselleştirilmiş bir değerlendirme yapmadan tutuklama kararını verdikleri kaydedildi.
AİHM, AİHS 10. madde ihlali gerekçesinde, Tuğluk’un DTK kapsamındaki konuşmaları ve faaliyetlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. AİHM’e göre, bu konuşmalar nedeniyle yaklaşık 15 ay süren tutukluluk, ifade özgürlüğünün açık bir ihlalidir.
BİR KEZ DAHA MADDE 18 İHLALİ: EN AĞIR İHLAL
AİHM, AİHS 18. madde ihlali gerekçesinde ise, Tuğluk’un tutuklanmasının siyasi muhalefeti bastırmak ve demokratik çoğulculuğu sınırlamak gibi gizli bir amaç taşıdığını vurguladı. OHAL dönemindeki derogasyonun bu ihlalleri haklı çıkaramayacağına hükmedildi.
İlk kez 2018’de Selahattin Demirtaş için yapılan başvuruda OHAL koşullarının Türkiye tarafından haksız tutuklamalar için kullanıldığına dair AİHM’den bir hüküm gelmişti.
Bu maddenin ihlaliyle birlikte tutuklamaların siyasi olduğu kaydedilmişti.
Mahkeme ayrıca Tuğluk’un 2018’de “silahlı örgüt üyeliğinden“ aldığı 10 yıllık hapis cezasının temyizle kesinleştiğini hatırlatarak, tutukluluğun siyasi amaçlarla yürütüldüğünü ve demokratik tartışma ortamını bastırdığını vurguladı.
Böylece Türkiye AİHS’nin en ağır ve en nadir ihlallerinden biri olan Madde 18 ihlalinden bir kez daha sorumlu bulundu.
Mahkeme, tüm bu ihlallerden dolayı Türkiye’nin Tuğluk’a 16 bin euro manevi tazminat ödemesine ve bin 500 euro da yargılama giderini üstlenmesine karar verdi.
Öte yandan mahkeme, dosyaya erişim (5/4) şikayetini ise somut delil eksikliği nedeniyle kabul edilemez bulundu.
“BU KARAR HERKES İÇİN VERİLMİŞTİR“
Konuya ilişkin sosyal medya hesabında paylaşım yapan DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, şunlara dikkat çekti:
דAysel Tuğluk kararı, sadece bir kişi için değil; düşüncesi, kimliği ve sözü nedeniyle cezalandırılan herkes için verilmiş bir adalet kararıdır.
Ancak öte yandan bu karar, Aysel Tuğluk’un yaşamından çalınan yılları, yitirdiği sağlığını ve daha nicesini hatırlatmıştır! Geç gelen adaletin bir insanın nasıl büyük zararlara maruz kaldığını ortaya koymuştur! Adaletin tecelli etmesi için daha kaç ihlal gerekiyor! Ya da daha kaç insanın hayatının yok edilmesi bekleniyor!
Aysel Tuğluk, bu ülkede Kürt sorununun, ayrımcılığın, hukuksuzluğun simgesi olmuştur! Eğer adaletten eğer barıştan söz edeceksek önce hukuka uyun!”
“DTK’NIN YAPISINA DAİR İLK ÖNEMLİ KARAR”
Konuyla ilgili sosyal medya hesabında paylaşım yapan Avukat Ramazan Demir ise, AİHM kararının Demokratik Toplum Kongresi (DTK) aleyhine Türkiye’de yürütülen soruşturmalar açısından önemine dikkat çekti. Demir şunları kaydetti:
דAİHM, DTK’nın yapısına ve işleyişine dair ilk önemli kararını verdi. AİHM, Aysel Tuğluk’un DTK eş başkanlığı yapmış olduğu dönemdeki faaliyetlerle ilgili olarak;
DTK’nın yasal statüsüne ve faaliyetlerine değinerek, örgütün resmen kapatılmamış, çeşitli toplumsal ve siyasi meselelerde meşru tartışma platformu olarak faaliyet gösterdiğini,
Tuğluk’un DTK’daki faaliyetlerinin, Mahkeme’ye göre, barışçıl siyasi ve demokratik tartışma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini; bu tür faaliyetlerin terör örgütü üyeliği olarak nitelendirilemeyeceğini, –
Ayrıca Türk mahkemelerinin DTK’yı otomatik olarak PKK ile ilişkilendirmesini makul ve yeterli gerekçelerle desteklemediğini, bu nedenle Tuğluk’un tutukluluğuna dayanak teşkil edemeyeceğini tespit ediyor.
Sonuç olarak, AİHM, DTK’daki faaliyetlerin, Sözleşme’nin 10. (ifade özgürlüğü) ve 11. (toplantı ve örgütlenme özgürlüğü) kapsamında kaldığını belirtiyor. Karar ayrıca milletvekili olmayan siyasetçiler için verilen ilk 18. madde ihlali.”
AİHM, DTK’nın yapısına ve işleyişine dair ilk önemli kararını verdi.
AİHM, Aysel Tuğluk’un DTK eş başkanlığı yapmış olduğu dönemdeki faaliyetlerle ilgili olarak;
– DTK’nın yasal statüsüne ve faaliyetlerine değinerek, örgütün resmen kapatılmamış, çeşitli toplumsal ve siyasi…
— Ramazan Demir (@ramazandmr) October 14, 2025