BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

AYM’den Kars Çayı için çevreci karar |

Devlet çevreyi koruma yükümlülüklerini yerine getirmedi

AYM’den Kars Çayı için çevreci karar |

Anayasa Mahkemesi, Kars Çayı’na arıtılmadan boşaltılan kanalizasyon ve mezbaha atıkları davasında, devletin çevreyi koruma pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediğine hükmetti ve başvurucuya manevi tazminat ödenmesi için yeniden yargılama yolunu açtı.

HABER MERKEZİ – Anayasa Mahkemesi (AYM), çevre kirliliğinin insan hakları üzerindeki etkisine dair emsal niteliğinde bir karara imza attı.

Kars’ta kanalizasyon ve mezbaha atıklarının uzun yıllar boyunca arıtılmadan Kars Çayı’na boşaltılması nedeniyle yapılan bireysel başvuruyu inceleyen AYM, devletin çevreyi korumaya ilişkin pozitif yükümlülüklerini ihlal ettiğine karar verdi.

16 YILLIK HUKUK MÜCADELESİNİ KAZANDI

AYM, çevre kirliliğinin ulaştığı boyutun, başvurucuların Anayasa’nın 20. maddesiyle güvence altına alınan “özel hayata saygı hakkını” ihlal ettiğini tespit etti.

Kısa Dalga‘nın haberine göre dava süreci, Kars’ta yaşayan Bekir Erdağöz’ün 2009 yılından itibaren Kars Belediyesi’nin arıtmasız atık suları Kars Çayı’na bırakması nedeniyle insan ve hayvan sağlığının tehlikeye girdiğini belirterek idari mercilere başvurmasıyla başladı. Başvuruların sonuçsuz kalması üzerine Erdağöz, Kars ve Susuz belediyeleri aleyhine idari yargıda dava açtı.

Davalar sürecinde, Kars Çayı’nda su kirliliğinin varlığı bilimsel olarak tespit edilmesine rağmen, Kars Belediyesi yönünden açılan manevi tazminat talepleri reddedildi ve bu kararlar Danıştay tarafından kesinleşti.

SALGIN HASTALIK VE İDARENİN HAREKETSİZLİĞİ

2015 yılında Bekir Erdağöz’ün vefatı üzerine mirasçıları Belgüzar Çimendağ ve Memet Erda Göz, hukuk mücadelesini sürdürdü. Mirasçılar, idari ve yargısal süreçlerde etkili bir giderim sağlanmaması üzerine 27 Temmuz 2020’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Başvurucular, Kars Çayı’nın bölgenin tek su kaynağı olduğunu, kanalizasyon ve mezbaha atıklarının arıtılmadan buraya bırakılmasının ishal, sarılık gibi bulaşıcı hastalıkları beraberinde getirdiğini ve balık üretimine de darbe vurduğunu iddia etti.

Ayrıca, 2010 tarihli Erzurum 1. İdare Mahkemesi’nin iptal kararına ve 2018 tarihli Danıştay onamasına rağmen idarenin kirliliği önlemede etkili önlem almadığını ileri sürdü.

POZİTİF YÜKÜMLÜLÜK İHLALİ

AYM, başvuruyu Anayasa’nın 20. maddesi olan “özel hayata saygı hakkı” kapsamında değerlendirdi. AYM, çevresel kirliliğin bir kişinin özel ve aile hayatını doğrudan etkileyebileceğini belirterek, devlete bu bağlamda yalnız negatif (müdahale etmeme) değil, aynı zamanda pozitif yükümlülükler de yüklendiğini hatırlattı. Bu pozitif yükümlülükler; koruyucu mevzuat oluşturma, denetim yapma ve çevreyi koruyucu fiili tedbirleri alma ve uygulama olarak sıralandı.

AYM ayrıca yerel mahkemelerin karar gerekçelerini de yetersiz buldu. Mahkeme, Kars ve Susuz belediyelerine ilişkin davaların konu ve davalılar açısından farklı olduğunu, başvurucuların su kaynağı, bulaşıcı hastalık iddiaları ve manevi zarar anlatımlarının somut bir değerlendirmeye tabi tutulmadığını belirtti.

AYM, Danıştay’ın kararına eklediği “manevi zarar mirasçılara intikal etmez” yönündeki gerekçeyi de yetersiz buldu. Türk Medeni Kanunu ve Danıştay’ın önceki içtihatları uyarınca, murisin (ölen kişinin) sağlığında dava açtığı hallerde manevi tazminat talebinin mirasçılara geçebileceği kabul edilebiliyordu. Muris Bekir Erdağöz’ün sağlığında dava açtığı gözetildiğinde, Danıştay’ın bu ek gerekçesinin hukuki öngörülebilirlik taşımadığına karar verildi.

YENİDEN YARGILAMA KARARI

Tüm bu tespitler sonucunda AYM, kamu makamlarının çevresel rahatsızlığa yol açtığı ve esasa etkili iddiaların yeterli gerekçeyle cevaplanmadığı gerekçesiyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi.

İhlalin giderilmesi için dosya, yeniden yargılama yapılmak üzere Erzurum 1. İdare Mahkemesi’ne gönderildi.

Öte yandan başvurucuların “makul sürede yargılanma” hakkının ihlal edildiği yönündeki şikayeti ise, Tazminat Komisyonu yolu tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemez bulundu.

Benzer Haberler